Dört kuşaktır üretiyorlar
Malatya'da 103 yıldır el yapımı bıçak üreten ailenin dördüncü kuşak torunu Hüseyin Akyalçın, mesleği gelecek kuşaklara aktarmak istiyor.
Kentte bir asır önce İhsan Çulpan tarafından başlanan bıçak imalatı, Malatya Bakırcılar Çarşısı'nda bulunan 20 metrekarelik dükkanda devam ediyor.
Anne tarafından dedesinin babası tarafından başlanan bıçakçılığa 7 yaşında "Merhaba" diyen 38 yaşındaki Akyalçın, dördüncü kuşak olarak devam ettirdiği ve ustalık belgesi aldığı işini ilerletmenin planlarını yapıyor.
Kurulduğu günden bu yana sadece el emeğiyle bıçak imal eden işletmenin ürünleri, yurt içindeki hemen hemen tüm şehirlere gönderiliyor, müşteriler aracılığıyla da yurt dışına götürülüyor.
Akyalçın, yaptığı açıklamada, dede mesleğini dördüncü kuşak olarak sürdürmenin gururunu yaşadığını söyledi.
Osmanlı Devleti zamanında kurulan işletmelerinin hala ayakta durduğunu ve alın terlerini bıçakların üzerine akıttıklarını belirten Akyalçın, dededen gördükleri şekilde üretime devam ettiklerini anlattı.
Akyalçın, dayısının yanına 7 yaşında geldiğini ve mesleği ondan öğrendiğini ifade ederek, "Dedemin babası İhsan Çulpan bu mesleğe başlamış. İş yerimiz Osmanlı dönemine dayanıyor. O günden bugüne mesleğimiz devam ediyor. Güzel bir şekilde oğluna devretmiş. Dedem de dayıma devrediyor. Ondan sonra da Rabbim bana nasip etti. Mesleği bana dayım öğretti. Ben de şükürler olsun, o günden bugüne işletmeyi devam ettiriyorum." diye konuştu.
Aslında bir mirası, kültürü yaşattıklarına değinen Akyalçın, ölmez bir mesleğin ustası olduğunu söyledi.
Her parçasını el emeğiyle üretiyoruz
Akyalçın, Bakırcılar Çarşısı'nda bulunan dükkanlarında 1962'den bu yana hizmet verdiklerini anlattı.
Dükkanda dayısıyla çalıştıklarını dile getiren Akyalçın, şöyle devam etti: "Ham maddeyi alıp burada el emeği göz nuruyla çeliğinden sapına kadar elimizle tek tek üretiyoruz. Fabrikasyon bıçaklara artık eskisi gibi ilgi kalmadı. Vatandaşlar daha çok el işçiliği bıçak istiyor. Burada iki kişi çalışıyoruz. Çok fazla bir üretimimiz olmuyor ama kaliteli ürünler üretmeye çalışıyoruz. Ürettiğimiz bıçaklar fabrikasyon mallar gibi değil. Her geçen gün daha güzel bir boyut kazandırmaya çalışıyoruz. O yüzden el yapımı ürünlerin hiçbir zaman ölmeyeceğini düşünüyorum.
El işçiliğini daha ileriye götürmeye çalışacağız. Sağlığım el verdiği sürece mesleğimi sürdürüp gelecek nesillere aktaracağım."
Çıraklardan yana sıkıntı var
Akyalçın, zanaatla ilgilenen insanların sayısının azaldığına dikkati çekerek, artık gençlerin masabaşı iş sahibi olmak için çaba harcadığını ifade etti.
Daha önceleri ailelerin çocuklarını çırak olarak kendilerine getirdiğini anlatan Akyalçın, konuşmasını şöyle tamamladı: "İnsanlar çocuklarını rahat bir şekilde bir ustanın eline teslim ederdi. Okumasa bile iyi bir meslek öğrenmesini ve ilerletmesini isterlerdi ama şu an öyle bir düşünceden uzaklaştı. Gençler daha rahat mesleklerin peşinden koşuyor. Bütün mesleklerde çıraklardan yana sıkıntı var. O yüzden benim arkamdan gelen kimse yok. Çocuklarım var ama onların devam edip etmeyeceğini bilemiyorum."