Ezan düşmanına suç duyurusu
Sosyal medya platformu üzerinden yapılan bir canlı yayında, ezana ve müezzinlere hakaretler savuran Gazeteci Seyan Nişanyan hakkında Diyanet-Sen suç duyurusunda bulundu. Nişanyan, ezan için 'iğrenç bir saldırı, bir tecavüz, Türkiye'de yaşamanın bence en korkunç boyutu ve hayvan gibi bağıran ezancılar' ifadelerini kullanmıştı.
Ermeni asıllı Gazeteci-Yazar Seyan Nişanyan sosyal medya platformu üzerinden katıldığı bir haber sitesinin canlı yayınında ezana ve müezzinlere hakaretler savurarak, ezanı "Türkiye'de yaşamanın en kötü yanı" olarak nitelemişti. Yaşananlar üzerine harekete geçen Diyanet-Sen Nişanyan hakkında dini değerlere hakaretten suç duyurusunda bulundu. Konu hakkında basın açıklaması yapan Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, soruşturmanın takipçisi olacaklarını söyledi.
Tahammül sınırlarını zorlamakta
Ezan ve ezan okuyanlar hakkında sarf ettiği aşağılayıcı sözlerden dolayı derhal tüm Müslümanlardan özür dilemesi gerektiğini söyleyen Engin, "Nişanyan hakkında sendika olarak suç duyurusunda bulunduğumuzu belirtmek istiyorum. Nişanya'nın çeşitli haber sitelerinde yer alan videosunda ezanla ilgili "bağıra bağıra hoparlörden okunan ezan kadar iğrenç bir saldırı, yani, bir tecavüz, bir taciz, böyle insanın mahrem yerlerine el atılması düzeyinde bir saldırı, bilmiyorum yani Türkiye'de yaşamanın bence en korkunç boyutlarından. Bangır bangır bağıran hayvan gibi bağıran ezancılar " şeklindeki ifadelerinin bir çok yönden suç teşkil ettiğine dikkatinizi çekerek “Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yüzyıllar boyunca bir çok inanç ve kültüre sahip insanlarla birlikte kardeşçe yaşamayı başarmış, diğer inanç sahiplerine saygıda kusur etmemiş bir halkın bu gün kendi ülkesinde ezanına tahammül edilememesi üstelik de bu tahammülsüzlüğün en aşağılayıcı ve hakaret içerikli kelimelerle ifade edilmesi bizlerin de tahammül sınırlarını zorlamaktadır" açıklamasını yaptı.
Seyirci kalmayacağız
Ezanımıza ve din görevlilerimize yapılan saygısızlığa seyirci kalmayacağız diyen Engin, "İslami değerlerimize saldırı halinde olan, insanlar arasında kin ve düşmanlığı alenen tahrik etme ve kamu barışını bozma amacıyla yapılan bu tür açıklamaları inanç özgürlüğü çerçevesinde değerlendirmemiz mümkün değildir. Türkiye her dinden-inançtan insanların yaşadığı geniş bir mozaiktir. Saygı ve kardeşlik düsturuyla hareket ederken, toplumu kutuplaşmaya götüren bu tür girişimler özellikle son zamanlarda İslam ve Müslümanlar üzerine oynanan oyunlar da göz önünde bulundurduğumuzda, maalesef bu olayın tamamen bilinçli ve kurgulanmış bir durum olduğunu müşahade ediyor ve kesinlikle olayı sonuna kadar takip edeceğimizin bilinmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
Bu ülkede işi yok!
Ezana tahammül edemeyenlerin bu ülkede işi olmaması gerektiğini ifade eden Engin, “Toplumumuzdaki kardeşlik duygularını yıkmaya yönelik birlik ve beraberliğimizin çimentosu dinimiz ve ezanımız üzerinden ayrılık tohumları ekmeye çalışmak kimsenin haddi değildir. Aziz milletimiz bu tür oyunları gayet iyi biliyor. Ezanımıza da onu okuyan din görevlilerimize de kimse dil uzatamaz. Kimse bu oyunlara prim vermemeli sağduyu ile hareket etmeye devam etmelidir. Müslümanları sağduyulu davranmaya, tepkilerini hukuk ve İslam geleneğinin bizlere öğrettiği naiflik ölçülerinde göstermeye davet ediyoruz. Diyanet-Sen olarak hukuk çerçevesinde 90 Bin üyemizle bu olayın takipçisi olacağız" dedi.