Af ve mağfiret günleri
Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, 'Üç Ayların Başlangıcı' nedeniyle açıklamalarda bulundu. Engin, üç ayların başlaması ile birlikte Müslümanların manevi iklime girdiklerini ve bu ayların İslam dininde öneminin büyük olduğunu belirterek, bu ayların Müslümanlar için birer fırsat olduğunu, günahlardan kurtulmak için af ve mağfiret dilenmesi gerektiğini söyledi.
Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, 23 Ocak Pazartesi günü Üç Ayların başlaması sebebiyle açıklamalarda bulundu. Engin, Müslümanların, maneviyat iklimi üç aylara girmenin sevinç ve mutluluğu içerisinde olduğunu belirtti.
Maneviyat iklimine girildi
Engin, Üç Ayların başlaması ile birlikte Müslümanların manevi iklime girdiklerini ve bu ayların İslam dininde büyük öneminin olduğunu belirtti. Engin, “Müslümanlar olarak dini hayatımızda büyük yeri olan maneviyat iklimi olan üç aylara girmenin sevinç ve mutluluğu içerisindeyiz. Recep ayı ile birlikte üç ayların rahmet, bereket ve mağfiret iklimine girmiş bulunuyoruz. İnanç, ibadet ve kültür dünyamızda önemli bir yeri olan bu mübarek mevsime bizleri yeniden kavuşturduğu için Rabbimize sonsuz hamd ediyoruz. Recep ayı geldiğinde Peygamber Efendimiz (S.A.V) bol bol, ‘Allah'ım Receb ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır’ diye dua etmiştir” ifadelerini kullandı.
Müslümanlar için bir fırsat
Engin, üç ayların öneminden bahsederek günahlardan kurtulmak için af ve mağfiret dilenmesi gerektiğine değinerek, bu ayların Müslümanlar için birer fırsat olduğunu belirtti. Engin konuşmasına şu şekilde devam etti: “Hayat, insana bahşedilen büyük bir nimet ve değerli bir emanettir. Hayat emanetinin kıymetini idrak ederek bilinçli bir şekilde hareket etmek hepimizin görevidir. Bu durum, hayat boyu farkındalık gerektiren bir gerçekliktir. Bilinmelidir ki her an akıp gitmekte olan zamandan kendi payına düşen ömür sermayesini tüketirken insan, aslında ebediyete giden yolculuk için heybesini doldurmaktadır. Sonsuz âlemde insanın karşısına çıkacak olan şey, burada heybesine attıklarından başkası olmayacaktır. Bu yüzden Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de zamana ve onun belli vakitlerine yemin ederek bu değerli sermaye hususunda müminleri bilinçli ve duyarlı olmaya davet etmektedir. Zatına gereği gibi kul olabilmek için iman, salih amel, hak ve sebat noktasında daima bilinçli ve uyanık olmaya çağırmaktadır. İdrak etmekte olduğumuz bu mübarek günlerin bizlere sunduğu rahmet, feyiz ve bereketi fırsat bilerek Rabbimizin kapısını çalmalı, günahlarımızdan af ve mağfiret dilemeliyiz.”