Eğitime gönül verenler anıldı
Pütürge – Doğanyol Eğitim Vakfı tarafından kuruluşunun 30. Yılı etkinlikleri kapsamında vakfın kuruluşunda görev alan, emek veren, katkı sunan merhumların aileleri ve yakınlarına, hayatta olanlara ise teşekkür plaketleri takdim edilerek yad ve onure edildiği İz bırakanlar Programı gerçekleştirildi. İz Bırakanların fotoğrafları aynı zamanda vakıf genel merkezinde albüm yapılarak duvara asıldı ve teşekkür plaketleri takdim edildi.
Pütürge – Doğanyol Eğitim Vakfı'nın İstanbul'daki merkezinde gerçekleştirilen İz Bırakanlar Etkinliğinde Pütürge ve Doğanyollu Siyaset, İş dünyası, Sanat ve Bilim dünyasında bulunmuş isimlerden olan Merhum Ahmet Karaaslan, Merhum Fevzi Öz, Mehmet Duman, Yavuz Bereketoğlu, Mehmet Karaman, Mehmet Conger, Dr. Necdet Ayaydın, Merhum Hasan Aslan, Mehmet Emin Beyhan, Kazım Ayaydın, Hasan Fırat, Dr. Hasan Fırat, Şahin Metin, Zeynal Aslan, Ayhan Özatila, Hasan Akın, Mehmet Nuri Güreli, Mehmet Karaman, Belkıs Akkale, Yasemin Yalçın, Merhum Ali Kemal Sunal, Ali Sunal, Ramazan Öztürk, Merhum Mehmet Kılıçaslan, Adnan Öztürk, Merhum Ahmet Turan Doğan Merhum Kamil Öztürk, İsmail Şimşek, Osman Aktaş, Hidayet Işık, Merhum Cemal Türkan, Prof. Dr. Ramazan Özdemir, Niyazi Onur, Merhum Kasım Tilbaç, Hikmet Tanrıverdi, Serdar Erşahin, Mustafa Paşahan, Prof. Osman Zekai Orhan, Ömer Faruk Öz, Merhum Hüseyin Uğurlu, Remzi Bayhan, Ramazan Yıldız, Nevzat Er, Mücahit Çetin, Abdullah Işık, Mustafa Aydın, Merhum Necati Anadol, Rıfat Türkeri, Merhum Abdurrahman Yılmaz Pütürgeli, Mehmet Şeref Varan, Merhum İbrahim Şahin ve Ziya Akşahin fotoğrafları vakfın duvarına asıldı.
Pütürge – Doğanyol Eğitim Vakfı Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Şener, “Vakfımızın 2 ay sonra 30.Kuruluş yıl dönümü olacak. Vakfımız dönem dönem çocuklarımıza burs vererek hizmetlerine devam etti. Bugün itibariyle 406 üniversite öğrencisi ve 2 tane de yurtdışında yüksek lisans gören evladımıza burs vermekteyiz. Bugün oluşturduğumuz fotoğraf; Pütürge'nin kaderi olan Pütürge coğrafyasından çıkmış, başta dedem 33 gün yürüyerek İstanbul'a gelmiş hamallık yapmış, Keferdizli Salih'in Salih Reis olarak Karaköy'de, Eminönü bölgesinde yapmış olduğu hizmetler, artı İstanbul işgalinde Şişli'deki İngiliz silah deposunu patlatan büyük kahramanların, yine söyleyeceğim, “Benim kardeşlerim, eşim cephede, 2 tane evladım var bu evlatlarıma bakmak için ektim, biçtim, harman zamanı hangi yüzle senin devletinin vergi memuru gelip benden vergi istiyor”, diyen Pütürgeli (LAR –YAMAÇ )köylerimizden İSMİHAN anamızın, tesadüf bu ya Enver Paşa'nın babaannesi 'de Pütürgeli, bu serzeniş Enver Paşa'nın eline geçince, “Hele bir bakın ilgilenin”diyor, o zaman bölgedeki en yetkili devlet yöneticisine talimat veriyor, “Bu kadını bulun, bütün ihtiyaçlarını yerine getirin ve asla vergi talebinde bulunmayın”. Bu ne oluyor bizim düşüncemizde; devlet, ebet, müddet. İşte o büyüklerimizin oluşturduğu bu kompozisyonda İstanbul'da Salih Reisin gölgesinde, gerçek İstanbul dediğimiz Eminönü, Fatih ve Karaköy bölgelerinde hamalların reisi olan Mustafa Kemal Atatürk'ün bilgisi dahilinde İngiliz silah deposunu patlatan Salih Reisin, “Keferdizli Salih Reis” böyle geçer, Bölgesinde, Türkçe konuşamayan ama 33 gün yürüyerek İstanbul'a gelen büyüklerimizin hayata dair bakışlarını oluşturan ve şimdi biz onların üçüncü kuşağıyız. Bu arada bakanımız çıktı, İstanbul'da 7-8 tane odalarda örgütlenmeler oldu, hatta Yükçüler Odası diye bir oda oldu, Han Oda Başıları diye bir oda oldu, bu organizasyonları gerçekten ilkokul mezunu olmayan büyüklerimiz yaptılar. Bugün buradaki amacımız bir hafıza oluşturmaktır.Sözel olarak konuşuldukça, “Su akar, yazı bozulur” ama bunu tarihe not düşmek için yaptık. Bizim yönetimde bulunan arkadaşlarımız ve ağabeylerimizden aldığımız bilgilerle bugün vakfımızın duvarlarında rahmete gitmiş büyüklerimiz ve hayatta olan kadirşinas kardeşlerimizin fotoğrafları var. Büyüklerimizin önünde saygı, hürmet ve muhabbetle eğiliyoruz. Rahmete gidenlere saygı duyuyoruz. Etkinliği geç kalınmış bir toplantı olarak kabul ediyoruz. Bu çalışmamızı kitaplaştıracağız.” İfadelerini kaydetti.
Malatya Eski Milletvekili, Türk Parlamenterler Birliği Genel Sekreteri Ömer Faruk Öz, İstanbul'da ilk özel hastaneciliğin de Pütürgeliler tarafından getirildiğini hatırlatarak, “Pütürge- Doğanyol Eğitim Vakfı başkan ve yönetimine böyle bir organizasyon yaptığınız için öncelikle sizlere teşekkür ediyorum. Gökkubbe de baki kalan hoş bir sadaymış. Ne demiş şairimiz, ‘Elindeyse zamana dur, geçme diye dayat! / Bir sigara içmekten daha kısa bu hayat...' Önemli olan kısa olan bu hayata güzel ameller, güzel işler bırakarak gidebilmek. Hani derler ya, “Ömrün uzun olsun.” İnsanın kaderi değişmiyor, hayat süreci değişmiyor. Ama yaşadığı süreç içerisinde ne kadar güzel işler yapıyorsa ömrün bereketi o. Bu yüzde hoş bir sada bırakmakta yeterli değil, arkamızdan sadaka-i cariye de bırakmak gerekiyor. Nedir sadaka-i cariye? İnsan öldükten sonra amel defteri kapanmazmış, sadece 3 kesimin amel defteri kapanırmış, 3 kesimin amel defteri kapanmazmış. Bunlardan birisi iyi evlat yetiştirmek, topluma, millete, vatana, insanlığa hizmet edecek iyi bir evlat bırakırsan bu evlat iyi işler yaptığı sürece amel defterine sevap yazılmaya devam eder. İnsanların faydalandığı sürece yapılan ilim hizmetleri içinde amel defteri kapanmaz, ona sevap yazılmaya devam eder. Diğer bir konu ise insanların istifade edeceği okul, köprü, yol, cami gibi eserlere vesile olanlarında, insanlar bu eserlerden faydalandığı amel defteri kapanmaz. O nedenle kalıcı izler bırakmamız lazım. Bir diğer önemli konu ise vefalı olmaktır. İnsanlar yaptığı hizmetler karşılığında bir teşekkür edilmeyi bekler, buda vefayı gerektirir. Biz Pütürge ve Doğanyol'uyuz. Ama biz Malatyalıyız. Malatya demek, Türkiye demek. Malatya'da 6 Şubat'ta çok büyük bir felaket yaşandı. Bir ara doğru anlatılamadı, aslında en büyük felaket Malatya'daydı. Malatya ikinci depremde çok büyük bir sıkıntı yaşadı. Vatandaşlarımız, ilk depremde evlerini terk ettiği için can kaybımız az oldu. Malatya'da binalar çok büyük hasar aldı. 40 bine yakın bina ağır hasar gördü. 25 bine yakın işyeri yıkıldı. Hükümetimiz bu konuda gereken önlemleri alıyor. Ancak şehrimizde umudu diri tutmamız lazım. Çünkü üzülerek görüyorum ki, Malatya vasıflı göç veriyor, vasıfsız göç alıyor. Malatya'yı fiziken kalkındırmamız lazım, ama ruhende umutlarımızı diri tutmamız lazım. Çünkü, bu ülkenin Malatya'ya ihtiyacı var. Bu ülkede hiçbir il bu ülkeye 2 tane cumhurbaşkanı çıkartmamıştır. Bu Malatya'mıza nasip olmuştur.” şeklinde konuştu.
Mehmet Şeref Varan, “Biz buraya 1989'da 10 arkadaş, birbirimize söz vererek yola çıktık. Bir oturacak sandalyemiz yokken, böyle bir vakıf meydana çıktı. Ben vakıf ve dernekte başkanlık görevinde de bulundum. Ama şimdi görüyorum ki çok güzel şeyler yapmışız.” dedi.
Merhum Hasan Aslan'ın kızı Serap hanım; “Vakıf başkanımız Dr. Hasan Hüseyin Şener'e çok teşekkür ediyorum. Babam adına böyle bir plaketi aldığım için çok mutluyum, babam nur içinde yatsın. İnşallah hepimizin çocukları hep bir araya gelir ve birbirlerini görürler, tanır ve birlikte olurlar. Çünkü rahmetli babam Malatyalılara ve Pütürgelilere çok önem verir ve onlarla vakit geçirmeyi çok severdi” ifadelerini kaydetti.
Danışma Meclisi Üyesi, Eski Milletvekili Merhum Abdurrahman Yılmaz Pütürgeli'nin torunu Melike Demir, “Bu etkinliğin düzenlenmesinden dolayı çok teşekkür ediyorum Dedem Abdurrahman Yılmaz Pütürgeli bizim gurur kaynağımızdı. Kendisi hayatta olsaydı bugün onun için en özel günlerden birisi olurdu. Çünkü memleketini ve hemşehrilerini çok severdi.” diye konuştu.
Ünlü Türk Halk Müziği sanatçısı Belkıs Akkale, “Ben her zaman, her yerde Malatyalı olduğumu, Doğanyollu olduğumu, Pütürgeli olduğumu gururla söyledim. İstanbul doğumluyum, ama annem ve babam beni bir Malatyalı olarak yetiştirdi. Malatyalı olarak, anlımın akıyla bulunduğum noktaya geldim. Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ünde kızıyım. Malatya'mın da benimle gurur duymasını isterdim. Bu sitemimi Pütürge-Doğanyol Eğitim Vakfı için yapmıyorum. Ben bundan sonra bu değerli vakfımıza destek vereceğim. Bundan sonraki çalışmalarda bana ihtiyaç olduğunda emrinize amadeyim. Burada olmaktan çok mutlu oldum, çok gururlandım. Bu vakfın kurulmasında ve buraya kadar gelmesinde emeğe geçen herkese binlerce defa teşekkürler.” diye konuştu.
Etkinlikte Mehmet Karaman, Dr. Hasan Fırat, Ayakkabıcılar Esnaf Oda Başkanı Mehmet Karaman, Battal Kanbay, Milletvekili Ömer Faruk Öz, Türk Halk Müziği Sanatçısı Belkıs Akkale, Danışma Meclisi Üyesi, Eski milletvekili merhum Abdurrahman Yılmaz Pütürgeli'nin torunu Melike Demir, Niyazi Onur, Dr. Necdet Ayaydın, Merhum Hüseyin Uğurlu'nun oğlu Sabri Uğurlu, Kazım Ayaydın, Hidayet Işık, Kasım Eraslan, Gazeteci Ramazan Öztürk'e vakıf hizmetlerine ve bölgeye verdikleri hizmet ve katkılardan dolayı teşekkür plaketleri takdim edildi.
Pütürge – Doğanyol Eğitim Vakfı bünyesinde bölgeye ve vakıf çalışmalarına katkısı olanlar için İz Bırakanlar Etkinliklerinin devam edeceği belirtildi.