Orhan Atak

'Kanayan Yara Yemen'

Orhan Atak

BM raporlarına göre en az 14 milyon insan açlık tehlikesi ile karşı karşıya... 22 milyon kişi insani yardıma muhtaç ve ortalama her 10 dakikada bir çocuk yetersiz beslenmeden dolayı hayatını kaybediyor. Son yüzyılın en büyük insani krizlerinden birisi yaşanıyor.

Evet, paragrafı okuduğunuzda tahmin ettiğiniz üzere bahsettiğim yer Yemen. Suudi Arabistan ile İran arasında bir tür bilek güreşinin yaşandığı ve ABD’nin bölgesel mezhepçi planlarını uygulamak için desteklediği bir iç savaşın yaşandığı nokta.

Aslında Yemen Savaşı, Arap Baharı sürecinin devamında başlayan bir süreç. Arap Baharı birçok ülkede yayıldıktan hemen sonra 2014 yılı ortalarından itibaren mevcut hükümete karşı yapılan ayaklanmalar ile Yemen’de de başladı. Akabinde ise ayaklanmalar İran ve Suudi Arabistan’ın Sünni ve Şii grupları ayrı ayrı desteklemesi ile temelinde mezhepci bir bakış açısı olan bir iç savaşa dönüştü. Bugün Yemen’i kontrol altına almak amacıyla sürdürülen iç savaşın tüm Ortadoğu bölgesinde yaşanan Suudi Arabistan-İran çatışmasının önemli bir parçası olduğu çok açık.  Suriye, Irak ve Lübnan’dan sonra Yemen’de Riyad-Tahran çatışmasının en yoğun olarak görüldüğü Arap ülkesi konumuna gelmiştir...

Ülkenin en büyük liman kenti Hudeyda isyancı Şii Husilerin elinde. Bu liman Yemen için çok önemli zira savaştan önce Yemen'in gıda ithalatının 90'ı bu limandan yapılıyordu. Ancak şu anda bu liman aktif olarak kullanılamıyor çünkü bölgede İran destekli Husiler ile Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin yaşadığı çatışmalardan dolayı liman çok düşük kapasitede çalıştırılabiliyor. İhtiyaç noktasında ürün olmaması nedeniyle artan gıda fiyatları ve ülke para biriminin iç savaş nedeniyle değer kaybetmesi de giderek daha fazla ailenin yeterli gıdaya ulaşımını tehlikeye atıyor. Aynı zamanda ilaç sıkıntısının da yaşandığı ülkede 1.2 milyon kişinin koleradan etkilendiği tahmin ediliyor. Küresel güçlerinde desteklediği ve Riyad ile Tahran yönetimlerinin güç mücadelesini günahsız çocuklar ve Yemen halkı ödüyor. Ancak bir batı ülkesinde sokak hayvanlarına bir zulüm yapıldığında gündem olduğu ve tepki çektiği kadar kimsenin dikkatini çekmiyor ya da görmezden geliniyor.

ABD, bölgesel ortağı İsrail, yanına çektiği bazı körfez ülkeleri ve yandaş birçok batı ülkesi ile birlikte Müslüman bir coğrafyada mezhep temelli ayrılıkları kaşıyarak insani krizler oluşturuyor ve ne yazık ki bu krize maşa olmaya gönüllü birçok bölgesel lider sıraya giriyor. Konumlarını korumak için ABD’nin “aferin”inini alma çabasında olan onlarca “Müslüman” lider veya lider adayı Müslüman dünyasını felakete götürecek olan mezhep savaşları planına ön ayak oluyor, piyonluk yapıyor...

Dünyanın gözünü, kulağını tıkadığı bu insani krizin, zulmün yaşandığı nokta için yine Türkiye harekete geçti ve Başkan Erdoğan’ın emriyle, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başlattığı kampanya ile Yemen için dev bir kampanya başlatıldı ve mazlumlara el uzatıldı. BM raporlarına göre ülkemiz 2017 yılından bu yana insani yardım noktasında dünya lideri konumunda. Nerede bir mazlum varsa umut ışığı olarak ülkemizi görüyor ve bu aziz millet asla duyarsız kalmıyor.

Yemen içinde toplanan yardımlar dışında eminim kısa süre içerisinde siyasi olarakta çeşitli adımlar atılacak ve Yemen’de ki mazlumların ıstırabının son bulması için hamleler gelecektir. Türkiye bölgedeki etkin konumu ve Cumhurbaşkanımızın etkin liderliği ile bunu başaracak güce ve dirayete sahiptir.

Yazarın Diğer Yazıları