Gazze'de, bombadan kurtulan açlıktan ölüyor!..
Malatya'da hekimler ve sağlık çalışanları, bu hafta düzenledikleri sessiz yürüyüşte, Gazze'de bombaların dehşetinden kurtulabilen insanların, yetersiz beslenmenin, susuzluğun ve salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum edildiğine dikkat çektiler.
İşgalci siyonist rejimin Gazze'de 7 Ekim'den bu yana yaptığı soykırımda şehid sayısı 33 bin 137'e, yaralı sayısı ise 75 bin 815'e ulaştı.
Siyonist rejimin Gazze'de yaptığı soykırıma tepki göstermek amacıyla Türkiye'nin birçok ilinde hekim ve sağlık çalışanlarının her hafta cumartesi günü düzenlediği "Sessiz Yürüyüş" eylemi, 21'inci haftasında da devam ediyor. Malatya'da hekimler ve sağlık çalışanları tarafından, "Terör, Soykırım ve İşgale Karşı Hekimlerden Sessiz Yürüyüş!" sloganıyla her hafta düzenlenen yürüyüşün 21'incisi düzenlendi.
Eski İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünden başlayan yürüyüş, Kernek Karagözlüler Camii önünde İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi 6'ncı sınıf öğrencisi Zehra Ayral'ın basın açıklaması ve Dr. Fuat Zengin'in, şehid olan Gazzeli doktorlardan birkaçını temsilen yaptığı konuşması ile sona erdi.
"İnsanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor"
Ayral, "Ülkemizin, işlerimizin, evlerimizin yoğun gündemlerinin arasında, Gazze'yi gündeminde hep diri tutmaya gayret edenleri selamlayarak sözlerimize başlamak istiyoruz. Tüm dünyadaki akıl ve vicdan sahipleri unutmayın! 'Unutmadık' başlığıyla hatırlanan; anma günleri, geceler düzenlenen; 'nasıl olur da böyle bir katliam olabilir' diye analizlerin yapıldığı, içimizin sızladığı zulümler yalnızca tarihte kalmadı. Bugün, bizim de yaşadığımız şu vakitte, 2024 yılında, gözlerimizin önünde bir şey oluyor: İşgalci israil'in Gazze'de zulüm ve soykırımı devam ediyor. Kadın, erkek, çocuk, yaşlı binlerce insan şehit edildi, ediliyor. Evler, okullar, hastaneler bombalanıyor; Gazze halkı abluka altında açlığa mahkum ediliyor. Bombaların, kitle imha silahlarının dehşetinden kurtulabilen insanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor" diye dikkat çekti.
"Dünyada böyle bir vahşet çok az görüldü"
Gazze'de hasta ve yaralıları tedavi edecek hastane neredeyse kalmadığına vurgu yapan Ayral, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz günlerde işgalci israil ordusu, 14 gündür Şifa hastanesi merkezli sürdürdüğü, yüzlerce insanın ölümüne neden olan saldırılardan sonra bölgeden çekildi. Görgü tanıkları, israil güçlerinin çekilmeden önce Şifa Hastanesi'nin tüm binalarını yaktığını ve tamamen hizmet dışı bıraktığını, hastanenin cerrahi binasının katlarını ve odalarını tamamen yıktığını, geri kalanını yaktığını, ana resepsiyon ve acil durum binasını da yakarak içindeki tüm tıbbi malzemeleri imha ettiğini belirtti. Ve Gazze'de bir hastane daha kullanılamaz hale geldi. Dünyada böyle bir vahşet çok az görüldü."
"Elbette gün gelecek, güç el değiştirecek"
Ayral, "Bakın Gazzeli meslektaşlarımız bize neler söylüyor: 'Elbet bugünler de tarih olacak, bugünler de anılacak. Yıllar sonra bugün yaşananlar yorumlandığında gücün, zalimlerin elinde olduğu, adalet sahibi insanların zalimlere kıyasla zayıf kaldığı yorumu yapılacak. Bununla birlikte bir yorum daha yapılacak: Adalet sahiplerinin zayıf kalmış olmalarına rağmen duruşlarından asla taviz vermedikleri, asla ümitsizliğe kapılmadıkları, hak bildikleri yoldan vazgeçmedikleri söylenecek! Elbette gün gelecek, Güç el değiştirecek. İşte o zaman, çocuklar öldürülmeyecek, mazlumlar kurtulacak, zalimler hesap verecek' diye belirtti.
"Bize düşen görevi hakkıyla yerine getirdiğimizde adalet hakim olacak"
Tüm vicdan sahiplerine seslenen Ayral, sözlerini şöyle sürdürdü: "Adaletin hakim olacağı zamana hazırlık yapın! Ümitsizliğe kapılmayın. Siz adaleti görmeseniz de çocuklarınız görecek. Çocuklarınızı bu yolda yetiştirin. Adaletin hakim olacağı günler; biz mesleklerimizde, evlerimizde, ülkemizde o günlerin arzusu ve hedefinde çalıştığımızda gelecek. Biz Gazze'yi unutmadığımızda, imkân olursa İstanbul'dan Konya'dan Diyarbakır'dan ameliyat yapmak için Gazze'ye koştuğumuzda, imkan ve şartlar müsait olmadığında; Eylem ile yüreğimizdeki ateşi diri tuttuğumuzda, zulme karşı durduğumuzu haykırdığımızda, DUA ile Allah'ın yardımını dilediğimizde BOYKOT'u gevşetmediğimizde, alışkanlık haline getirdiğimizde gelecek."
"Tüm vicdan sahibi insanları harekete geçmeye çağırıyoruz"
Ayral son olarak, "Bu minvalde tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz! Kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!" dedi. (İLKHA)