Vahdettin Yiğitcan

5 Yıldızlı Görgüsüzlük İftarı

Vahdettin Yiğitcan

1994 Yılında yapılan yerel seçimlerde Refah Partisi iktidara gelince, dindar kesim iktidar olmanın verdiği heyecan ve başı dönmüşlükle birdenbire ne oldum hissine kapıldılar... Bir anlamda muvazeneyi yitirdiler. 

O yılın Ramazan ayında 5 yıldızlı otellerde bir iftar furyası başladı ki sormayın. Her gün birkaç otelde ilçe belediyelerinin verdiği iftarları takipte zorlanıyorduk. Gazeteci olarak hangi iftarı takip edeceğimizi inanın kestiremiyorduk. 

Kuş sütünün eksik olduğu o iftar sofralarının çeşit zenginliğini anlatmanın imkânı yok... .

iftariyelikler, pastırmasından sucuğuna, hurmasından evai çeşit reçeline balına, gravyer peynirinden eski kaşar, hellim ve tulumuna kadar onlarca iştah kabartıcı başlangıç atıştırmalığının siz tadına bakarken ara sıcak olan çeşit çeşit börekler soğuk şerbet ve kompostolar eşliğinde masanızda arz-ı endam ediyorlardı. 

Fasıla vermeksizin ardından ana yemek olarak kuzu tandırlar mı dersin etli fırın yemeklerinin yanında pilavlar beni de ye dercesine derhal önünüzde yerlerini alıyorlardı. Ana yemek sonrası tatlı tabağında güllaç olmazsa olmaz ve şerbetli tatlı çeşitleri ile tıkabasa bir güzel karnınızı doyurup ardından çay ve kahve faslı ile huşu içerisinde oruç ibadetinizin iftar faslını 
Karun sofrası zenginliğinde tamamlıyordunuz.

1994'den bu yana köprülerin altından çok sular aktı. Aradan tam tamına 28 yıl geçti bir başka deyişle çeyrek asırdan fazla bir zaman dilimi... O yıllardan bugüne çok zaman geçmesine rağmen değişen çok şey olmadığını maalesef üzülerek görmekteyiz. 

Bastırılmış duyguların ezikliğiyle gösteriş görgüsüzlüğüne dönüşen bu iftarların sosyolojik ve psikolojik tahlilleri henüz yapılmadı, yapıldıysa da benim şimdilik haberim yok.

Girişim Protokol Kolkola

Geçtiğimiz günlerde bir "e-mail" aldım. Mail şu cümleyle başlıyordu:

"Malatya Girişim Gurubu’nun Geleneksel İftar Buluşmaları yoğun katılımla gerçekleşti"

Malatya Girişim Grubu'nu tanımam, bilmem, neden beni bilgilendirmek istediler anlayamadım.

Merakımı yenemedim ve maili okumaya devam ettim.

Gurubun verdiği geleneksel iftar yemeği yoğun katılımla gerçekleşmiş.

Malatya Girişim Gurubu'nun internet sitesini aradım ve bu"ldum.

Nihayet merakımı yatıştıracak bilgiler edinirim diye düşündüm.

Siteyi açar açmaz "Malatya Park" Alışveriş Merkezinin logosuyla karşılaştım.

Logonun hemen yanı başında şu ibareler yer alıyordu:

"MGG Malatya Girişim Grubu A.S. Resmi Web Sitesidir. Firmamızla ilgili tüm bilgileri sitemizde bulabilirisiniz."

Çok iyi dedim kendi kendime, üç başlık vardı sitede, PROJELRİMİZ, FİNANSAL TABLOLAR, KARAR ve DUYURULAR DETAYLI BİLGİ edinme kısmını tıkladığımda hiçbir bilgiye ulaşamadığımı 
görmüş bulundum.

Ziyaretçisini ve kurumunu ciddiye almayan lakaydi bu tutum Malatya Girişim Grubunun iç işleyişi hakkında yeterli bilgiyi veriyor. 

Bana gelen Geleneksel İftar haberinin yarım sayfası başta Malatya Valisi olmak üzere ilin tüm protokol kadrosunu oluşturan zat-ı muhteremlerin isim ve bulundukları görevlerini izaha ayrılmıştı.

Bu kadar önemli zatı bir araya getiren iftarın cazibesi mi yoksa Malatya Girişim Grubunun etkin gücü mü demekten kendimi alamadım.

Girişim Grubunun resmi internet sitesinde arayıp da bulamadığım "Projelerimiz" adı altında Malatya için düşünülen ve hayata geçirmek istedikleri ne gibi tasarı ya da projeleri var? Bilmek hakkımız. Değil mi ki, adları Malatya Girişim Grubu, bilelim. 

Mesela, dinimizin bir emri olan oruç ibadetinin açlıkla imtihan olduğunu her Müslüman bilir. 

Vaktiyle 2013 yılında Recep Tayyip Erdoğan 5 yıldızlı otellerde iftar verilmesini eleştirmiş ve yoksullarla yapılacak iftarların değerli olduğunu söylemişti. 

MGG'nin verdiği protokol iftarının ne anlama geldiğini bir de bu açıdan düşünelim. İftara katılan hangi zevat yoksuldu?
İftar sonrası yaptırılan sema gösterisi neyin nesiydi. Komik olmaktan başka neye yaradı? Semanın istismarı...

Sonradan görme köylü dindarlar hala aynı yerdeler. Para her şey olmamakla birlikte onu harcamak da bir görgü ve kültür işidir.

İnsan elbette üzülüyor, çeyrek asırdır bir arpa boyu mesafe alınmamış.

Bastırılmış duyguların ezikliğiyle gösteriş görgüsüzlüğüne dönüşen bu beş yıldızlı iftarlar hakkıyla tutulan orucun ruhuyla örtüşmüyor. 

Erdoğan: Bırakın 5 Yıldızlı Otelleri

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 yıldızlı otellerde verilen iftar yemekleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. 

Erdoğan “Ramazan-ı Şerif’in hayırlara, berekete, rahmete, afiyete vesile olmasını diliyorum. Hepinizden yoksulları bu ay içinde daha bir hatırlamanızı, bir tas çorbayı beraber paylaşmanızı istiyorum. Bırakın beş yıldızlı otelleri, oturun komşularınızla beraber. Onlarla sofranızı paylaşmanızı bekliyorum” dedi.

Dedi demesine ama tutan kim?

Ayrıca, dünün Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan bugün Cumhurbaşkanımız. Cumhurun başkanı. Bizim başkanımız.

Geçenlerde Cumhurbaşkanımız, adı sanatçıya çıkmış kimi şahıslara iftar daveti verdi, bu arada gerçek sanatçıları tenzih ederim. Adı sanatçıya çıkmış bu kişilerin isimleri basında ve haber ajanslarında yer aldı. 

Ben bir vatandaş olarak adı sanatçıya çıkmış bu şahısların Milletin Külliyesinde ağırlanmasından rahatsızım. Sözünü ettiğim o kişileri sayın Cumhurbaşkanı çok sevebilir, bu durum şahsi bir seçim olup kimse bir şey diyemez ve tüm masrafları kendi maaşından karşılamak şartıyla dilediği yerde bu şahısları ağırlayabilir. 
 
Sema Nedir? İstismar Edilebilir mi?

Mevlânâ’nın 22. kuşak torunlarından Faruk Hemdem Çelebi ve ablası Esin Çelebi

Bayru "Mevlevilik ve Sema" hakkında şöyle diyorlar: 
Mevlevilik bir hayat görüşüdür, yaşam biçimidir. Kaynağını Kuran’dan, İslamiyet’ten aldığını Hz. Pir kendisi de söylüyor. Bu konuda çok güzel bir rubaisi var, izin verirseniz söylemek isterim. ‘Ben Kuran’ın bendesiyim/Seçilmiş Hz. Muhammed’in yolunun tozuyum. Kim ondan başka bir şey söylediğimi naklederse/ Ondan da o sözden de şikâyetçiyim.’ Yani hakkını helal etmiyor.

Sema ayini bir zikir şeklidir. Semazen Ayin-i Şerif'e çıkmadan önce abdestlidir, vakit namazını kılmadıysa onu kılar; kıldıysa 2 rekat şükür namazı kılar. O şekilde başlar semaya. Sema ayini baştan sona nefsin temizlenmesini anlatır. Semazen her çark atışta Allah diyerek sema eder. Bunları bilirse insan sağda solda o kıyafetle o kisveyle o hareketi yapmaz. Sema manevi bir yolculuktur.

Semayı uluorta yerlerde asli amacından uzak gösteri amaçlı icra etmek sema olmamakla birlikte çok rencide ve rahatsız edici bir cehalet örneğidir.... Sema istismar edilmemelidir.
 

Yorumlar 2
İlhan DÖNMEZ 28 Nisan 2022 09:29

Üstad kalemine sağlık. Ramazan-ı şerifin ruhunu anlayarak idrak edenlere selam olsun. Edemeyenleri Rabbim ıslah eylesin...

İsmail gür 27 Nisan 2022 09:09

Maalesef ki şatafatlı iftarlar günümüz de gelenek olmaya başlamış tır İslam coğrafyası da ki Zor durumda olan müslüman kardeşlerimizin açlık ve susuzluk la imtihanını bizlerin de yaşaması ve hallerinden anliyabilmemiz için dir oruç tevekkül sabır dua yardımlaşmak yapabilen e ne mutlu ....

Yazarın Diğer Yazıları