Evinden sadece arşivini aldı

Battalgazi ilçesine bağlı Cengiz Topel Caddesi'nde bulunan bir apartmanda yalnız yaşayan ve gazetemiz köşe yazarlarından Abdullah Ergün, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Almanya'ya gitti. Evi depremde ağır hasar alan Ergün, 4 gün kaldığı Almanya'da sürekli deprem haberlerini görünce Malatya'ya dönmeye karar verdi.
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından Teknokent'te oluşturulan geçici konaklama merkezinde bir konteynere yerleşen Ergün, “Depremin şokunu atlattıktan sonra yapılacak ilk iş, herkesin yaptığı gibi bende evdeki eşyaları dışarıya çıkarmayı düşündüm. Oradaki komşulara baktığımda herkes evdeki beyaz eşyalarını, halılarını, mobilya eşyalarını çıkarıyordu. Ben de onlara her türlü ulaşacağımı düşündüm” dedi.
Hayatımın bir parçası
Ergün, 50 yıldır büyük emekler harcayarak biriktirdiği kitaplar, dergiler, CD'ler, plaklar, kasetler ve süreli yayınların olduğu dergileri çıkardığını dile getirerek, “50 yıldır biriktirdiğim kitaplar, dergiler, CD'ler, plaklar, kasetler ve süreli yayınların olduğu dergileri çıkarmak zorundaydım ve öyle yaptım. Çuvallara koydum çünkü kolilere koyma şansımda fazla yoktu, ev ağır hasarlıydı. Bir kısmını kendi çabalarımla aşağıya indirdim. Daha sonra aralıklarla bunları aşağıya indirdim ve buraya taşıdım. İyi ki buraya getirdim çünkü bunlar hayatımın bir parçası, hayatıma yön veren filmler, plaklar, müzikler, bilgiler, biyografik kahramanların hepsini buraya getirdiğim için çok mutluyum. Tabi ki herkesin kendi tercihidir. Mal canın yongası olduğu için milletin eşyalarını çıkarmaları normal. Ben öyle düşünmüyorum. Benim için önemli olan arşivi getirdiğim için çok mutluyum. Artık bundan sonra kalıcı konutlar yapılan kadar arşivi burada tutup tekrar oraya taşımak ve kendi evimde bunu devam ettirmek” ifadelerini kullandı.
Arşivimden kopamıyorum
Arşivinde Türkiye ve Dünya tarihi olaylarına tanıklık etmiş belgelerin olduğunu söyleyen Ergün, “Arşivimin hiçbirinden kopamıyorum. Çünkü bu materyallerin hepsi Türkiye'de ve Dünyada tarihi olaylara tanıklık etmiş belgelerle dolu. Mesela müzik anlamında söylemek gerekirse 60'lı 70'li yıllar Dünyada ve Türkiye'de müziğin popüler olduğu yıllardır. Özellikle Fransız, İtalyan ağırlıklı olduğu parçalar. Bu parçalara ulaşmak o kadar kolay değil. Bu yüzden bu arşiv çok farklı bir arşiv” olduğunu söyledi.
İnönü Üniversitesi'nden müzik bölümünde öğrencilerinin ve öğretmenlerinin kaynak noktasında arşivini paylaştığını dile getiren, “İletişimde okuyan öğrencilerimiz ve müzik bölümde okuyan öğrencilerimiz için bir kaynak noktası olacak burası. Bu yüzden kendi açımdan mutluyum. Hep eski değil, güncel kitaplar, plaklar, kasetler oluyor. Günümüzdeki şarkıcıların yapmış olduğu eserler sadece günlük, haftalık olmaya başladı. Ama ben bunların uzun süre gündemde kalacağını biliyordum. avrupaya gittiğimde Avrupa kanallarında, radyolarda ve televizyonlarda baktığımız zaman, 60'lı 70'li yılların müzikleri çalıyor. Çünkü günümüzde müzik yapılmıyor. Kaliteli müzik o yıllarda yapıldı. Aynı şekilde çok önemli dergiler var. Hayat dergileri olsun, hayat spor dergileri olsun. En önemlisi Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük müzik dergisi olan Hey dergisi çok önemli. Şuanda bunlara ulaşma imkanı bulunmuyor. Bulunsa dahi fazla rakam isteniyor. Tarkan çizgi roman var. Bu da büyük bir arşiv, atmadım, biriktirdim. Canım sıkıldığı zaman, moralim bozuk olduğu zaman arşivde geziniyorum ve burada kendimi buluyorum” dedi.
İnternetin avantajlarını kullanıyorum
Arşivlere ulaşma noktasında internetin sunmuş olduğu avantajlardan bahseden, Ergün, “Malatya'da arşiv anlamında sıkıntı olabilir ancak İstanbul gibi büyük şehirlerde çok daha büyük arşivlere sahip olan kişileri tanıyorum. Bazen dergi alışverişi de yapıyoruz. Ben de olanları onlara gönderebiliyorum. İnternetin bana sunmuş olduğu avantajı da kullanıyorum. Arşivimi genişletmeyi de düşünüyorum aslında. Biraz da şu depremin sokunu üzerimizden attığımız andan itibaren biraz daha farklı bir noktaya taşıyacağım” ifadelerini kullandı.
Ergün, günümüz gençlerine de tavsiyeler vererek “Gençler çok şanssızlar. Çünkü üretim yok. Zaten okumuyorlar, gazete, kitap, dergi almıyorlar. Dergiler de artık eskisi gibi çıkmıyor. Ama onlara tek önereceğim arşiv noktasında eğer internete girip geçmiş yılların belgelerine ulaşıp bunları temin ederlerse inanıyorum ki hem kültürel anlamda hem de mental ve düşünce olarak çok daha iyi yerlere geleceklerini düşünüyorum. İnşallah onlar da benim yaşadığım bu güzel hobiyi hayata geçirirler ve kendilerini yönlendirirler bu anlamda” dedi.