Deprem Malatya'yı Vurdu, Sorunlar Çözüme Kavuşturulmadı!
TMMOB Malatya İl Koordinasyon Kurulu, 6 Şubat depreminin ikinci yılında Malatya'daki çözülmeyen sorunlara dikkat çekerek, 'Ne yazık ki halen çözüme kavuşmamış, barınmadan sosyal yaşama, ulaşımdan eğitime ve sağlığa kadar pek çok alanda ciddi sıkıntılar yaşanıyor' açıklamasında bulundular.
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremleri, Malatya'da büyük yıkımlara ve can kayıplarına yol açtı. Depremin ikinci yıl dönümünde, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Malatya İl Koordinasyon Kurulu, Dede Korkut Parkı bir araya gelerek yaşanan sorunlara dikkat çekmek için basın açıklamasında bulundu.
Kurul adına basın açıklamasını okuyan Harita Mühendisler Odası Malatya Temsilcisi Bektaş Tatar, son iki yıl içinde şehrin birçok alanında çözülmeyen sorunların devam ettiğini belirtti. Deprem sonrası inşa edilen yeni konut ve işyerlerinin, yerel paydaşların görüşü alınmadan yapıldığını ve bu durumun ileride büyük sorunlara yol açabileceğini ifade etti. Ayrıca, merkezi yönetimin yerel yönetimlerin planlama yetkilerini elinden almasının, şehirdeki düzenlemeleri olumsuz etkilediği ve kurallara uyulmadan yapılan bina yıkım, nakil ve depolama işlemlerinin halk sağlığını tehdit ettiğine dikkat çekti.
Sorunlar Halen Çözüme Kavuşmadı
"Depremden bu yana Malatya'da yaşanan sorunların çözüme kavuşmadığını" belirten Tatar, "Geçen iki yılın ardından Malatya'da yaşanan sorunlar ne yazık ki halen çözüme kavuşmamış, barınmadan sosyal yaşama, ulaşımdan eğitime ve sağlığa kadar pek çok alanda ciddi sıkıntılar devam etmektedir. Depremin hemen ardından hızlı bir şekilde çözüm üretilmesi gereken konuların büyük bir bölümü halen belirsizliğini korumakta, alınan bazı kararlar ise gelecekte daha büyük sorunlara yol açma potansiyeli taşımaktadır" dedi.
Şehrin Farklı Bölgelerinde Yerel Paydaşların Fikri Alınmadı
Deprem konutları yapılırken vatandaşların fikirleri alınmadığını ifade eden Tatar, "Deprem sonrası ortaya çıkan konut ve iş yeri ihtiyacının karşılanması amacıyla yapılan inşaat çalışmaları, şehrin farklı bölgelerinde yerel paydaşların fikri alınmadan, ileride daha büyük sorunlar üretebilecek planlamalar, projeler yapılmakta ve uygulamaları devam etmektedir. Yerel yönetimlerin asli görevlerinden biri olan planlama yetkisi merkezi yönetim tarafından elinden alınmıştır. Bina yıkım, nakil, ayrıştırma ve depolama işlemleri kurallara uyulmadan yapılmaya devam etmektedir. Bu sebeple oluşan hava kirliliği halk sağlığı açısından ciddi riskler yaratmaktadır" şeklinde konuştu.
Özel Mülkiyet Hakkı Göz Ardı Edildi
Tatar, "Şehir içindeki trafik düzenlemeleri yetersiz kalmış, geçici barınma alanları ve yeni yapılaşma bölgelerinin oluşturduğu yoğunluk trafik akışını olumsuz etkilemiştir. Deprem Sonrası ilimizin yaşadığı nitelikli göç sonucu farklı bölgelere taşınmış hemşerilerimizin tekrar ilimize gelmelerini sağlamak için gerekli koşulların en kısa sürede tamamlanması gerekmektedir. Rezerv alanlarının belirlenmesi sürecinde yanlış yer seçimleri yapıldığı gözlemlenmiştir. Kamulaştırmasız el atma süreçlerinde vatandaşların mağdur edildiği, hak kayıplarının yaşandığı görülmektedir. Özel mülkiyet hakkı göz ardı edilerek alınan bu kararlar, sosyal adaletsizlik yaratmaktadır" dedi.
Mücbir Sebep Ayrım Yapılmadan Uzatılmalı
"Esnafın iş yerleri teslim edilmeden ekonomik yükümlülük dayatılması başlamıştır" diyen Tatar, "Malatya merkezinde altyapı çalışmalarının yeterli ve uygun yapılıp yapılmadığı konusunda ciddi soru işaretleri bulunmaktadır. Altyapısı tamamlanmayan yapılar, ilerleyen dönemlerde yeni sorunlara yol açacaktır. Deprem sonrası büyük zarar gören esnafın işyerleri halen teslim edilmemiştir. Ticari hayat normale dönmeden ekonomik yükümlülükler dayatılmaya başlanmıştır. Mücbir sebep olma koşulları ortadan kalkmadığı sürece Mücbir sebep hali tüm işletmeleri kapsayacak şekilde, ayrım yapılmadan uzatılmalıdır. Aksi takdirde depremzede esnaf ve işletmeler ekonomik olarak daha zor duruma düşecektir" ifadelerini kullandı.
’Örtbas Et Unuttur’’
Tatar, "Tarım arazileri ve kırsal alanlarda ki kontrolsüz yapılaşma, tarım alanlarının yok olmasına ve ekolojik dengenin olumsuz etkilenmesine neden olacaktır. TMMOB olarak bir kez daha uyarıyoruz bugünün hataları yarının doğal afetleri olmasın. Bir doğa olayı olan depremlerin afete dönüşmesi, felaket olarak yaşanması halkımızın yazgısı olamaz, olmamalıdır. Yaşanan afetlerden ders çıkarabilen bir toplum haline gelebilmemiz olası her türlü afetten en az hasar ile çıkabilmemiz için; otoritenin 'örtbas et unuttur' politikasını kabul etmiyoruz" dedi.
Depremin Yaralarını Sarmak, Sadece Bina İnşa Etmekle Değil
"Depremin yaralarını sarmak, sadece bina inşa etmekle değil" diyen Tatar, "Bizler TMMOB Malatya İl Koordinasyon Kurulu Olarak, yapılan her çalışmanın uzun vadeli düşünülmesi ve kaynakların verimli kullanılması gerektiğini, bugünün çözümlerinin yarının sorunlarına dönüşmemesi için; halkın ihtiyaçları ve sorunlarının bilim ve tekniğin ışığında çözülmesini savunuyoruz. Depremin yaralarını sarmak, sadece bina inşa etmekle değil, sağlıklı, yaşanabilir, güvenli yaşam alanları inşa etmekle mümkündür. Bu süreçte yetkilileri halkın sesini duymaya, bilimsel ve teknik gerçekler ışığında adımlar atmaya davet ediyor, Malatya'nın geleceği için daha katılımcı, şeffaf ve adil politikalar geliştirilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz" ifadelerini kullandı.