Süleyman Keskin

HER ŞEY ATEŞ PAHASI!

Süleyman Keskin

Amerika ile döviz üzerinden bir maça çıktık.

Maç her iki ülkenin liderleri arasında önce ufaktan ufaktan atışmalarla başladı.

Sahadaki diğer oyuncuların birçoğu ne olacağını kestiremiyordu.

Sonrasında atışmalar giderek sertleşti.

Trump sosyal medya üzerinden gol atmak için kalemize şut çekti durdu.

Defansımızı oluşturan piyasalarda titremeler başladı.

Baktı Erdoğan, bu iş böyle Turmp’ın şut çekmesiyle olacak gibi değil.

O’da şut çekmeye başladı.

Sonra ne mi oldu?

Dolar 7 TL’yi dahi buldu.

Merkez Bankası oyuna müdahale etti.

Karşı takımda yorgunluk belirtileri başladı.

Çok şükür müdahaleler yapılarak bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde dolar 6 TL’ye kadar düşmüştü.

İşte bu döviz dalgalanmasını fırsat bilen bazı açıkgöz satıcılar, fırsat bu fırsat diyerek sattıkları ürünlerine zam üstüne zam yaptılar.

Hem de kalleşçe!

Dövizle ilgisi olmaya yurtiçi üretilenlerde bu zamlardan nasibini aldı.

Hafta sonu AK Parti vatandaşın ekonomiden ne kadar etkilendiğini tespit ettirmek için araştırma yaptırdı.

Araştırma verilerine bakıldığında zam farkını, piyasadaki pahalılığı en iyi çarşı pazarda alışveriş yapan ev hanımları biliyor.

İki ay gibi kısa sürede marketlerdeki fiyatlarda fahiş artış özellikle dar ve orta gelirli kesimi bitirdi diyebiliriz.

Bu iki kesim zorunlu ihtiyaçlarını dahi karşılamayacak duruma gelecek.

Vatandaş ekonomik bu sıkıntıya rağmen yine lider Erdoğan’a güvenirken.

Aklımızca alay edercesine medyada her gün Türkiye yüzde 5.2 büyüdü haberlerini pompalıyor.

Evet büyüdü.

Ama nasıl büyüdü?

Hizmet sektörüyle büyüdü.

Tarım sektörüyle büyümedi.

Üretim sektörüyle büyümedi.

Lafı çok eveleyip gevelemeye gerek yok üretmiyoruz, üretemiyoruz.

Bakın TÜİK verilerine kırsal kesimde nüfus yok denecek kadar az.

Gittikçe de azalıyor.

Nüfusun önemli bir bölümü devletin verdiği sosyal yardımlardan yararlanır iken üretici sınıfı nerden bulunacak?

Artık suni gündemleri bırakmamız gerekir.

Gerçeklerle yüzleşmemiz gerekir.

Şapkamızı önümüze koyarak düşünmeli, nerde yanlış yaptığımızı bulmalıyız.

İsraf ekonomisinden vazgeçip, üretim ekonomisine dönmeliyiz.

Havalar soğuyor.

Yakıt pahalı.

Kış ayları zor aylar.

Elektrik, su, telefon faturalarına bari zam yapılmasa.

Siyasilerimiz halkın gündemiyle ilgilense.

Gelelim şimdi maçımıza.

Rakibin atakları hız kesmiyor.

Maç halen 0-0 ama rakip henüz oyuna müdahale etmedi.

Böyle bitmeyeceği aşikar.

Vesselam.

Yazarın Diğer Yazıları