31 Cana Mal Olan Rezidanst Beton Skandalı: 'Kerpiçten Bile Kötü'!
6 Şubat depremlerinde saniyeler içinde yıkılarak 31 kişiye mezar olan Trend Garden Rezidans davasında, rezidansın yıkılması sonucu kızı Ege Okant'ı kaybeden Sibel Köksalan, binanın beton kalitesinin 'kerpiç bina değerinde' olduğu iddia etti.
6 Şubat depremlerinde saniyeler içinde yıkılarak 31 kişiye mezar olan Trend Garden Rezidans davasında savcılık mütalaasını sundu. Duruşma savcısı sanıklar hakkında 15 yıla kadar hapis cezası talep etti.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde saniyeler içinde yıkılan ve 31 kişinin yaşamını yitirdiği Malatya Yeşilyurt ilçesindeki Trend Garden Rezidans davasının altıncı duruşması Malatya 1.Ağır ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, binanın enkazında hayatını kaybedenlerin yakınlarının yanı sıra bazı tutuksuz sanıklar, müşteki ve sanık avukatları katıldı.
Mahkeme heyeti, yurt dışında bulunan sanık Özkan Gülfırat’ın ifadesinin henüz mahkeme dosyasına girmediğini belirtti.
Mahkemeye sunulan ek bilirkişi raporunda, sanıklardan inşaat teknikeri Eser Çakır’ın kusurlu olmadığı tespit edildi. Mahkemede, bir önceki celse Eser Çakır’ın kusur durumuna ilişkin belge talep edilmişti. Sunulan yeni bilirkişi raporunda, Çakır’a herhangi bir kusur atfedilmediği ve sorumluluğunun bulunmadığı ifade edildi.
Duruşmada, iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. Mütalaada; sanıklar Bülent Yeroğlu, Mustafa Bingöl, Alper Yiğit, Filiz Aygün, Mehmet Gündüz, Bahattin Doğan, Engin Aslan, Sefa Gülfırat, Erkan Adaşlık ve Mehmet Selim Doğan hakkında 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olma’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
Sanıklar Engin Aslan, Erkan Adaşlık, Mehmet Selim Doğan ve Sefa Gülfırat hakkında 'Resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan' suçundan 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası, diğer sanıklar Aysun Demir, Yasemin Uyan, Mustafa Tevfik Arpacı ve Eser Çakır'ın ise beraatları talep edildi.
İddia makamı, yurt dışında bulunan sanık Özkan Gülfırat'ın ise savunmasının alınamaması ve dosyanın sürüncemede kalmaması için dosyanın tefrikini istedi.
‘Elazığ depremini hafife alıyorlar’
Sanık Bülent Yeroğlu, “Hiçbir tadilata statik istenmezdi. Bende kendi önüme atıp statik yapmayı istemedim. Belediye tarafından o yıllarda statik istenmezdi. Eğer belediye tarafından böyle bir şey istenmiş olsaydı yapardık. 6 Şubat depremlerinde iki blogun yıkıldığını söylediler. Aynı adanın içinde bu binaya ait iki blok var. Bir de önündeki blok başka bir vatandaşa ait. Bu üç blokun projesini de ben yapmışım. Aynı şartlarda aynı özelliklerde, aynı yılda ben yapmışım. Biri yıkılmış, biri hasar almış ama insanlar kurtulmuş. Birinde de hala insanlar oturuyor. Bu binada oynanmasaydı bu da yıkılmazdı. Malatya’da Elazığ depremini hafife alıyorlar. Elazığ depreminde Malatya içerisinde 5 bine yakın bina hasar almıştı. Ancak bu binanın bir hasarı yoktu. Bu binada imar barışından yararlanılarak yapılmıştır” sözleriyle kendini savundu.
Sanık Mehmet Gündüz ise "Biz inşaat mühendisleri odasına, projeler belediyeye gitmeden önce vize onay işlemi için gelirdi. Bizim incelememiz kısıtlıdır. Binanın dış ölçülerine bakıyorduk. Proje belediyeye gittikten sonra bu ölçülerin değiştirilmesi mümkündür. Sonraki aşamaları biz göremezdik" sözleriyle kendisini savundu.
‘Beton Değerleri Kerpiç Bina değerinde’
Rezidansın yıkılması sonucu kızı Ege Okant'ı kaybeden Sibel Köksalan, “Ben depremde kızımı kaybettim. Bu dosya sizler açısından bir davadan ibaret olabilir ama bizler kıymetli yakınlarımızı kaybettik. Bu nedenle adil bir karar verilmesini talep ediyorum. Bu bina ilk yapım aşamasından tadilat aşamalarına kadar son derece hatalı işlemlere maruz kalmıştır. Benim bu yaptığım bütün incelemelerden gördüğüm bu binanın yapılışı araştırdım. Yapı denetim firmalarıyla konuştum. İlk yapılan binanın beton değerleri bir kerpiç bina değerindedir. Sadece bu sebepten dolayı yıkılabilirdi. Biz bir tuzağın içerisine çekildik, kapana kıstırdılar” ifadesinde bulundu.
‘Asıl suçlu onlardır’
Trend Garden Rezidansı'n enkazında yaralı olarak kurtulan ve rezidansta hayatını kaybeden Ulfaz Gürbüz’ün (68) kızı Meryem Gürbüz, “Kusurlu bulunan tüm sanıkların ceza almasını talep ediyorum. Özellikle bu dosya kapsamında kamu görevlilerinin yargılanması gerektiği kanaatindeyim. Bence asıl suçlu onlardır” dedi.
‘Kabul etmiyoruz’
Müşteki avukatı Pınar Ersu, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini söyleyerek, "Bilirkişi raporu salt malik olmaya bağlı olarak tasarlanmış. Benzer bir dosyada mahkemeniz belediye görevlisi Alper Yiğit hakkında asli kusurlu olması yönünde rapor düzenlenmesine karşı bu dosyada tali kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir. Yine ilk maliklerin tali kusurlu olmasını da kabul etmiyoruz. Zira birlikte hareket edilmiştir. Aynı durum sanık Bülent Yeroğlu içinde geçerlidir. Zira statik hesap yaptırmayan maliklere asli kusurlu diyorsak, "Statik hesaba gerek yok" diyen sanık açısından da asli kurusun değerlendirilmesi gerekmektedir" dedi.
Mahkeme bir sonraki celsede karar vermek üzere duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.