Süleyman Keskin

HAŞHAŞ DA SERBEST OLMALI

Süleyman Keskin

Son günledin gündemini meşgul eden kenevir ekimi sadece Malatya’nın değil Türkiye’nin de gündemine oturdu.

1990 yılında tamamen ekimi yasaklanan Kenevir bitkisi 29 Eylül 2016 tarihli resmi gazetede yayınlanan yönetmelikle 19 ilde ekimine müsaade edildi.

Ardından Haşhaş ekimi yasaklandı. Daha önce ilimizde de ekilen haşhaş 1980 yılı sonrasında yayınlanan yönetmelikle bazı illerde TMO kanalıyla ekimine müsaade edildi.

Tekel fabrikalarının kapanmasıyla birlikte tütün ekimi de ekilemez hale geldi.

Şimdi aynı akıbeti Pancar ekimi de bekliyor. Birçok ilde 1974 yılında başlayan özelleştirme adı altındaki çalışmalarla Şeker fabrikaları önce özelleştirilmeye ardından da üretim sınırlandırılarak fabrikaların satışlarına sonrasında ise birçok fabrikanın kapanmasına kadar uzanan bir süreç yaşandı.

Büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla 60’lı yıllarda kenevir, haşhaş ekimi ilimizde serbestti.

Çiftçimiz izinin alır,  Pancar ekmek için çiftçilerimiz nöbet adı altında münavebe ile sıra beklerdi. 70’li yılların başında yasaklanan veya kısmen bazı bölgelerde izin verilen ülkemize yararlı olan ne varsa yasaklandı.

Kenevir ekimine izin verilmesi çiftçilerimizi umutlandırdı. Ayrıca kapsamı da genişletilmeli.

Bu tür ürünlerin ekimi kontrollü olmak kaydıyla tüm Türkiye'de serbest bırakılmalı. Şeker fabrikalarının özelleştirmeleri durdurulmalı. Gelir getirecek ürünlerin dışarıya bağımlı olmaktan kurtarılıp ekonomiye katkı sunulmalı. Çiftçilerimiz izin alarak yasal bir şekilde istediği ürününü ekmeli.

Aslında burada aklımıza gelen konu ise şudur.

Bu yasaklanan ürünlerden elde edilen maddeler ülkemizde kullanılıyor mu. Evet.

Peki, bunları nasıl temin ediyoruz. Tabi ki döviz ödeyerek yurtdışından ithal ediyoruz.

Belki de ekimi yasaklanacak ürünler içerisinde kayısı da vardı.  Fındık da bir bahane bulunarak yasaklanırdı.

Son günlerde kamuoyunu meşgul eden kenevir gibi, yasaklanan ürünlerin mevzuatı yeniden gözden geçirilmeli. Türkiye’nin yararına, dışarıya bağımlı olmadan kullanmak kaydıyla ülkemizde yetişen ne varsa ekimi de dikimi de üretimi de yapılmalı.

60’lı yıllarda, 70’li yıllarda nasıl kontrol ediliyorsa şimdi de kontrol altına alınmalı. Yasal mevzuatlar çerçevesinde isteyen istediği ürünü üretip pazarlamalı.

Üstelik şu an tarım ve Orman Müdürlüklerinde ÇKS denilen sistemle bütün çiftçilerimiz kayıt altında. Hangi dağın hangi yamacında hangi ürün ekili hepsi kayıt altında.

Hamdolsun Jandarmamız, Emniyetimiz kimin ne yaptığını biliyor. Kısaca Devletimiz güçlü. Yasal olmayan her şeyin de karşısında önlemini alıyor.

Hal böyle olunca ülkemizin yararına olan ne varsa yukarıda da belirttiğimiz gibi ne varsa ekilmeli. Ülke ekonomisi başta olmak üzere üreticilerimiz hem kendi bütçelerine hem de devlet bütçesine katkı sağlamalı. 

Yazarın Diğer Yazıları