Camiler önemli
Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle bir kutlama mesajı yayınladı. Engin, İslam'ın ana kaynaklarının Kur'an ve sünnet olduğunu belirterek, 'Bu değerlerimizin hayata dönüşmesinde camiler tarih boyunca önemli görevler icra etmiştir' dedi.
Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle bir kutlama mesajı yayınlayan Engin, camilerin, varlık, kulluk, gaye, değer ve ahlak ekseninde çok önemli bir fonksiyon icra ettiğini ifade ederek, “Bir inancın, düşüncenin veya fikrin varlık ve hayat bulabilmesi insanı, zamanı ve mekânı birlikte ele alması ve kuşatmasıyla mümkündür. Buna göre, bir müminin hayat serüvenindeki en değerli hazinesi olan vahiy; “Nitekim kendi aranızdan, size ayetlerimizi okuyan, sizi her kötülükten arındıran, size kitap ve hikmeti öğreten, ayrıca bilmediklerinizi de öğreten bir peygamber gönderdik.” ayetiyle tescil edilen Hz. Peygamber'in (s.a.s.) şahsında vücut bulmuş, insanlığın huzur çağı asrısaadetle anlam kazanmış ve tarihe mührünü vuran mescitlerle bugüne uzanmıştır. Bu açıdan, söz konusu silsilenin nihai noktası olması hasebiyle camiler, varlık, kulluk, gaye, değer ve ahlak ekseninde çok önemli bir fonksiyon icra etmektedir. Yüce dinimiz İslam'ın ana kaynakları Kur'an ve sünnettir. Bu değerlerimizin hayata dönüşmesinde camiler tarih boyunca önemli görevler icra etmiştir. Bu yönüyle camiler, bizlere ufuk çizip yön tayin eden vahyin ve nebevi düsturun doğru anlaşılıp en güzel şekilde yaşanan bir hayata dönüşmesinde aktif rol oynamaktadır. Zira hayata taşınmayan bir düşüncenin, soyut mecraya hapsolup bir müddet sonra işlevsiz hâle geldiği göz önüne alındığında, camilerin söz konusu işlevi daha net ortaya çıkmaktadır. Bu da açıkça göstermektedir ki camiler, ilahi inayet, rahmet ve ebedî mutluluk kaynağı olarak insanlığa gönderilen İslam'ın evrensel hakikat ve değerlerini yeryüzüyle buluşturan anayol mesabesindedir. Hayata hakikat penceresinden bakmayı öğreten camiler, saygın ve üstün vasıflarla donatılmakla birlikte, aynı zamanda birtakım noksanlıklarla yüklü bir varlık olarak dünyaya gelen insanoğlunun, zaaf ve sapmalara yenilmeden kulluk yolculuğuna devam edebilmesi için her daim yolunu ve ufkunu aydınlatmaktadır" diye konuştu.
Camiler derin bir anlam ve yüce bir ruh kazandıran mekânlardır
Camilerin bir nevi sigorta görevi gördüğünü ifade eden Engin, “Cenab-ı Hakk'ın bizlerden ne istediğini bilme ve onu davranışlara dönüştürme gayretinin tabii neticesi olan istikamet idealinin de teminatıdır. Bu yönüyle camiler, insan-bilgi ilişkisine derin bir anlam ve yüce bir ruh kazandıran vazgeçilmez mekânlardır. Diğer taraftan inanç, kulluk ve ahlakla bezenmiş huzurlu bir hayatı tesis eden ve insanlığın ebedî kurtuluşunu her gün minarelerinden haykıran camiler mazi, hâl ve istikbalin yeryüzü nişaneleri olması sebebiyle hem geçmişle hem idrak edilen zamanla hem de gelecekle köprü vazifesi gören mukaddes yapılardır. Bu bağlamda tezekkür, tefekkür ve tekebbürün köklü simgesi hâline gelen camiler, kendisiyle hemhâl olan herkese İslami bir kimlik, etkin bir şuur ve muhkem bir istikamet aşılamaktadır. Böylelikle, nereden gelip nereye gideceği hakkında duruş, fikir ve aksiyon sahibi kimse için cami, deniz feneri mesabesindeki en önemli umut ve ufuk merkezidir. Modern yaşayış biçimlerinin küresel bir etkiyle hayatı bütün yönleriyle kuşattığı; maddiyat düşkünlüğü, güç ve çıkar tutkusu, tüketim iştahı ve aşırı dünyevileşmeyle bütün insanlığın madde ve mana boyutunda ciddi savrulmalara maruz kaldığı günümüz dünyasında, günden güne yalnızlaşan insanın iman ekseninde sosyalleşmesine vesile olacak en güzel ve müstesna mekân camilerdir. Hâl böyleyken esasında huzur ve mutluluk arayan modern insanın, kendisini özlediği limana ulaştıracak imana, tevhide, hakka, hakikate, adalete, ahlak ve fazilete çağırıp kötülük ve cehaletten uzaklaştıran camilere karşı zaman zaman zihnini, kalbini ve ruhunu kapatarak yabancılaştığı dikkat çeken bir husustur” ifadelerine yer verdi.