Denetim yok

Vitamin gibi enerji verici takviyelerin sıkça alındığı bu günlerde, takviyelerin alındığı yerlerin güvenilir olması da önemli. Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi Tahir Özelçi gazetemize yaptığı açıklamada, vitamin ve gıda takviyelerinin eczane dışı satış kanallarından alınmaması konusunda uyardı. Özelçi, pandeminin üzerinden yaklaşık bir yıl geçtiğini, bu süreçte tüm sağlık çalışanlarımız, eczacılarımız gece gündüz mücadele ettiğini anımsatarak, 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutladı.

Bilgi kirliliği oldukça fazlaydı

Pandemi döneminde en önemli gündem maddesinin bireysel sağlık olduğunu kaydeden Özelçi, "Pandemi süresince halkımız, sağlık çalışanlarının tavsiyelerine uyarak, aşılanma sürecine kadar bazı yöntemlere başvurdular. Çünkü bilgi kirliliği oldukça fazlaydı. Hiç ilgisi, alakası olmayan sanatçılar bile zaman zaman sosyal medya ve internette pandemi ile ilgili vitaminler, ilaçlar önerdiler. Dolaysıyla bu da halk sağlığını tehdit eder hale geldi. Bilimsel olarak sağlık açısından vitaminler olsun aslında bunlara ilaç demiyoruz, gıda takviyesi diyoruz. Gıda takviyelerini kullanmalarında fayda var. B vitamini, D vitamini, C vitamini var. Ama bunlar başlı başına pandeminin çözümü, tedavisi değil. Pandeminin tedavisi, Sağlık Bakanlığımızın açıklamış olduğu tedavi ve aşıdır. İnşallah ülkemiz bu hastalığı ber taraf edecektir" diye konuştu.

Uygun olmayan koşullarda üretiliyor

Özelçi, vitamin ve gıda takviyelerinin, Tarım Bakanlığından çok kolay ruhsat alabildiğine dikkat çekerek, "Kontrolü Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmayan gıda takviyeleridir. Dolayısıyla bunlar merdiven altında hangi şartlarda üretildiği belli olmayan, içerisinde hangi etken maddelerinin olduğu belli olmayan piyasada bir sürü halk sağlığını tehdit eden ürün kirliliği oluşmaya başladı. Bunlar, halkın sağlığını önemsemeyen sadece maddi düşünen ürünün olmasını sağladı. Merdiven altında, hijyen ve uygun olmayan koşullarda üretiliyor. Bundan dolayı insan sağlığına zarar vermeye başladı. Ulusal kanallarda da görüyoruz, gıda takviyelerinin halk sağlığını ne derece tehdit ettiğini. Örnek verecek olursak; Subitramin zayıflama için kullanılan bir ilaçken, subitramin gıda takviyeleri kontrolsüz bir şekilde ya koyuluyor yada hiç koyulmuyor, gereğinden fazla koyulduğu zaman insanlarımızın hayatını kaybetmesine sebep oluyor. Koyulmadığı zaman da insanlar bu ürünleri zayıflamak için alarak, paralarından, sağlığından oluyorlar. Dolayısıyla insanların cüzdanlarına göz döken bu tür ürünlerin, hem üretimine hem de satışına denetim getirilmeli. Türk Eczacılar Birliği olarak tavsiyemiz, bu tür ürünlerin, gıda takviyelerinin Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılması ve eczanelerde satılması. Eğer Sağlık Bakanlığı gerekli testleri yaparak ruhsatlandırırsa ki Sağlık Bakanımız ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu bu konuda baya iyi. Burada ruhsatlandırılması yapılırsa ilaç kadar güvenilir, gıda takviyelerimiz olur ve halkımız da gönül rahatlığıyla gıda takviyelerini eczanelerimizden temin ederek sağlıklarına katkı sağlayabilirler diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılması elzem

'Gıda takviyesinin aktarlarda satılan ot vb. ürünler de var ama gıda takviyelerinin çoğu kapsül, şurup vb. ilaç formlarına çevrilmiş şekilde' diyen Özelçi, "Dolayısıyla bunların denetimi gerçekten bu işin uzmanı kişiler tarafından denetlenmesi lazım. Bir sürü bilimsel etkenler ışığında Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmalı. Bunların Tarım Bakanlığından ruhsatlandırılmayıp, Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılması elzemdir. Yoksa bizim itirazımız gıda takviyelerine değil, ilaç formuna dönüştürülmesi bilimsel yöntemlerle yapılmıyor. İki liraya mal edilen bir ürün 100 liraya satılıyor. Halkımız hem sağlığından hem de parasından oluyor. Ondan dolayı denetim şarttır" ifadesini kullandı. Haber-foto: Nevzat Kanar