Açlık ve abluka Gazze'yi kuşattı: 2 milyon insan açlıkla karşı karşıya

İHH Başkan Yardımcısı Hamza Ali Akboğa, Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek uluslararası topluma seslendi. İsrail'in sistematik saldırılarına karşı sessiz kalınmaması gerektiğini vurgulayan Akboğa, 'Gazze yalnız değildir, zulüm ilelebet sürmez' dedi.

Açlık ve abluka Gazze'yi kuşattı: 2 milyon insan açlıkla karşı karşıya

İHH İnsani Yardım Vakfı Başkan Yardımcısı Hamza Ali Akboğa, Gazze’de süren saldırılara ve yaşanan insani krize ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının arttığını belirten Akboğa, “80 yıla yakın süredir Filistin’de büyük zulümler işleyen işgalci israil, 7 Ekim 2023 sonrasındaki süreçte saldırılarını daha da artırdı. İşgalci İsrail’in Gazze’ye yönelik sürdürdüğü saldırılarda 50 binden fazla masum sivil şehit oldu, 115 binden fazla kişi yaralandı ya da sakatlandı. Şehit olanların çok büyük bir kısmını çocuklar, kadınlar, yaşlılar, sağlık çalışanları ve gazeteciler oluşturuyor” dedi. 

Hastanelerin, eğitim kurumları, ibadethaneler, su tesisleri ve barınma alanları da İsrail saldırıları ile yıkıldığını vurgulayan Akboğa, “Apertheid rejiminin saldırıları, bir halkı sistematik olarak yok etmeye yönelik vahşi katliamlardır. Bu saldırıları gerçekleştiren işgalciler şunu çok iyi bilmelidir: Gazze yalnız değildir! Buradan ülkemize ve uluslararası kamuoyuna sesleniyoruz; ateşkesin başlangıcından bu yana saldırılarına devam eden, alınan kararları uygulamayan İsrail, alınan kararlara ve uluslararası hukuka uymaya zorlanmalıdır. Bu işgal derhal durdurulmalıdır!” ifadelerini kullandı. 

İsrail’in, Gazze ve Filistin’de başta gıda olmak üzere temel ihtiyaçlara erişimi engelleyerek 2 milyondan fazla insanı açlıkla karşı karşıya bıraktığını belirten Başkan Yardımcısı Akboğa, bunun bir soykırım niteliği taşıdığını ifade etti. Başkan Yardımcısı Akboğa, sözlerine şöyle devam etti: “İHH İnsani Yardım Vakfı olarak, ilk günden bu yana kardeş Filistin halkının yanında yer alıyor, yardımlarımızı her türlü engellemelere rağmen ulaştırmaya çalışıyoruz. Ancak yardımlar tek başına yeterli değildir; her zaman zulme karşı durmak, ses yükseltmek, harekete geçmek, hiçbir zaman unutmamak ve unutturmamak gerekiyor.”

ABD Başkanı Trump’ın, Gazze’deki zulümlere destek verdiğini belirten Akboğa, “Trump, Filistinlilerin Gazze’den çıkarılarak şehrin yeniden inşasından söz ediyor. “Gazze’yi satın almak”tan, Gazze’yi ABD yetkisi altına almaktan söz eden Trump, kanlı ve karanlık işbirlikleriyle binlerce kilometre öteden Ortadoğu’yu dizayn etmeye çalışıyor. Trump ve İsrail; on yıllardır İsrail’in zulümlerine karşı topraklarını koruyan, zilleti kabul etmeyen, zorbalığa boyun eğmeyen Filistinlileri kendi toprakları olan Gazze’den çıkararak başka ülkelere göndermenin planlarını yapıyor. Bu ham hayalin sahiplerine sesleniyor ve diyoruz ki: Gazze dün olduğu gibi bugün de Filistinlilerindir, yarın da Filistinlilerin olacaktır!” dedi. 

Açlık ve abluka Gazze'yi kuşattı: 2 milyon insan açlıkla karşı karşıya

“Gazze Filistinlilerindir. Ne dün ne bugün ne de yarın bu gerçek değişmeyecek.”

“Gazze ölüyor, sessiz kalmayın!” diyerek vicdan sahibi herkesi harekete geçmeye davet eden Akboğa, zulme sessiz kalmanın bir insanlık suçu olduğunu ifade etti. Açıklamasında, hiçbir zalimliğin sonsuza dek süremeyeceğinin altını çizen Akboğa, “Zalimler er ya da geç hak ettikleri cezayı alacaktır. Gazze’nin ilhakı söz konusu olamaz. Gazze halkı yalnız değildir!” dedi.
Başkan Yardımcısı Hamza Ali Akboğa, yaşananlara ilişkin yaptığı açıklamada, Gazze’deki durumun sadece bölgesel bir mesele olmadığını vurgulayarak, tüm insanlığı sorumluluk almaya davet etti. Açıklamasında, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana dünya kamuoyunda mağduriyetle anılan bazı aktörlerin, bugün Filistin halkına yönelik hak ihlallerine sessiz kaldığını ifade etti.

Akboğa, İslam ülkeleri başta olmak üzere uluslararası toplumun birleşerek tepki göstermesi gerektiğini belirtti. İsrail'in sivillere yönelik saldırılarının ve süregelen işgal politikasının uluslararası hukuk çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Akboğa, Filistin’de barış ve adaletin sağlanması için mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.