Asırlardır devam eden gelenek
Malatya'nın Darende ilçesinde kış şartlarının çetin geçtiği Ocak ve Şubat'ta mahalle halkının bir evde toplanıp pişmaniye yapma geleneği asırlardır birlik ve beraberlik içinde yaşatılıyor.
Baytarbağı Mahallesi'nde geçmişi yad etmek, örf ve adetleri geleceğe aktarmak için asırlardır sürdürülen gelenek, yaşlısından gencine her yaş grubunun katılımıyla büyük bir eğlenceye dönüşüyor. Hazırlanması zahmetli olan, aynı zamanda "saray tatlısı" olarak da bilinen pişmaniye, sadece havanın eksi derecelere düştüğü kış günlerinde yapılıyor. Kadınlar un kavurup ön hazırlığı yaparken, erkekler de "agıt" adı verilen kaynamış şeker halkasını koparmadan sürekli bükerek tel tel pişmaniyeye dönüştürüyor. Pişmaniye, 4-5 saati bulan zorlu mesai sonucunda hazır hale geliyor.
Mahalleli için birlik ve beraberliğin sembolü
İlçenin kırsalındaki mahallede yaşayan pişmaniye ustası Faruk Akbaş, yaptığı açıklamada, köylülerin asırlardır yaşattığı pişmaniye geleneğinin soğuk kış gecelerinde insanları bir araya getirdiğini söyledi. Bunun mahalle halkı için birlik ve beraberliğin sembollerinden olduğunu dile getiren Akbaş, şöyle devam etti: "Komşularımızla her defasında farklı bir yerde toplanıp bu geleneği yaşatıyoruz. Püf noktaları çok tabii ki, bunları iyi bilmek gerekir. Bilmeden yaparsanız toplandığınız insanlara rezil ve pişman olursunuz. Biz şimdi pişmaniyeyi çekmek için, özellikle 10 derece soğuklarda, sobanın üzerinde 4 saat kaynattığımız şekeri istenilen kıvama getirdik. Agıtımızı sekiz çizerek defalarca büktükten sonra sıcak un olan sinide 5 kişi koparmadan büyük bir hassasiyetle büküyoruz. Defalarca büktüğümüz agıt, bir müddet sonra tel tel pişmaniyeye dönüşüyor. Pişmaniye yapımı, güç, aynı zamanda bilgi isteyen zahmetli bir iş. Zamanla yarış içinde her şeyi doğru yapmanız gerekir. Aksi takdirde 5 saatin sonunda yaptığınız pişmaniye hamur olabilir." Pişmaniyeyi tatlı yapanın emek ve birliktelik olduğuna işaret eden Akbaş, gençlere de öğrettikleri bu geleneği ömür boyu sürdüreceklerini kaydetti. Mahalle sakinlerinden Nuri Akbaş da şeker ve suyun marifetli ellerde pişmaniyeye dönüşmesinin kış aylarında yaşatılan en güzel geleneklerden olduğunu belirtti.