Felaketin faturası emekliye kesildi..!
Birleşik Emekliler Sendikası Malatya Şube Başkanı Haydar Göktaş, 6 Şubat depremlerinin yaşandığı Malatya'da emeklinin zor şartlarda hayatına devem ettiğini söyledi. Göktaş, 'Ülkemiz yüz yılın felaketini yaşadı ama felaketin faturasını emekliye yüklemek doğru değil' dedi.
6 Şubat depremlerinde büyük yıkımların yaşandığı Malatya'da hayat pahalılığı emeklileri maddi olarak zorluyor. Sesleri duyurmak isteyen bir grup emekliler, Merkezde Eski PTT önünde basın açıklaması yaptı. Birleşik Emekliler Sendikası Malatya Şube Başkanı Haydar Göktaş, Ocak ayında yapılan maaş artışına rağmen aylığı 10 bin TL’yi bulmadığını emeklilerin yoksulluğunun kat ve kat arttığını söyledi.
6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden 13 ay geçtiğine dikkat çeken Göktaş, deprem sonrası emeklilerin ve depremzedelerin kaderleriyle baş başa bırakıldığını söyledi.
Göktaş, “6 Şubat 2023 depreminin üzerinden 13 ay geçti. Normal şartlarda, zaten Temmuz 2023'te deprem bahane edilerek verilmeyen, gasp edilen maaş artışı yapılmadığı için perişan olan emeklileri, deprem sonrası yaşayamaz hale getirdiler. Ocak ayında üç kez yapılan maaş artışına rağmen bir türlü aylığı 10 bin lirayı bulmayan emeklilerin yoksulluğu kat be kat arttı. Aslına bakarsanız, depremde hepimiz öldük ama sadece bazılarımız gömüldü. Kalanlara adeta 'keşke ölseydik de deprem sonrası yaşatılan eziyeti görmeseydik' dedirttiler. Deprem felaketinde halkının yanında olması gereken hükümet ve devlet maalesef yetersiz kaldı. İlk 4-5 gün temel ihtiyaç malzemeleri depremzedelere ulaştırılamadı. İnternet ve telefon erişimi kısıtlandı, depremzede canının, malının derdine düştü. Yıkılan evler, mağazalar, dükkânlar talan edildi, hırsızlıklar tahmin edilemeyecek kadar arttı. Deprem sonrası da emekliler ve depremzedeler kaderleri ile baş başa bırakıldı. Emeklilerin bir ömür boyu çalışıp aldıkları evleri, ev eşyaları, anıları 90 saniyede yerle bir oldu. Deprem sonrası başını sokacak bir konteyner bile bulamadı, gıda, barınma, giyim, sağlık sorunları arttı” dedi.
Göktaş, "AK Parti 2002'de iktidara çay-simit hesabı yaparak geldi. O yıllarda emekliler asgari ücretin 1.5 katı, 13 çeyrek altın tutarında aylık alabiliyordu. O yıllarda da emeklilerin durumu ideal olmasa da en azından evini, iki dönüm bahçesini alıyor, ev eşyalarını yeniliyor, hatta eşini alıp hacca gidiyordu. Maaşı ile kimseye minnet etmeden yaşıyordu" dedi.
Göktaş, AK Parti'nin emeklilere "daha rahat bir yaşam" vaadiyle iktidara geldiğini ancak gelinen noktada emeklilerin yoksulluk sınırının altında yaşadığını vurguladı.
Göktaş, “Türkiye'deki emekliler gelir açısından dünya sonuncusu, yaşam kalitesi bakımından Pakistan'ı geçerek sondan dünya ikincisi olmuştur. 22 yıl sonunda biz emeklileri yoksullukta dünya şampiyonu yaptınız ya, ne kadar övünseniz haklısınız. Bu tablo AK Parti iktidarının 22 yıllık karne notudur. Bir ülkenin nasıl yönetildiğini görmek istiyorsanız emeklinin yaşam standardına bakacaksınız. İktidar sahipleri aynaya bakınca bolluk, şatafatlı saraylar, uçaklar, gemicikler, size yalakalık ballı ihaleler, mevkiler makamlar görebilir. Ama emeklilerin aynasında, dul ve yetim maaşı alanların aynasından bakınca yoksulluktan başka bir şey bulamazsınız. AK Parti iktidarına sesleniyoruz: Biz emekliler sizden bir şey istemiyoruz, sadece hakkımız olanı verin, yeter. 30 yıl boyunca prim ve vergi ödeyip emekli olduğumuzda, hayatımızın sonbaharında insan onuruna yakışır bir yaşam istiyoruz.Sizin bu emeklileri sırtınızda yük gibi göstermeniz, emekliye verilecek bütçede para yok demeniz, bunu da 2024 yılını emekliler yılında demeniz zaten emeklileri yeterince kışkırtıyor. Bunun muhalefetle de alakası yok. Mültecilere var, beşli çetelere, vergi borcu silinip teşviklerle, geri ödemesiz kredilerle daha da zenginleştirilene kasada para var da, mevzu emekli olunca mi para yok? Biz emeklilere sabredin, dua edin diyorsunuz, ama ne diye dua edelim? Bizi kuru ekmeğe muhtaç eden, evsiz bırakan, Afrika'daki yoksulun bile çekmediği açlığı bize yaşatan, çocuklarımızı işsiz bırakanlara mi dua edelim? Gelecek umudu görmediği için yurt dışına kaçmak için çareler arayan bir nesil yarattığınız için mi dua edelim?” dedi.
Göktaş, 32 milyon emeklinin adalet istediğine vurgu yaparak “32 milyon emekli ve ailesi olarak sadece adalet istiyoruz. Bizden topladığınız vergilerden oluşan bütçeyi eşit paylaştırmanızı istiyoruz. Sığınmacılara verdiğiniz 40 milyar dolar kimin parası, borcunu vergisini sildiğiniz para kimin cebinden çıkıyor? İstediğimiz sadece devletin vatandaşları arasında ayrım yapmaması, adaletli olması... Doğru, ülkemiz yüz yılın felaketini yaşadı ama bu hazırlıksız yakalandığınız felaketin faturasını emekliye yüklemek doğru değil. Bu felaketin sorumlusu biz değiliz, çeyrek asırdır iktidar sahibi olanlardır. Hesabı da onlar vermelidir” ifadelerini kullandı.