'Karaciğer Günleri' Çalıştayı
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü tarafından 'Karaciğer Tümörü Günleri' kapsamında Hepatosellüler Karsinom Kongresi ve TARE (Transarteriyel Radyo embolizasyon) Workshop Çalıştayı düzenlendi.
Çalıştayda, doktorlara, karaciğer tümörlerinin tedavisinde kullanılan ve "mikroküre" olarak da adlandırılan radyoembolizasyon" eğitimi verildi
'İnönü Karaciğer Tümörü Günleri'nde, kongre başkanı Prof. Dr. Ramazan Kutlu başta olmak üzere ABD Chicago Rush Üniversitesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Bülent Arslan, ABD Wisconsin Üniversitesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Orhan Özkan, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Halil Bozkaya, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Tuğsan Ballı, Dokuz Eylül Üniversitesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Erkan Derebek ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Mehmet Şükrü Ertüek'ün eğitmen olarak yer aldığı Türkiye'nin birçok yerinden girişimsel radyoloji alanında çalışan radyoloji uzmanları ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşen eğitim programında interaktif bir tartışma ortamı sağlanarak TARE (Trans Arteryel Radyo Embolizasyon) konuşuldu.
Hepatosellüler Karsinom Kongresi ve 2. TARE Workshop kapsamında 7 hastaya tanı ve tedaviye yönelik anjiyografi işlemleri toplantı salonuna Karaciğer Nakil Enstitüsü içerisindeki anjiyo ünitesinden canlı bağlantı ile aktarılıp, 26 farklı ilden gelen 60 katılımcıya işlemin tüm detayları uygulamalı bir şekilde anlatıldı.
Nakil yapılması şans veren bir yöntem
Uygulama öncesi açıklamalarda bulunan kongre başkanı Prof. Dr. Ramazan Kutlu, karaciğerinde tümör olan büyük bir hasta gurubunun karaciğer nakline uygun olmadığını belirterek, "Tümörlerinin büyüklükleri ve yerleşim nedeniyle uygun değiller. Bu tür işlemler karaciğer nakline aday ancak tümörleri nedeniyle nakil olamayan hastaların bir kısmının karaciğer nakline uygun hale gelmesine yardımcı en önemli işlemlerden bir tanesi. O yüzden karaciğer nakline faydalı, ona yol açan, onlara da nakil yapılmasını şans veren bir yöntem" dedi.
Hastanın ömrünü uzatıyoruz
ABD Chicago Rush Üniversitesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Bülent Arslan ise Türkiye'nin bulunduğu durumun gurur verici olduğunu söyledi. Yapılan işlemlerden bahseden Arslan, "Bu işlem 2000'li yılların başında Amerika'da başladı. Gittikçe popülarite kazandı. Çünkü kullandıkça, yaptıkça ne kadar daha faydalı olduğu, ne kadar daha çok hastaya hizmet verebildiğimizi gördük. Ufak ve sayısı az olan tümörlerde, hastayı tamamıyla tümörden arındırabiliyor. Ama büyük lezyonlarda tamamen tümörü ortadan kaldırmak zor olsa da mümkün ama genellikle hastada tümör bir şekilde kalıyor ve büyüyor. Ama hastanın yaşam ömrünü uzatıyoruz. 6 ay ya da bir sene yaşayacak olan hasta, bir, iki, üç, beş sene yaşayabiliyor. Öyle bir faydası oluyor. Bu hastalarda transplant kesin çözüm. Bazı durumlarda da transplanta tümörün boyutundan dolayı uygun olmayan hastalar, bu tedaviyle transplanta uygun hale getirilebiliyorlar. Öyle olunca da daha uzun yaşama imkanları oluyor" diye konuştu.
Malatya'da onkoloji tedavi merkezini görmek gurur verici
Malatya'da böyle başarılı bir transplant ve girişimsel onkoloji tedavi merkezini görmekten gurur duyduklarını vurgulayan ABD Wisconsin Üniversitesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Orhan Özkan da, "Bizlerde onlardan çok şey öğrendik. Enerji dolu, öğrenmek için buraya gelmiş genç doktorları da burada görmek bizi çok sevindirdi" dedi.
İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsü yüz akımız
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Tuğsan Ballı ise "Malatya İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsü, ülke olarak bizim yüz akımız. Karaciğer tümörlerinin tedavisiyle ilgili belki dışarıdan çok görülmeyen bir tarafı da var. Bizim en büyük amaçlarımızdan bir tanesi de karaciğer nakline uygun olmayan hastaları nakile uygun bir hale getirip, tamamıyla bu hastalıktan kurtarmak" ifadelerini kullandı.
Karaciğer sadece nakil değil ekip işi
İnönü Üniversitesinin, karaciğer nakli konusunda Türkiye'nin parlayan yıldızı olduğunu ifade eden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Halil Bozkaya ise, "Karaciğer sadece nakil değil bir ekip işi. Bu enstitü Türkiye'de eşsiz ve tek. Karaciğerle ilgili tüm şeyleri yapabildikleri için açıkçası biz diğer üniversiteler olarak gıptayla bakıyoruz. Özeniyoruz, kıskanıyoruz. Radyoembolizasyon tedavisi de tüm dünyada yaygınlaşan güncel bir tedavi ve Türkiye'mizde de aynı güncellikle sofistike bir şekilde yapılıyor" şeklinde konuştu.