'Darbe özlemi'
Meşale Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Kayan, 'Gece yarısı servis edilen bildiri, darbe özleminin açığa vurulmasıdır' dedi.
Emekli amirallerin bildirisine tepkiler gelmeye devam ediyor. Yayımlanan bildiriye sert bir tepki de Meşale Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nden geldi. Dernekten yapılan yazılı açıklamada, Montrö Antlaşmasını ve Kanal İstanbul'un bahane edilerek darbe imalı yayınlanan bildirinin emperyalistlerin amaçlarına hizmet eden provokasyon amaçlı bir bildiri olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada, “Türkiye'nin inanç ve medeniyet değerlerinin aydınlığında tüm sivil ve resmî kişi ve kuruluşlarıyla yeniden küllerinden doğmaya çalıştığı ve adeta Dünya İstikbarına karşı bir kurtuluş mücadelesi verdiği şu günlerde, İslam'ın sedasının yükselmesinden ve Müslümanların varlığından rahatsız olan karanlık mahfiller, yine devreye girip bu vahim bildiriyi hazırlamakla aba altından sopa göstererek ve Anadolu insanına parmak sallayarak, siyaseti hizaya sokmaya ve Ülkemize diz çöktürmeye çalışmışlardır. Kullanılan İfadeler dikkatle okunduğunda aleni tehdit ve müdahale arzusuyla yazıldığı açıkça görülen bildirinin sadece 103 tekaüt olmuş sözde amiral tarafından hazırlanmış olma ihtimalinin olmadığı anlaşılmaktadır.
15 Temmuz'dan sonra tutuklanan 103 generale atfen ve tam da 15 Temmuz'a 103 gün kala muhtırayı andıran bildiriyi gece yarısı yayınlamak ince bir planın ve hesabın ürünüdür. Dış güçlerin maşası, kendini bilmez mütekait bir grup askerin, alışageldikleri üzere laiklik ve Atatürk ilke ve inkılapları gibi argümanları dillerine dolayarak güya ülkenin bekasını düşündükleri izlenimi vermek suretiyle siyasete müdahale etme cüretleri; hukuki açıdan ihanetin, fiili açıdan açık bir zavallılığın, aymazlığın, zorbalığın ve ahlaksızlığın göstergesidir. Bugün için gündemde bile olmayan Montrö Sözleşmesi üzerinden Kanal İstanbul'u engelleme, sivil bir anayasa çalışmasının önünü tıkama ve tetikçilik yaparak ordunun tekrar milletin ve siyasetin üzerinde vesayet kurmasını sağlama amacı güttüğü açıkça görülmektedir.
Milletin özgür iradesini hedef alanlar, insanımıza ve ortak değerlerimize karşı gizli ya da açık savaş yürütenler dün olduğu gibi bugün de yarın da kaybetmeye mahkûmdurlar. Vesayet muhipleri bilsinler ki, 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı insanımızın yazdığı destan bu ülke için sadece bir milat değil, şehitlerin kanıyla verilmiş bir ahittir.
FETÖ ayarlı bu girişim, kendini devletin sahibi gibi gören Man kurtlaşmış bir avuç militarist oligarşi sevdalısı ile bu toprakların gerçek sahibi olan halkımızın mücadelesinin bir yansımasıdır. Millete ve siyasete verilmek istenen balans ayarlarının dönemi çoktan bitmiştir. Türkiye, eski Türkiye değildir. Vesayetçi, asker veya sivil hiç fark etmez, darbe heveslilerine asla geçit verilmeyecektir. Anadolu insanı bu aziz millet gaflet, dalalet ve de hıyanet şebekelerine nasıl cevap vereceğini 15 Temmuzda göstermiştir, gerekirse bir daha göstermekten asla çekinmeyecektir.
Bildiriyi yayınlayanlar ve arkasında duran karanlık odaklar bilmelidirler ki; hevesleri yine kursaklarında kalacaktır. Şer ittifakının gecenin karanlığında saklamaya çalıştığı karanlık emelleri sabahın hayrıyla aydınlanacak ve ülkemizi eski kaos günlerine götürme çabaları kesinlikle beyhude kalacaktır. Bu anlamda, hıyanet bildirisine kaç sözde amiralin imza attığının bir önemi yoktur. Zira onların hepsi bir araya gelseler bir Anadolu insanının bile basiretini sergileyemezler.
Milletin iradesine rağmen, hâlâ darbe îmalı, muhtıra nitelikli bildirilerle sonuç alabileceklerini zannedenler bilmelidirler ki; bundan böyle milletin kazanımlarına ve değerlerine düşmanlık edenlere asla geçit verilmeyecektir. Bu tür girişimlerin sahipleri, 15 Temmuz'da erkeği-kadını ile genci-yaşlısı ile ortaya konan direnişle tekrar karşı karşıya gelmek durumunda kalacaklardır. Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla tüm halkımızla birlikte, şehitlerimize verdiğimiz sözün, değerlerimizin, insanımızın ve insanımızın hayrı için çalışanların yanında, ahdimizin arkasında; darbelerin, vesayetin, emperyalizmin, ihanetin karşısındayız, karşısında olacağız ve o anlamdaki tüm girişimleri lanetleyeceğiz ve başarısızlığa mahkûm edeceğiz Allah'ın izniyle.
Bu kapsamda, bizler toplumu ve değerlerini temsil etme noktasında görev yüklenen sivil toplum kuruluşlarından biri olarak öncelikle ve derhal bu zatların “emekli amiral” tanımına sığınma imkânlarının sona erdirilmesini, Ayrıca vurgulamak isteriz ki; inanç ve medeniyet değerlerimizle barışık, darbe ve cunta izi taşımayan, adalet, hoşgörü ve özgürlük temelli sivil bir anayasa çalışması, hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan mutlaka sonuçlandırılmalıdır. “Onlar tuzak kurdular, Allah da onların tuzaklarını boşa çıkardı. Allah onların tuzaklarını boşa çıkaranların en hayırlısıdır.” (Al-i İmran/3,54) Kamuoyuna saygı ile duyurulur” ifadeleri kullanıldı. Bülten