Doğama Dokunma
Malatya Çevre Platformu üyeleri, Malatya'nın birçok ilçe ve mahallelerinde kurulan maden ve taş ocaklarına 'Havama, Suyuma, Doğama Dokunma' temasıyla tepki gösterdi. Platform, tarafından yapılan açıklamada, madencilik faaliyetlerinin, halkın ihtiyaç ve çıkarları gözetilerek yürütülmesi gerektiği belirtilerek, doğal yaşamı tehdit eden bir madencilik anlayışının kabul edilemeyeceği vurgulandı.
Malatya Merkez Postane'si önünde 'Havama, Suyuma, Doğama Dokunma' temasıyla bir araya gelen Malatya Çevre Platformu(MALÇEP), üyeleri Malatya'nın birçok ilçe ve mahallelerinde kurulan maden ve taş ocaklarına tepki göstererek, basın açıklamasında bulundular. Grup adına açıklamada bulunan Platform Sözcüsü Metin Şahin, doğal ve tarihi değerlerin korunması gerektiğini belirtti.
Güzelliklerimizi yok edecekler
Malatya'nın ilçelerinde ve mahallelerinde ekolojinin talan edilmesine karşı yaşam alanları ve yaşam hakkını savunduklarını dile getiren Şahin, "bilinen birkaç şirket uzun yıllardır ekolojimizi talan etmekte ve yaşam alanlarımızı yok etmektedir. Yakın zamanda yeni maden aramaları, sondaj kuyuları vurma, kum ocakları, taş ve mermer ocakları açına, Hidroelektrik Santrali (HES) ve Jeotermal Enerji Santrallerinin (JES) yapılması için ruhsatların verilmesine yönelik birçok çalışma yürütülmektedir. Bu şirketler Bergama'da, Artvin'de, Erzincan İliç'te, Rize İkizdere'de, Milas Ak Belen'de zenginliklerimizi çıkarıp götürüyorlar, tozunu, pisliğini ve yok edilmiş bir ekolojiyi bize bırakıyorlar. Ayrıca 16 Aralık 2021 tarihinde Muhtemelen çıkarılmaya çalışılan özel statülü maden yasası ile Malatya'mız başta olmak üzere Sivas, Erzincan, Erzurum, Tunceli, Elazığ ve Kahramanmaraş'ın bazı ilçeleri bu yasanın kapsamındadır. Bu özel yasa çıksa da çıkmasa da Malatyalıların önünde bir yığın çalışmakta olan madenler varken, Çevre Bakanlığına başvurulmuş 840 adet ÇED başvurusu vardır. Bu başvurular Malatya'mızın ekosistemini ve doğasını bozacak kayısımız başta olmak üzere ceviz, üzüm, elma, armut, alıç, dut gibi önemli geçim kaynaklarını, hayvancılığı, su kaynaklarımızı, nadir bulunan endemik bitkileri, nesli tükenmekte olan yaban hayvanlarını tarihi, kültürel ve doğa güzelliklerimizi yok edecekler" dedi.
Vahşi madenciliğe hayır
Şahin, bizi yönetenlerin anayasada belirtilerek güvence altına alınan hakların korunmasını talep ederek, "Birkaç tane para hırsına kapılmış gözü doymaz şirketlerin kar amacı için doğamız talan edilmesin. Rant uğruna doğa ve yaşam alanlarımız yok edilmesin. Bizim ve çocuklarımızın geleceği çalınmasın. Bizler; doğamızı ve çevremizi vahşi madencilere karşı korumakta karalıyız. Çünkü şuna inanmışız ‘Doğamız hastalanırsa insanlık yok olur' onun için doğduğumuz ve yaşadığımız topraklarda yıkım projelerine karşıyız. Saygı değer Malatyalılar bütün bu nedenlerle sizleri, Malatya Çevre Platformu ve tüm İlçe temsilcilikleriyle, başka illerdeki il temsilcilikleriyle dayanışmaya davet ediyoruz. Dayanışma umudu büyütür. ‘Sensiz bu mücadelede bir eksiğiz.' Hep beraber şöyle haykıracağız, ‘vahşi madenciliğe hayır" diye konuştu.