Çiftçi perişan
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Tarım Kredi Kooperatiflerinden dolayı çiftçilerin icralık olduğunu dile getirerek, 'Çiftçinin durumu perişan. Çiftçi ekemez üretemez duruma gelmiş. Ürünü para etmiyor icra ile karşı karşıya. Bunu duyan kimse yok' dedi.
CHP Malatya İl Teşkilatı'nda basın toplantısı düzenleyen Ağbaba, ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Ağbaba, işsizliğin ilerleyen günlerde daha da artacağını savunarak, bütçe açığının yeni vergilerle kontrol altına alınmaya çalışıldığını iddia etti.
Mektup 9 gün boyunca gizlendi
Ağbaba, ABD Başkanı Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektubu da anımsatarak, "Bu mektup 9 gün boyunca gizlendi. Mektup Türkiye'ye geliyor, Türkiye bunu devlet arşivine sokuyor ama 9 gün boyunca gizleniyor. Nasıl ortaya çıktı? Amerika basına sızdırınca bu mektup ortaya çıktı. Bu, bir ülkeye böyle bir mektupla muhatap olması herkes açısından utanç vericidir. Bu mektup kabul edilemez. AKP sözcüsü, 'biz bu mektubu aldık, çöpe attık' dedi. Dün Erdoğan çıktı, 'mektubu 13 Kasım'da Amerika'ya götüreceğim' dedi. Bu mektubun kabul edilmesi bile bir züldür, utançtır. Bu mektuptaki içerik, kavgada söylenmez. Bu mektubu Kemal Kılıçdaroğlu yazmış olsaydı 2 milyon dava açardı" diye konuştu.
Bütçe açığı kontrolden çıktı
Türkiye'nin ekonomik olarak kötü durumda olduğunu ileri süren Ağbaba, “Türkiye ekonomisi çökmektedir. Suriye meselesiyle bu işi unutturmaya çalışıyorlar. Ama Türkiye ekonomisi maalesef zor durumdadır. Şimdi bütçe, meclise geliyor. Bütçede konuşulan şey, cumhurbaşkanının maaşı. AKP milletvekilinin biri ‘Türkiye'de işsizlik diye bir problem yok' diyor. Tabi kendi çocuğuna, AKP milletvekillerinin kendi çocuklarına işsizlik yok. Ama fakire fukaraya işsizlik çok. Türkiye'de vergiyi artırmaya çalışıyorlar. Bütçe açığı kontrolden çıktı, çözümü ne ‘yeni vergi alacağız' diyorlar” dedi.
Çiftçi ekemez üretemez duruma gelmiş
Ağbaba, çiftçinin perişan bir halde olduğunu öne sürerek, “Tarım Kredi Kooperatifleri Ziraat Bankasından dolayı çiftçiler artık icraya düşmüş durumdadır. Duyan yok. Malatyalı sesini çıkarmıyor. Çiftçinin durumu perişan. Çiftçi ekemez üretemez duruma gelmiş. Ürünü para etmiyor icra ile karşı karşıya. Bunu duyan kimse yok. Malatya milletvekilleri politika yapıyorlar. Sayın Valiyi bütün programlara çağıralım. Çünkü Öznur Hanımla geziyor. Biz de programlarımıza davet edelim bizimle de gezsin" diye konuştu.
Kuzey Çevre Yoluyla 30 yıldır oyalıyorlar
Ağbaba, Kuzey Çevre Yoluyla 30 yıldır Malatyalıları oyaladıklarını kaydederek, “2019 Ağustos'unda biteceğini müjdelediler şimdi hangi aydayız. Kuzey Çevre yolu var mı hani ya. Bu çevreyolu bitmez. AKP milletvekilleri söylemiş olduğu büyük yalanlar var. Başka da bir şey yok Malatya'nın düşmüş olduğu durum budur. Maalesef söylüyoruz bize de cevap vermiyorlar. Biz geziyoruz. Nerede ne eksik varsa tespit ediyoruz. Boztepe barajının temeli 1994'te atıldı. Baraj açıldı bu kardeşinize AKP'nin yalanını ortaya çıkardı. Barajı yapmışlar sulama kanalı yapmayı unutmuşlar şu anda için kullanılan Böylece kanallarla 6-7 yıl sonra yapıldı. Bunu Malatya yapılmış büyük bir hizmet olarak gösteriyorlar. O kanallar yapıldıysa CHP Malatya milletvekili sayesinde yapıldı. Veli Ağbaba sayesinde yapıldı.
Suriye politikası bugün çökmüş durumda
Barış Pınarı Harekatı'na değinen Ağbaba, “Suriye'de ‘Barış Pınarı' adı altında bir operasyon başlatıldı. Önce ‘barış' harekatı dediler, sonra cumhurbaşkanının ‘fethedeceğiz' söylemiyle Suriye'ye girildi. 9 gün sonra bu operasyon tamamlandı. Bugün hem Amerika'yla mutabakat hem de Rusya'yla mutabakatla gelinen nokta şudur; tam tamına 2011'deki başladığımız noktaya geldik. 2011'de Suriye'nin iç işlerine karışarak, Suriye'nin resmi hükümetini yok sayarak başlayan politika bugün çökmüş durumda. Şimdiye kadar ‘Esed' dediler, bundan sonraki muhatabı Suriye resmi yönetimidir. 2011'den beri Cumhuriyet Halk Partisi, onun genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yüksek sesle söylüyor. Geçtiğimiz Suriye konferansında ve şimdiye kadar yüzlerce defa ifade ettik. ‘Suriye meselesini çözeceksen, mutlaka Suriye yönetimiyle bir araya gel, yönetimle masada otur ve bu işi çöz' dedik. Bizim dediğimizi dinlemedi. Biz, ‘Suriye yönetimiyle görüş' dedikçe uzak durdu. Ama Putin, ‘Suriye yönetimi, Esad ile görüş' deyince bunu kabul etti. Keşke bu daha önce yapılabilmiş olsaydı, Türkiye'nin istemiş olduğu şartlar yerine gelecekti ” ifadesinde bulundu.