Vahdettin Yiğitcan

Teşekkürler Sayın Valim Aydın Baruş Belediyelerin Yapmadığını Virüs Yaptı

Vahdettin Yiğitcan

Oldum olası çarşıları severim. Bir şehrin kültürüne dair ipucu anlamında bilgi edinmek için çarşılar en güzel kitaptır.

İnsan ilişkilerinden tutun da giyim-kuşam ve mutfak kültürüne kadar birçok alan hakkında çarşılardan, isabetli izlenim edinmeniz mümkün...

Malatya'ya geldiğim günlerde çok sevdiğim Sebze-Meyve, Kasap ve Balık Pazarına gittiğimde hayal kırıklığına uğramıştım.

Şehrin göbeğinde bir yerde karşılıklı büyük büyük dükkanlar bakımsız, karanlık, izbe haliyle ürkünç bir görüntü...

Bu görüntünün önünde kaldırımı yolu işgal etmiş karşılıklı nisbet yaparcasına konulmuş kasalar..

Yol namına arada bir metrelik bir boşluk ve tıkış tıkış insanlar...Bağıran çağıran gırla!... 

Aman Allah'ım bu şehrin belediyesi yok mu? Demek ki yok!

Malatya benim için, öncelikle "Annevatan", genel ifadesiyle "anavatan" tabir ettiğim, manevi değerine paha biçilemez, annemin toprağına can kattığı, anne hatırası memleketim.

Çocukluk döneminin ardından, dünyanın en güzel en eski ve 1972 itibariyle 519 yıllık masalsı, kadim ve yeryüzünün en zengin kültürüne sahip Osmanlı'nın muhteşem şehri İstanbul'da geçirdim, ömrümün kırküç yılını...

Yetmişli yıllar İstanbul'un ve İstanbullunun kültürünü yaşadığı son dönemiydi sanki...O yıllara yetişmiş olmaktan bahtiyarım...

Turgut Özal'la başladı, İstanbul'da ve Türkiye'de başkalaşım... Süreç günümüzde de son hızla devam ediyor...

Afedersiniz konumuz İstanbul değil, Malatya...

Evet, çocukluk yıllarında terk ettiğim Malatya'ya kemale ermiş saçı sakalı ağarmış bir halde, altmışlı yaşlarımda dönmek nasip oldu...

Çocukluk yıllarımın Malatya'sının da masalsı bir güzelliği vardı...

Şehir sakinlerinin kadim bir kültürü ve yaşam tarzları ile biçimlendirdikleri yerleşim anlayışları, mahalle kavramının hakkıyla yaşatıldığı, yazısız ancak herkesçe uyulan komşuluk hukukunu kimseler çiğnemezdi...

Her mevsimin güzelliği zengin geleneklerimizle idrak edilirdi.

Evlerimiz istisnasız bahçeli ve sokaklarımızın kenarından içilebilecek temizlikte pırıl pırıl sularımız daima şırıl şırıl akardı... 

Çilesizden başlayan kanal suyumuz Kernek'e kadar uzar giderdi.

Kilometrelerce katettiği yol boyunca kanalın altında kalan ev ve mahallelerin bahçelerini hep bu su ile sulardık.

Zaviye Mahallesindeki evimizin bahçesini rahmetli dedemle beraber gece yarıları, lüks feneri ışığıyla kaç defa suladığımızı şimdi hatırlamıyorum.

Çarşılarımız da tertemiz ve her iş kolunun çarşısı ayrı ayrıydı. Şire Pazarı, Buğday Pazarı, Yemenici Çarşısı, Taş Kapalı Çarşı, Sebze Meye Hali (şimdiki Kasap ve Balıkçılar Çarşısı), vb...

Evet değerli okurlar, 43 yıllık ayrılığın ardından döndüğüm Malatya, betondan labirenti andıran ruhsuz binalar yığınıyla sesini, rengini, toprağını, kokusunu ve dokusunu kaybeden bir hercümerc şehre dönüşmüş... 

Bu hercümerc oluşta benim hatırladığım ilk sorumlu günahkar belediye başkanı Turgut Temelli. Öncesini bilmiyorum...

Zaviye Mahallesinin üst sınırı olan, Hasanbey Caddesi'nden başlayarak İstasyon Virajına kadar uzanan güzelim bahçelerimizi ve ağaçlarımızı Turgut Temelli katlederek babası Tevfik Temelli adını verdiği caddeyi açtı...

Turgut Temelli'den bu yana her belediye başkanının az veye çok bu çarpık kentleşmede payı ve günahı var...

Bir Şehrin Aynası Çarşılarıdır

Oldum olası çarşıları severim. Bir şehrin kültürüne dair ipucu anlamında bilgi edinmek için çarşılar en güzel kitaptır.

İnsan ilişkilerinden tutun da giyim-kuşam ve mutfak kültürüne kadar birçok alan hakkında çarşılardan, isabetli izlenim edinmeniz mümkün...

Malatya'ya geldiğim günlerde çok sevdiğim Sebze-Meyve, Kasap ve Balık Pazarına gittiğimde hayal kırıklığına uğramıştım.

Şehrin göbeğinde bir yerde karşılıklı büyük büyük dükkanlar bakımsız, karanlık, izbe haliyle ürkünç bir görüntü...

Bu görüntünün önünde kaldırımı yolu işgal etmiş karşılıklı nisbet yaparcasına konulmuş kasalar..

Yol namına arada bir metrelik bir boşluk ve tıkış tıkış insanlar...Bağıran çağıran gırla!... 

Aman Allah'ım bu şehrin belediyesi yok mu? Demek ki yok!

Her esnafın bir tanıdığı var bekli de belediyede...

İnsan inanamıyor ama, vakıa her şeyi anlatıyor!...

Şimdiye kadar belediyelerin yapmadığı işlemi gözle görülmeyen bir virüs yaptı...

Ben kendi adıma, bu virüse, şehrimizdeki mezkur hizmeti nedeniyle minnettarlığımı huzurlarınızda ifade etmek istiyorum...  

İyi ki Kapatıldı

Malatya'ya Yakışmıyordu!...

İl Hıfzıssıhha Kurulu 11.04.2020 Cumartesi günü Vali Aydın BARUŞ başkanlığında Valilik Toplantı Salonunda toplanmış ve aşağıdaki konuları görüşerek karara bağlamıştır.

İlimiz Battalgazi ilçesi Akpınar Mahallesinde bulunan Kasaplar Pazarı, Balıkçılar Pazarı ve Sebzeciler Pazarı’nda esnaflar tarafından dükkanların önüne tezgahlar ve malların konulması ve bu durumun tüm uyarılara rağmen düzeltilmemesi, bunun da alışveriş yapan vatandaşlar arasında sosyal mesafe koşulunun sağlanmasını imkansız hale getirmesi nedeniyle salgının yayılmasına sebebiyet verebileceği, diğer taraftan aynı mahalde bulunan Tavukçular Pazarı'nda da sağlık ve hijyen koşullarının tüm önlemlere rağmen sağlanmaması nedeniyle hastalığın bulaşmasına neden olabileceği değerlendirildiğinden söz konusu yerlerin 15 Nisan 2020 tarihi saat 07.00’den itibaren ikinci bir karara kadar kapatılmasına, toplantıya katılanların oy birliği ile karar verilmiştir.

Yeniden Açılış Milat Olmalı 

Koronavirüsün hayırlısıyla atlatılması neticesinde bu çarşılarımız yeniden açılacak...

Ancak, virüsten sonrasının çok iyi planlanması icap eder. 

Teşekkürler sayın valim Aydın Baruş, sizin başkanlığınızda alınan bu kararı yürekten destekliyor ve devamının çok daha güzel olmasını diliyorum...

Şimdi Valiliğin öncülüğünde, belediyelerin de katkılarıyla kapatılan bu çarşıların insanımıza yakışır bir hizmet verebilmeleri için acil bir çalışma kurulu oluşturulmalıdır.

Konunun uzmanları tarafından standartlar belirlenerek, dükkanların, aydınlatmadan raf sistemlerine kadar iç düzenlemeleri mükemmel şekilde dizayn edilerek, çağdaş ve modern bir çarşıya kavuşmak, her Malatyalının hakkı...

Çarşının yeniden hizmete girmesi bir milat olarak değerlendirilip dükkanlar pırıl pırıl dekore edilmeli...

Çarşı esnafı kara düzen bir çalışmaya yeniden mecbur bırakılmamalı...

Esnaflara yönelik valilik, üniversite ve belediye koordinesinde sertifikalı eğitim programları düzenlenerek yaptıkları işin önemi hakkında bilgilendirilmelidirler...
 

Yazarın Diğer Yazıları