28 Şubat'ın Malatya'daki simge ismi konuştu: Diz çökmedik
28 Şubat 'Postmodern Darbe'sinde idamla yargılan Malatyalı kanaat önderlerinden Ramazan Keskin, 'Müslümanlara karşı topyekun bir savaş başlattılar ama halkımız Allah'a hamdolsun buna karşı direndi. 28 Şubat sürecinde diz çökmeyen, teslim olmayan bütün kardeşlerimi takdir ediyorum. Ben 28 Şubat mağdurlarının bir an önce mağduriyetlerin giderilmesi istiyorum' dedi.
Türk Demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 28 Şubat Postmodern Darbesinin üzerinden tam 22 yıl geçti. Yüz binlerce insanın mağdur olduğu ve insanların hafızasında derin yaralar bırakan 28 Şubat sürecinde Malatya’da başörtülü kızlara destek verdiği için hedef haline gelen ve idamla yargılanan Ramazan Keskin, o dönemde yaşadıkları ve 28 Şubat’ın neyi amaçladığı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Malatya pilot bölge seçilmişti
28 Şubat’ın Müslümanlara karşı yapılmış topyekun bir savaş olduğunu kaydeden Keskin, “28 Şubat sürecinde bizim Malatya’da Medine Mescidi diye bir mescidimiz vardı. Ben o mescitte 17 yıl gönüllülük esasına dayanarak görev yaptım. Biz o zaman genel olarak Kuranı Kerim ve Hz. Muhammed’in sünnetine uygun olarak hareket ettiğimiz için her geçen gün bizim mescidin müdavimleri çoğaldı. Tabii bu birilerini rahatsız etti. 28 Şubat 1997 senesinde Müslümanlara karşı topyekun bir savaş yapıldı. Bu savaşı yapanlar Müslümanlara karşı topyekun bir savaş ilan edemedikleri için buna ‘Postmodern darbe’ veya ‘balans ayarı’ diyerek geçiştirdiler. O zaman merhum Erbakan Hocayı yıkmak ve Müslümanları sindirmek için bir savaş ilan edildi. Daha sonraki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi Danışma Kurulunda görev almış Nimet Baş’ın hazırladığı raporda belirttiği gibi, o zaman Malatya pilot bölge seçilmişti. Çünkü Malatya insanı duyarlıdır, eğer biz bu işi Malatya’da başarabilirsek Türkiye’nin her yerinde başarabiliriz düşüncesiyle Malatya’yı bir pilot bölge olarak seçmişlerdi” ifadelerini kullandı.
Malatya’da yaklaşık 600 kişi yargılandı
28 Şubatçılar’ın bir diğer amacının hükumeti devre dışı bırakmak olduğunu ifade eden Keskin, darbecilerin kendi oğlunu haksız yere 2.5 yıl cezaevinde yatırdığını kaydetti. Keskin, “Bunda da muvaffak oldular. O günün şartlarında İnönü Üniversitesi’nde başörtülü kız öğrencilerin içeri almadılar. 28 Şubat Türkiye’nin tüm illerinde uygulamaya konuldu. Malatya’da takriben 600 kişi yargılandı. Bir cuma namazı sonrası 160 kişiyi gözaltına aldılar. Biz burada Cuma Namazı kıldırdığımız için bizi idamla yargıladılar. Yine bizim kurduğumuz Medeniyet Derneğine birçok dava açıldı. Gazetemizin yazı işleri müdürü cezaevine alındı. Oğlum cezaevine alındı, o ara beni aradılar bulamadıkları için benim oğlumu hapse attılar. Oğlum iki buçuk sene haksız yere cezaevinde yattı” şeklinde konuştu.
Bütün herkes zarar gördü
O süreçte Malatya’daki tüm insanların hem ekonomik hem sosyolojik olarak çok büyük zarar gördüğünü aktaran Keskin, “Nereden bakarsanız bakın Malatya’da en az 50 bin insan bu süreçte etkilendi. Burada 72 kişiyi idamla yargıladılar. Bunlardan biri benim, bir diğerleri oğlum ve gazetemizin yazı işleri müdürüydü. Tabii bu sürecin ardından mahkemeler yıllarca devam etti ve süreç hala devam ediyor” dedi.
28 Şubatçılar hesap versin
28 Şubat’ı uygulayanların halka hesap vermediğini dile getiren Keskin, “Maalesef 28 Şubat mağdurlarından yaklaşık 650 kişi hala cezaevinde suçsuz yere yatıyor. Yetkililerin bu konuya bir çözüm bulmaları lazım. O kara süreçte öyle anlar oldu ki İstanbul’da 70 yaşındaki bir kadın başörtülü diye hastaneye alınmadı. Biz böyle şeyleri gördük, Müslümanlara karşı topyekun bir savaş başlattılar ama halkımız Allah’a hamdolsun buna karşı direndi. 28 Şubat sürecinde diz çökmeyen, teslim olmayan bütün kardeşlerimi takdir ediyorum. Ben 28 Şubat mağdurlarının bir an önce mağduriyetlerin giderilmesi istiyorum” diye konuştu.