Vahdettin Yiğitcan

'Sesini Kaybeden Şehir' Malatya

Vahdettin Yiğitcan

Malatya, nev'i şahsına münhasır bir garip memleket köşesi oldu çıktı son yıllarda... Malatya Haber'in internet sitesinde rastladığım "Malatyalı Bir Müdürü Daha Gönderiyorlar" haberini okudum ve irkildim. 

Malatya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Recep Bentli'nin görev süresinin 3. dönemine atanmayacağı ve yerine mesleki yeterlilik anlamında Sayın Bentli'nin seviyesinde olmayan birinin atanacağı bilgisi üzerine içimden "Aah liyakat ve basiretsizlik, sen efsunkâr bir güçsün ki, Malatya suspus diz çöküyor karşında" cümlesi geçti... 

Bu çaresizlik ve yeis cümlemi çok değerli Milletvekillerimize ithaf ediyorum... 

Olayda dahli ve ihmali olan vekillerimizle o yeri göğü inleten kudretli siyasilerimiz utansın...

Yaklaşık 6 yıldır Malatya'da gazetecilik yapıyorum, hemen hemen her kurumla ilgili yazı yazmışlığım söz konusu... Bahsini ettiğim süre zarfında yazdığım yazının yankısını sayılı birkaç kurumdan aldım. O kurumlardan biri de İl Sağlık Müdürlüğü, dolayısıyla kurum yöneticisi sayın Recep Bentli idi... Sayın Bentli ile o görüşmemiz benim açımdan çok faydalı oldu. Malatya'da alışılmadık bir durum bir kurum yöneticisinin bir eleştiriye cevap vermesi... Recep Bentli bu tutumuyla, sorumluluğunun bilincinde, liyakat sahibi bir bürokrat olarak görevinin gerektirdiği hassasiyeti göstermişti...   

Malatya'nın son kırk yıldır sosyolojisi hercümerç olmuş vaziyette. Ne çarşısı çarşıya benziyor ne pazarı pazara, kimsenin kimseyi ne saydığı var ne de kaale aldığı...At gözlüğü takmış insanlar dörtnala parlamış, doludizgin nihayete doğru koşar adım gidiyorlar.
Doğal olarak böylesi bir toplumun seçtiği yönetimi de kendisinden farklı olamaz. Müktesebat ve ehliyet mi dediniz, hak getire... Körler sağırlar birbirini ağırlar. Balık baştan kokmuşsa gerisine laf anlatabilmek mümkün mü? İmam cemaat, mevzu'u...  

Bu fakir 1954 doğumlu ve 60'lı yılların Malatya'sını gayet iyi hatırlar. Yerleşim dokusunu, bağ bahçe kültürünü, mahalle insicamını, insani ilişkilerini, komşuluk münasebetlerini çarşı pazar esnaflarını ve resmi daire adabını hepsinden ziyade büyüğünü küçüğünü iyi bilenlerdendir. O Malatya'yı şimdi rüyada bile görmek mümkün değil!..

Gertrude Bell (1868-1926) - İngiliz ajanı, arkeolog ve sanat tarihçisi bir idealist kadın. 1899 ve 1911 yılları arasında Osmanlı Devleti'nin parçalanmasını hızlandırmak için Ortadoğu ve Anadolu coğrafyasında adım adım dolaşarak kaydettiği tarihi ve kültürel notları İngiltere İstihbaratına aktarmıştır. 9 Haziran 1909'da Malatya'ya gelmiş ve şehrimiz hakkında kısaca şu notu düşmüştür. 


  "Gertrude Bell 9 Haziran 1909’da Malatya’ya ulaşmıştır. Buradaki ilk izlenimlerini “Tamamı ile bir Türk şehri, örtülü kadınlar, kafesli pencereler.” şeklinde ifade etmiştir. Burada Arslan Tepe’ye ve Eskisheher dediği Eskimalatya’ya gitmiştir. Ulu Camii için “döneminin çok hoş bir çalışması” ifadesini kullanmıştır. 11 Haziran 1909’da gittiği bir köyden Kızılbaş (Kizilbash) köyü olarak bahsetmekte ve halkını çok hoş insanlar olarak ifade etmektedir."

KAYNAK: Gertrude Bell’in Anadolu Gezileri (1899-1911) ( https://site.adu.edu.tr/jttr/files/JTTR2_BAHAR_2018.pdf )

Evet, 1909 yılında Malatya hakkında ecnebi bir kadının tespitleri bunlar. Ne yazık ki, şimdi o Malatya'nın yerinde yeller esiyor.

Başlıkta alıntıladığım "Sesini Kaybeden Şehir" cümlesi değerli şair Nazım Hikmet'in bir şiirinin başlığıydı, işte o şiirden kısa bir bölüm:

SESİNİ KAYBEDEN ŞEHİR

"Caddenin ortasında bağırıp durmayın,

topuklarınızı yere vurmayın,

NAFİLE

asfaltı getiremezsiniz dile!!

NAFİLE

konuşmaz sesini kaybeden şehir"

Evet değerli Malatyalılar biz ne kadar seslenirsek seslenelim, Rahmetli Necip Fazıl'ın ifadesiyle "Başımıza Kulak İstiyoruz" desekte ancak başımızda kulak yoksa seslenmemiz NAFİLE...

Değerli Müdürümüz Prof. Dr. Recep Bentli'nin siyasi atmosferin bu sisli ortamında görevine yeniden iadesi mümkün olabilir mi, sanmıyorum. Çünkü Malatya, hercümerç olmuş sosyolojisiyle sesini kaybeden şehir pozisyonuna düşmüştür. Daha Türkçesiyle iliklerine kadar sahipsiz ve öksüzdür...

Sayın Prof. Dr. Recep Bentli'ye bundan sonraki hayatında başarılarla süslü, hayırlı, huzur içinde bereketli bir ömür diliyorum...

Yorumlar 1
44mlty 28 Haziran 2022 20:06

Sağlık çalışanı olarak habercilik anlayışınız için teşekkürler..... Diğer sitelere sizin habere benzer yorum yazdım siteden yasaklandim...yazikki herkes haberci olamıyor....

Yazarın Diğer Yazıları