'Hayat zindana döndü'

Başkıran, yaptığı açıklamada, geçen yıl ağustos ayında eşinin rahatsızlanması üzerine hastaneye giderek Kovid-19 testi yaptırdıklarını ve sonuçların pozitif çıktığını söyledi. Bir doktor ve Kovid-19'u atlatmış biri olarak ülkede salgın sürecinin çok iyi yönetildiğine şahitlik ettiğini anlatan Başkıran, şöyle konuştu: "Ülkemiz bu pandemi sürecini inanılmaz iyi yönetti. Kovid-19 testimiz pozitif çıktıktan sonra filyasyon ekibi bizi aradı, ilaçlarımı getireceklerini söylediler. Aile hekimimiz her gün aradı 'Nasılsınız, ilaçlarınız var mı, ateş ve öksürük var mı' diye sordu. Eşimin şikayetleri geriledi, benimkiler arttı. Yüksek ateş, boğaz ağrısı ile inanılmaz halsizlik vardı, tat ve koku kaybım oldu, hayat zindana döndü. Birinci haftadan sonra öksürük artınca tomografi çektirdim ve akciğerimde tutulum tespit edildi, o zaman ölümden korktum. Yaygın zatürre olmuştum. Aldığınız hava bile alerjen gibi geliyor ve öksürmeye başlıyordum." Öksürürken çocuklar endişelenmesin diye onlardan uzak durduğunu belirten Başkıran, "Bu süre zarfında odadan hiç çıkmadık. Zatürre tedavi sürecinde balgamdan çok öksürük vardı, inanılmaz bir öksürük. Nefes alamıyordum, hızlı hızlı nefes almaya çalışıyordum." ifadesini kullandı. Başkıran, Sağlık Bakanlığının süreçte mükemmel çalışmalar ortaya koyduğunu vurgulayarak, "Pandemi servisinde çalışan arkadaşlar daha önce pandemi geçirmiş gibi inanılmaz deneyimli. Acılar içinde kıvranırken beni arayan aile hekimim vardı. Ölmekten korkarken 'Hocam ilacınız bitti mi' diyen filyasyon ekibi vardı. 14 gün boyunca ben yataktan kalkamayacak düzeydeydim. Test sonucum negatif olduktan sonra çok sevindim ama hala merdiven çıkarken nefesimin kesildiğini hissedebiliyorum." diye konuştu.

En fazla yarınınızı bilememek korkusunu yaşıyorsunuz

Dahiliye bölümü doktorlarından Ayfer Şener Şahin de ciddi kas ağrısı yaşaması ve tansiyonunun düşmesi üzerine yaptırdığı testin pozitif çıktığını söyledi. Bir buçuk yaşında çocuğu olduğunu belirten Şahin, "Filyasyon ekibi bana ilaçlarımı getirdi fakat emziren annelerde ilaç kullanılmıyor. Bu nedenle ilaç kullanmadım. Solunum sıkıntısı olursa tekrardan başvuru yapmam istendi. Ateşim yükselmedi ama kas ağrılarım ve halsizlik yaklaşık 10 gün sürdü." dedi. Hastalığı atlattığına fakat eski sağlığına hemen kavuşamadığına işaret eden Şahin, şöyle devam etti: "Kas ağrılarım 3 ay sürdü, yeni yeni geçiyor, aynı şekilde halsizliğim de sürdü. Çok şükür eşime ve çocuklarıma bulaşmadı. O süreçte çok ciddi ölüm korkusu yaşıyorsunuz. Her dakika oksijen satürasyonuna bakıyordum acaba düştü mü diye. Acaba durumum kötü mü, kötüye mi gidecek diye endişeli bir süreç yaşadım. Yüksek kaygı içeren bir süreç ve kısa sürede geçmiyor. Hastalığı geçiriyorsunuz iyileşiyorsunuz ama sonrasında acaba kalp krizi yaşar mıyım, beyinde tromboembolik olay yaşar mıyım tarzında kaygılar bu süreçte devam ediyor. En fazla yarınınızı bilememek korkusunu yaşıyorsunuz." Şahin, hastalık sürecinde beslenmesine dikkat ettiğini aktararak, "Yüksek dozlu C vitaminli gıdalar aldım, vitamin takviyeleri aldım, D vitamini kullandım. Çorba gibi sıvı tarzı şeyler tüketmeye özen gösterdim. Beslenme Kovid-19'u atlatma sürecinde çok önemli, eğer beslenemezseniz hastalığı atlatmanız çok zor oluyor. Meyve ve sebze ağırlıklı beslendim, et tüketmeye çalıştım." ifadelerini kullandı.

Üç ay halsizlik oldu

Dahiliye bölümünden doktorlarından Murat Haskul ise geçen yıl ağustos ayında üşüme, titreme, ateş, halsizlik ve kas ağrısı gibi belirtilerin kendisinde oluştuğunu kaydetti. Yaptırdığı testin pozitif çıktığını dile getiren Haskul, "Bir haftalık karantina süremiz oldu ve satürasyonum düşer mi diye korktum çünkü daha önce hastalardan görmüştüm ve gördüklerimden etkilendim. Baş ve kas ağrısı, bulantı ile koku kaybım oldu. Koku kaybım yaklaşık 25 gün sürdü. Test sonucum negatif çıkmasına rağmen yaklaşık üç ay halsizlik oldu, merdiven çıkarken ve yürüyüş yaparken bunu hissettim." diye konuştu.