Mehmet Zeki Dinçarslan

NUREDDİN YILDIZ HOCA'NIN İNFAZINDAN ÖNCE

Mehmet Zeki Dinçarslan

Nureddin Yıldız Hoca’nın infaz kararı alınalı bir seneyi geçti sanırım. Durup durup hakkında bir haber yapıp konuşmalarından bir kesit sunuyorlar. Bizler de aslı nedir, astarı nedir diye araştırmadan adamcağızın ayağının altındaki tabureye tekmeyi indiriyoruz. İnfaz kararını alanlar cellatlık vazifesini toplumun vicdanına bırakıyorlar. Toplumdaki vicdan kaç gram… Keşke tartabilsek.

Asansörden, battaniyeden, kadına dayaktan bahsetmek istemiyorum. Bu vaazların hiçbirini baştan sona dinlemediğim için yorum yapma ihtimalim de yok. Hocanın medyaya servis edilmiş son görüntüleri benim açımdan da çok itici. Zaten bu yazıyı, o videoyu savunmak için yazmıyorum, genel olarak, yargısız infazların karşısında olduğum ve olmanızı istediğim için yazıyorum. Son zamanlarda medyada çıkan Nureddin Yıldız vaazlarında ne denmek isteniyordu, hangi kısımlar kesilip alındı bilemiyorum. Cellatlık vazifesini üstlenen “toplum vicdanının” da bildiğini sanmıyorum. Fakat şundan eminim ki, video teknolojisinin bu kadar aktif olduğu dönemlerden itibaren, ülkemizde popüler olan hangi hocayı seçersek seçelim, sansasyonel denilebilecek açıklamalarını bulmak mümkün. Biraz didiklenince, biraz da belirli yerler kopyalanıp yapıştırılınca amatör birisi bile birçok meşhur hocayı rezil edebilir.

Meşhur hocaları rezil etmek demişken, Nureddin Yıldız, iyi kötü bir üniversite eğitimi almış, bazı alanlarda kendini geliştirmiş-yetiştirmiş, yetkin bir isim. Piyasada envaı çeşidi bulunan, bir tedrisattan geçmeden hocalık iddiasını sürdüren medya soytarılarından da değil. Anında kalemini kırmadan önce biraz da kıyas yapması gerekiyor toplum vicdanının. Ben birçok vaazını dinledim hocanın ve üslubunu meşrebime uygun bulmadım. Tarzını biraz sert buluyorum ve çok beğenmiyorum. Fakat sizlerin de çok iyi bildiğiniz medya soytarısı hoca müsveddeleri ile yan yana gelirse gider elini öperim, zira sert de olsa, katı da olsa bildiği gerçekleri savunan, etraflıca anlatmaya çalışan bir insan. Samimiyetini en iyi Allah bilir, bizim bilme ihtimalimiz yok fakat gördüğümüze göre hüküm verecek olursak birçok kişiden daha saygıdeğer bir zat olduğu kesin.

Medyanın, belli ki kötü niyetli birileri tarafından yapılmış bu kolaja karşı tavrı da; buna bu kadar fazla önem veren, gündeminden indirmeyen insanların tavrı da eleştirilecek bir diğer konu. Yüzlerce fetva vermiş bir hocanın onlarca değişik konu hakkındaki fikirlerinden hiçbirini bilmeyen insanların, doğru ya da yanlış demiyorum, bir ayeti tefsir ederken öne sürdüğü fikirleri bu kadar fazla gündem yapmaları da samimi değil. Bütün bir ömrü boyunca insanlara bir şeyler anlatmış bir hocayı dinlerseniz, size uygun bir şeyi eminim ki bulursunuz. Bir Cuma günü radyoda Nureddin Yıldız’ın bir vaazına rastlamıştım. İnşirah suresini tefsir ediyordu ve “Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul” ayetine gelince, Müslümanın dinlenmesinin iş değiştirmek olduğunu anlattı. Benim açımdan etkileyici bir konuşmaydı ve yorulunca dinlenme aramaktansa farklı bir iş aramanın Müslümanca bir tavır olduğu fikri zihnime böylelikle yerleşmiş oldu. Siz de tabureye tekme atmak yerine, kendinize uygun, yeni bir fikir bulabilirsiniz, ararsanız eğer.

Son sözüm, İslami kimlikleri ile öne çıkan tüm cemiyetlere, camialara. Aranızdan birisi böyle idam edileceği zaman sevinçle zıplayıp hoplamayın. İnsanların vicdanlarında karşılık bulma yeteneğine sahip çok fazla adam yetiştiremiyorsunuz. Sözleriyle ilgi çeken çok fazla isim yok içinizde. Sizinle aynı camiadan değilse bile hocalarınıza sahip çıkın ki itibarınız artsın.

Yazarın Diğer Yazıları