Gürkan: 'Suyumuz rahatlıkla tüketilebilir'

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan Gündüzbey Kaptaj Tesislerinde incelemelerde bulundu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, son zamanlarda özellikle Yeşilyurt bölgesinde meydana gelen depremler sonrasında şehrin içme suyunun sağlandığı Gündüzbey Kaptaj suyunda sorun bulunmadığını ve suyun rahatlıkla içilebilir olduğunu söyledi.

Şehrin içme suyunun sağlandığı Gündüzbey Kaptaj Tesislerini inceleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan Gündüzbey Kaptaj suyunda herhangi bir olumsuzluğun bulunmadığını belirtti. Başkan Gürkan, “Bu mevsimde suyun en az debisinin olduğu bir dönemde yaklaşık saniyede 3 bin 500 litre su var. Tabii bu bahar aylarıyla birlikte 4 bin 500 litreye kadar yükseliyor. Geçmişte bin 800-2 bin litrelere kadar düşmüştü. Allah'a şükür şimdi saniyede 3 bin 500 litre ana şebekemize veriliyor. Suyumuz görüldüğü gibi berrak, temiz, doğal ve içilebilir. Malatya'nın içme suyu ile ilgili hiçbir şekilde arıtmaya, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın musluklardan rahatlıkla içebilirler. Evlerinde yeme-içme ve benzeri işlerinde rahatlıkla kullanabilirler. Malatya'da depremlerin sık sık olması hasebiyle ve bugüne kadar 70 binin üzerinde yaşanılan depremlerin birçoğu özellikle bu bölgeyi etkiledi. Artçı depremlerin Yeşilyurt merkezli ve suyun çıktığı kaynağın yerinde olması nedeniyle her depremde bulanıklık hadisesi yaşanılıyordu. Dolayısıyla bu da toplumda suyun kirlilik oranı olarak algılanıyordu. Oysa suyun kirliliği hiçbir dönemde olmadı. Suda bulanıklık oldu. Şu anda da bulanıklık gibi hiçbir sorun yoktur. Gayet berrak, saf, temiz ve bütün mineralleri ile doğal içilebilir” dedi.

Yorumlar 2
Zorto 27 Ekim 2023 11:57

Sen diyorsan içilir ben içmem.Bilim adamımısın sen teste mi gönderdin ki böyle rahat söylüyorsun. Malatya yakında umarım sende kurtulur

Cenkin arkadaşı 26 Ekim 2023 21:02

Sayın Editör biliyorum gazeteniz muhafazakar ve dindarlara hassas. Bizim dünya görüşümüzden ötürü belki yayınlamazsınız. Ancak sizi vicdan sahibi biri olarak duymuştum. Ricam arkadaşımın aşağıdaki yazısını ya haber yada yorum olarak yayınlamanız. Bunu Malatya’ya ve bizlere çok görmeyin. CUMHURİYETİN 100. YILINDA MALATYA VE RASYONELİTE Yüzüncü kuruluş dönemine gireceğimiz Cumhuriyetin yıldönümünde Malatya’da hüzün ve umutsuzluk hakim. Oysaki 100 yıl üzerinde geçen Cumhuriyet rejimimizde bu denli umutsuzluğa yer olmamalı idi. Ancak Malatyanın üstüne kabus gibi çöken gaflet, dalalet ve hiyanet karşısında bu umutsuzluk kaçınılmaz oldu. 6 Şubat depreminde 1346 yurttaşını kaybeden Cumhuriyet şehri Malatya’da (Malatya tam bir cumhuriyet şehridir. Çünkü Cumhuriyetin ilanı ile birlikte Sümer, Şeker, Tekel fabrikaları vd yatırımlarla şehirlik vasfı kazanmıştır.) gaflet, delalet ve hiyanet deprem sonrası ayyuka çıktı. 1346 yurttaşın ölümü istatistik olarak algılandı. 1346 can, umut, hayal ve yoldaşlığı toprağın altına gömdük. Ne acıyı yeterince yaşayabildik ne de ihanetin boyutunu anlayabildik. Ne 2020 öncesi alınmayan tedbirler nede 2020 sonrası Elazığ depremi ile bangır bangır geliyorum diyen felakete karşı tedbir almayan gaflet, delalet ve hiyanet en küçük özeleştiri bile vermedi. Hatta aymazlık düzeyinde yine yalanlar yine reklamlar yine piarlara düçar olduk. Devletin ve tüyü bitmemiş yetimlerin hakları, Edirne’den Van’a, Balıkesir’den Elazığ’a , Sivas’tan Erzurum’a tüm Türkiye ulusunun gönderdiği yardımlar dahi hiyanete kurban edildi. Ve Cumhuriyetimizin 100 yılında umutlarımız Malatya için yerel seçimlere kaldı. Zira 6 Şubat depreminde parti ayrımı yapmaksızın görevde olan vekillerin tamamı dahil olmak üzere şimdiki vekillerinin de neredeyse tamamı dahil olmak üzere Malatya için birşey yapma irade, gayret ve niteliğin olmadığı malesef hepimizin gözlemi ve ayıbıdır. Yerel yönetimlerin başındakileri ise al birini vur ötekine. Faşist Hitlerin propaganda bakanı Goebbels'in Büyük Yalan tekniği “ Yeterince büyük bir yalan söyler ve onu tekrar etmeye devam ederseniz, insanlar sonunda ona inanmaya başlayacaklardır.” sözünü tek doğru sayan yerel idarecilerin beceriksiz, birikimsiz, vizyonsuz laf ebeliğinin ötesine gitmeyen sözlerine her gün yurttaşın etmesi gereken isyanı varlıkları ile yıkılan binalar, tarumar caddeler, sokaklar ve yalnızlığı ve çıplaklığı ile konteyner kentler yapıyor. Ama kentin insanı hala demokratik hakkını kullanmaktan aciz korkak ve hesapçı taşralı tüccar kurnazlığında. İşte bu ahval ve şerait içinde sadece gençliğe değil tüm Malatyalı yurttaşlara düşen vazifeler şunlardır. 1- Siyasi tercihlerini bir kenara bırakarak öncelikli bir Cumhuriyet şehri olan Malatyamızı ayağa kaldıracak belediyecilik birikimi, vizyonu, dürüstlüğü olan siyasetçiliğinden çok yeteneği ve işbitiriciliği olan kimler varsa onlardan yana olmaktır. 2- Kendi küçük çıkarlarını, hesaplarını bir kenara bırakıp şehri düşünerek soğukkanlı, mantıklı karar vermektir. 3- Bu şartlar dahilinde Büyükşehir, Yeşilyurt ve Battalgazi ilçe Belediye başkanlarının bir an önce değiştirilmesi gerektiğini söylemeye bile gerek yok. Hatta bu 3 başkanın yargılanması için bizatihi seçimlerden sonra yurttaşların ve demokratik çağdaş STK ve Odaların davalar yoluyla daha yoğun ve net taraf olması gerektiğini de hiç bir vakit gündemden düşürmemek gerek. Ki bir daha Malatya’mız bu acılara bu ölümlere muhatap olmasın. Burada çağdaş, demokrat, halkçı be yurtsever olarak bize daha çok görev düşüyor. Konuyu istemeden de olsa mecburen bir somut değerlendirmelere getirecek olursam; İlçe belediye başkan adaylarından önce Büyükşehir’i öncelikle değerlendirmemiz gerekiyor. İlçeleri gelecek yazıda umarım değerlendiririm. Bu yazdıklarımdan ötürü meşhur ifade ile bizim mahalle lütfen beni eleştirmesin. Ne döneğim nede başka değirmene su taşıyorum. Cumhuriyet ve Malatya için mecburiyetten ötürü rasyoneliteyi yazıyorum. Selahattin Gürkanın adaylığı hariç Malatya’da seçimi AKP alır. Tarihinin en kötü adayları ile Haziran seçiminde E alan Akp ve destekçisi MHP oylarına bakınca belli seçim AKP’nin. O halde bize düşen AKP adayının doğru biri olmasını istemek ve taraf olmaktır. Çünkü AKP, Selahattin Gürkan’ı aday edecek kadar aptal değildir. O zaman diğer adaylara bakmak ve şehrin menfaatleri üzerinden değerlendirmek lazım. 1- İsmi en çok geçenlerden Öznur Çalık. Klasik laf kalabalığı yapan sağın DYP ve Demirel çizgisinden olduğu için aynen o gelenekle laf kalabalığına devam edecektir. 20 yılı aşkındır en çok eleştirdiğimiz AKP de adam yokluğundan meşhur olmuş 20 yıl boyunca gelmeyen hızlı trenlerden, gelmeyen sivil hastaneden, gelmeyen çevre yolundan, gelmeyen adliye binasından, gelmeyen şehir hastanesinden, gelmeyen yatırımlardan sorumlu ve sorunlu. Ne belediyeciliği bilir, ne bütçe yönetmeyi, ne imarı, ne de inşaatı. Lafta iyidir. 2-Bülent Tüfenkçi Cumhuriyet tarihinin en etkisiz en başarısız en beceriksiz bakanı olarak adını tarihe yazdırdı. Koca Cumhuriyete yazık. Ne bakan ağırlığı oldu ne vekil ağırlığı. Selahattin Gürkanın emir eri olarak ona şehri emanet etmek Malatya’ya ihanet etmek. En fazla gümrük muhafaza memuru olacak biri. 3- Sami Er siyasetten gelmemesi, bürokrat olması avantaj. İl özel idare tecrübesinden ötürü Malatya’yı bilmesi avantaj olduğu gibi son dönem Malatya’da olmaması da avantaj. En azından buradaki Akplilere benzemez. TOKİ tecrübesi ise depremde yıkılan şehir için avantaj. Belediyeciliği bildiği içinde imarda, inşaatta, bütçede hızlı kararlar alıp hızlı uygulayabilir. 4- Ahmet Çakır Malatya gördü zaten. Belediyecilik isteği olsa devam ederdi zaten. Onada gerek yok. 5- Ahmet Kızılay siyasetçi değil bürokrat/rektör avantaj. Çok da iyi bir hekim. Bütçede bilir . Ama rektörlüğü ve idareciliği çok kötü yavaş, hantal ve maslahatçı. Devrimci özelliği hiç yok. Belediyeciliği bilmemesi de dezavantaj. 6-Hacı Uğur Polat Malatya’ya en az Selahattin Gürkan kadar zarar vermiş bir aday. Yazmaya bile değmez. 7- Siraç İnanç Kara Ölmeztoprak sırf algı yapmak ve kendini de hatırlatmak için basında ismi bizatihi kendilerince servis edilmiş genç bir hanım. 8- Haşim Karadağ, şok olduğum aday. Tupa vuran :) sözü ile meşhur. Malatyspora ne yaptıki Malatya’ya da yapa. 9-Yaptığım küçük araştırmada basına veya fısıltıya düşen başkaca ismi geçen aday yok. Başka aday çıkar ve hala beni bu whatsap grubundan atmamış olursanız :))) onlarıda değerlendiririm. 100. Yılını kutlayacağımız Cumhuriyetimizin arifesinde işte ahvalimiz maalesef bu. Bu süreçte hepimiz ideolojik farklılıklarımızı bir kenara koyarak bir Cumhuriyet şehri olan Malatya’mız için taraf olmak zorundayız. Acı reçeteyi yazdım. Hemen sinirlenmeyin. Kızmayın. Düşününce göreceksiniz aklın yolu bir. Yazıyıda amma uzattım. Uzattım diye küfürlerinizi bana değil şehri bu hale getirip beni bunları yazmak zorunda bırakanlara yapın. Cumhuriyet Bayramımız kutlu, Malatya’mız umutlu olsun Sevgiler saygılar Cenk Deniz

Bakmadan Geçme