'Gazze'de Engelleri Kaldır'
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Malatya Şubesi tarafından, Gazze'deki mazlumların yaralarını sarmak için başlattığı tekerlekli sandalye kampanyası, 'Gazze'de Engelleri Kaldır' temalı etkinlik düzenlendi. Etkinlikte araştırmacı Yazar Demet Tezcan, Gazze ve Filistin ile ilgili sunum yaptı.
Malatya Nikah Sarayında gerçekleştirilen etkinliğe Malatya Valisi Aydın Baruş, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, İHH Malatya Şube Başkanı Ömer Derin, Araştırmacı Yazar Demet Tezcan ile yardım gönüllüleri ile vatandaşlar katıldı.
Dünyanın en büyük açık hava hapishanesi
Etkinlikte selamlama konuşması yapan İHH Malatya Şube Başkanı Ömer Derin, İHH İnsani yardım Vakfının 27 yıldır varlığını sürdürdüğünü hatırlatarak, dünyanın dört bir yanında savaş, doğal afet, kıtlık gibi durumlarda mazlumun yanında olmayı misyon edindiğini söyledi. Derin, “ İHH din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmaksızın çalışmalarını devam ettirmiştir. 'Kamu Yararına' belgesini aldıktan sonra Birleşmiş Milletler ekonomik iş birliği teşkilatında danışmanlık statüsü almıştır. Ayrıca birçok uluslararası kurumda çalışmalarını devam ettiren güzide kurumlarımızdan biridir. Belki de, insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden birisini yaşıyoruz. Şeytan yorulmuyor ve şeytanlaşanlar her an çalışmalarına devam ediyor. Artık bazı insanlar için acı, keder, gözyaşı, sürgün ve bombalanmalar fazlasıyla kanıtsamış durumda. Yeryüzünde 400 milyon yetimin ve bunların yarısının herhangi bir devlet korumasından mahzun olduğu bir dönede yaşıyoruz. Afrika'da bir annenin bakamadığından dolayı, 2 çocuğundan bir tanesini doğaya terk etmesini belgesel izler gibi izliyoruz. Bosna'da hamile kadınların, karınları deşilerek öldürüşünü, hiç rahatsız olmadan takip ettiğimizi günler oldu. Çeçenistan'da kucağında kolu bacağı kopmuş bebeğine, bir ağrı kesici dahi veremeyen anneleri izledik. Suriye'de bir kadının yüzlerce defa tecavüze uğradığını duyduk. Filistin ise Dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olarak, yıllarıdır gözlerimizin önünde. 'Bunlar kader' diyeceğimizi durumlar değildir. Artık yetmez mi? Bunca ölüme ve acıya artık yeter deme zamanımız gelmedi mi?” dedi.
Dünyanın bütün mazlumları Anadolu topraklarından destek bekliyor
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat ise, “2019'dayız, 9 Aralık 1917'ye kadar Gazze bölgesinde Osmanlı'nın hâkimiyeti var. Kudüs'ü 9 Aralık 1917'de savaşmadan bırakıyoruz. Doğrusu, Kanal'da, Gazze'de savaşıyoruz ama Kudüs'e gelince savaşmadan teslim ediyoruz. O günkü Osmanlı komutanı, kutsal emanetlere bir zarar gelmesin diye, İngiliz güçlerine bir anlaşma çerçevesinde Kudüs'ü teslim ederek çıkıyoruz. Orada da bir alayımız bırakıyoruz aslında. Kudüs, dünyanın merkezi, mihenk taşı. Kudüs'e bakınca dünyayı okuyabiliriz. Kudüs’teki bütün oyunlar, aslında dünyadaki oyunları gösteriyor. O yüzden İHH'nın bütün mazlumlar ile ilgili hassasiyetinden dolayı tebrik ediyorum ama bir Kudüs hassasiyeti var. Burada da Gazze gibi bir açık hava hapishanesi var. Biz sadece biz değiliz, biz Kudüs'ü, Bosna'yı, Kafkasları, Çeçenleri, Filistinleri, kısacası bütün İslam ümmetini ilgilendiriyoruz. Her zaman duyarlısınız. Dünyanın bütün mazlumları, bu Anadolu topraklarından ses, destek bekliyor. Allah sizlerden kez razı olsun” diye konuştu.
İdeallere ulaşmak için emek vermeliyiz
Gazzeli, Filistinli Müslüman kardeşlerimizin yararına yardımın yapıldığını hatırlatan Araştırmacı Yazar Demet Tezcan, “Dünyanın farklı yerlerinde Türkiye'den umudunu kesmemiş Türkiye deki Müslümanlara bel bağlamış, gözü kulağı Türkiye Müslümanların da olan Gazzeli, Filistinli Müslüman kardeşlerimizin yararına yapılan bu kampanyayı öncelikle hatırlatma yapmak istiyorum. Siyonizm hepinizin bildiği üzere dünyanın farklı yerlerindeki Yahudileri bireysel veya gruplar halinde aynı yere toplama idealini vaat ediyordu. Bu ideal dünyanın farklı yerlerindeki Yahudileri Filistin topraklarını taşıma duygusal manevi bir ideal iken siyasal bir ideale dönüştü. Avrupalılar İslam dünyasının üzerine bizzat bela olarak sardılar. Filistin topraklarında bizlerin kutsal topraklarda ilk kıblemiz olan Mescidi Aksa'nın yüce rabbimizin çevresini bereketli kıldı mübarek kıldığı kanlarıyla sulayarak, Filistinli kardeşlerimizin başına bela ettiler. İdeallere ulaşmak için emek vermemiz lazım. Biz emek verelim ki Allah da emeklerimizin karşılığını bize versin. Filistinli sivil toplum kuruluşlarının ben ne yapabilirim düşüncesi var” dedi. Tezcan, “2006 yılında HAMAS'ın seçimleri kazanması ile birlikte Filistinliler bir cezalandırılmaya tabi tutuldular. Bir açık hava cezaevine çevirdiler. Dünyaya açılan altı kapısı ver Gazze’nin biri Mısır diğerleri İsrail kontrolünde işte bir malınızı ticaret yapacaksınız önce kapılara götürmek istiyorsanız belki haftalarca bekliyorsunuz, doktora gidecekseniz ya da yurt dışında seyahate çıkacaksınız veya hacca umreye, belki eğitim için dışarı gideceksiniz asla istediğiniz anda o kapıdan çıkamıyorsunuz. Ya da yılda sadece 10 gün açık olabiliyor. Böylesine kıstırılmış böylesine ablukaya almış bir şekilde yaşıyorlar” ifadesinde bulundu.