Grip aşısı temininde sorun var
Eczanelerde yaşanan grip aşısı sorununa ilişkin açıklamalarda bulunan Malatya Eczacı Odası Başkanı Tahir Özelçi, 'Son zamanlarda eczanelerimizde hastalarımızın grip aşısını bulamadığını görüyoruz. Çünkü grip aşısının temininde bir sorun var. Bunun sebebi, döviz kurunun 3,40'ta sabitlenmesi, ithalatçı firmalar bunu getirirken döviz kurundan kaynaklı zarar ettiğini beyan etmesidir' dedi.
Gazetecilere, eczanelerde yaşanan grip aşısı sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Malatya Eczacı Odası Başkanı Tahir Özelçi, ülkemizde 5 milyon kişinin grip aşısına ihtiyacı olduğunu söyledi.
5 milyon kişinin grip aşısına ihtiyacı var
Özelçi, eczanelerde grip aşısına erişim konusunda yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, grip aşısının temininde bir sorun olduğunu söyledi. Özelçi, grip aşısının hastalar için önemli olduğunu vurgulayarak, “Normal şeker hastalığı, astım, KOAH gibi hastalar grip aşısını yapmak zorunda çünkü bağışıklık sistemi zayıfladığı zaman hastalıklarında alevlenme lüks etme olasılığı daha yüksek. Maalesef ülkemize grip aşısı yeterli oranda girmiyor. Grip aşısı, malumunuz olduğunuz üzere ithal bir aşı. Grip aşısının yanı sıra hepatit aşısı, zatürree aşıları da ülkemize yeterli oranda girmiyor. Bunun sebebi, döviz kurunun 3,40'ta sabitlenmesi, ithalatçı firmaların bunu getirirken, döviz kurundan kaynaklı zarar ettiğini beyan etmesidir. Şimdiye kadar ülkemize 500 bin grip aşısı girişi yapıldı. Bir milyonun 250 bine tamamlanacağı Sağlık Bakanlığımız tarafından açıklandı. Bizim yaptığımız tespitlere göre ülkemizde 5 milyon kişinin grip aşısı ihtiyacı vardır bunun temin edilmesi gerekmektedir ki bu insanlarımız, aşılansın. Ama diğer bir sorun grip aşısının, eylül, ekim ayında yapılması gerekmekteydi. Biz bu sürenin sonuna geldik. Kasım ayının bitiminden sonra grip aşısı yapılsa da çok daha faydası olacağını düşünmüyoruz akademik olarak da bu böyle. Grip aşısının yanında hepatit c, zatürree aşıları da bulunmamakta. Bilhassa küçük çocuklarda hepatit aşısının yapılmaması büyük bir sorun teşkil etmekte. Yeni doğan bebeklerde bununda biran önce çözüme kavuşturulması gerekmekte. Bu tür aşıların ülkemize yeterli dozlarda girişi sağlanmalı veya yerli üretiminin bir an önce gerçekleştirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Yerli üretime geçmeliyiz
Yerli üretimin, ülkemizde gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Özelçi, “Herhangi bir afet veya savaş durumunda bu ilaçların temininde tüketeceğimizi defaten ifade ettik. Fakat bu bizim yetkililerimizce sanki yanlış anlaşılmış durumda. Biz kan ürünlerinde yerli ürünlere geçilmesi gerektiğini ifade ettikten sonra yerli üretimle ilgili adımlar atıldı fakat gördük ki bu tamamen yanlış adımlar oldu. Çünkü bu kan ürünlerinin üretilmesi için 2017 yılında Sağlık Bakanlığı Sosyal Güvenlik Kurumu ve Kızılay'la bir protokol imzaladı. Bunların üretimi aşamasında. Fakat 2 yıl sonra bunların üretimi için ihaleye giren firma bunları üretmek yerine yurt dışından getirerek, devlet hastanelerinde, kamu hastanelerinde bunun hastaya ulaşılmasını sağladı. Üretim adına hiçbir şey yapılmadan sadece bu ilaçları eczaneden çıkartıp, devlet hastanelerinde, kamu hastanelerinde hastaya ulaştırmak eski SGK mantığının bir devamıdır. Hastalarımız bu tür kan ürünlerini hastaneden temin etmeye başlayınca güçlük çekip, ulaşamamaya başladılar. Ulaşsalar bile kendi kullandıkları kan ürünleri ilacı yerine firmanın Çin veya Almanya'dan ithal etmiş olduğu ilaçları hastaya ulaştırmaya başladılar. Bu da hastanın sağlığı ve eczanelerin ilaç hizmeti vermesi gerektiği yasal olarak sabitken, eczanenin dışına çıkılması çok sakıncalı bir durum" şeklinde konuştu.