Yaklaşan Seçimler Ve Halay Seven Amcalar
Enes Tarım
Aslında siyaset konuşmayı çok sevmem.
Ama yaşadığımız ekonomik sıkıntılar ve siyasi çalkantılar ister istemez bizi bu alanlarda durmaya düşünmeye ve konuşmaya sevk ediyor.
Beraberinde bu konulara girmemek bir nevi sorumluluk almamak, tatlı suda avlanmak gibi bir
her şeye kayıtsız bir profil çiziyor.
***
Geçen hafta CHP’yi yazmıştık.
CHP’nin din/dindar karşıtı bir siyasi çizgi sürdürmesinin anlamsızlığını…
Oradan devam edecek olursak CHP ve ortak siyaset yürüttüğü koalisyon bu ara ekonomik kötü gidişten olsa gerek pek keyifli.
Olası erken seçimi büyük bir umutla bekleyerek iktidar değişikliğine hazırlanıyorlar.
Kimi aday gösterseler kazanacağına inanıyorlar ve dışardan çok belli etmeseler de içeriden cadı kazanları kaynatarak gelecek iktidarlarında pozisyon alabilmek için herkes kozunu oynuyor mücadele veriyor.
Galiba Kemal Kılıçdaroğlu da cumhurbaşkanlığı koltuğunu Mansur Yavaş ya da Ekrem
İmamoğlu’na kaptırmamak için adaylığını açıklayacağı günü iple çekiyor.
Oysa yirmi yıldır iktidarda olup bu kadar yıpranan bir Ak partiye karşı daha hala hiçbir şey net değil.
İktidar cephesi de kendinden emin.
Muhalefete bakıp nasıl olsa seçimden kendilerinin kazanarak çıkacağını düşünüyorlar ki hala başka bir partiye hiçbir kopuş yok.
Ve AK Parti’yi yenmek kolay da değil…
***
AK Parti ülkeyi 20 yıl gibi çok uzun sayılacak bir süredir yönetiyor ve Cumhuriyet tarihinde en uzun süre iktidarda kalan parti...
600 yıllık koca Osmanlı imparatorluğu döneminde dahi, toplamda hüküm süren 36 padişahtan sadece 10 padişah bu süreden uzun iktidarda kalmış.
Tüm demokrasilerde bu kadar uzun süre devlet yönetmiş siyasetçi çok az ve batılı demokrasiler için bu bir rekor.
Orta doğunun, başında İslam yazan faşist krallıklarını hesaba katmak zaten söz konusu değil.
Muhalefet bunu göremiyor.
AK Parti’nin son yirmi yıl her seçimden galip çıkmasının sırrını hala çözemediler.
Bu yazı şüphesiz bir Ak Parti goygoyculuğu için yazılan bir yazı değil.
Olsa olsa sadece son yüzyılın neredeyse ilk çeyreğinde hiçbir muhalif strateji üretemeyerek beceriksizce ülkeyi iktidar partisine mahkum eden muhalif siyasi iradeye bir sitem yazısı sayılabilir.
O halde muhalefetin elinde koz olarak sizce ne var?
Muhalefeti erkenden bu kadar umutlu olmaya sevk eden ne var?
Yolsuzluk iddiaları…
Ekonomik sıkıntı…
Başka?
***
Kamuoyu yoklamalarında AK Parti’nin oyları %30’un, Tayyip Erdoğan’ın icraatlarının beğenilmesi hâlâ %40’ın altına düşmüyor.
CHP’nin oyu hâlâ %25 civarına ancak çıkabiliyor.
AK Parti’ye oy vermeyecek görünen kararsızlar hâlâ kararsız…
Ve Ak Parti önümüzdeki seçimi de alacak olursa yine can suyunu hiçbir şey üretemeyen doğru dürüst muhalefet yapamayan muhalefetten alacak.
Çünkü muhalefet adına konuşan siyasetçilerin ne söyledikleri neyi savundukları nasıl bir gelecek tasavvur ettikleri hala bilinmiyor.
Hala 28 Şubatta kullandıkları taktikleri tekrarlayarak dindarlara muhafazakâr insanlara cemaatlere ve onların yurtlarına saldırıp durmaktan başka…
***
Evet, Ak Parti hiç te kendisine muhalif olanlar için adil bir yönetim tarzı sergileyemedi.
Bir yandaşlık modelinin ülke içerisinde filizlenip güç kazanmasına, devleti ele geçirmesine, belirli kesimlerin rant kapısı olmasına göz yumdu ve bir endişeli muhalefet cephesi yarattı.
Bu modelde farklı düşünenlere hiçbir gelecek vaadi öngörülmedi.
Sayılamayacak kadar olumsuzluk üretti.
Ama tüm bunlara rağmen seçmen hala CHP’nin başını çektiği olası bir koalisyona hiçbir şekilde güvenmiyor.
Seçmen endişeli ve olası bir CHP’li koalisyonun bir mağdur muhafazakar vatandaşlar ordusu yaratacağından emin gözüküyor.
Çünkü muhalefetin yaptığı siyaset, dindar insanlar için özgür adil bağımsız bir siyaset öngörüsü vadetmiyor.
AK Parti’de gerçekleşmeyen şeylerin gerçekleşebileceği bir Türkiye manzarası sunmuyor.
İnsanların hafızalarında hala 28 Şubat süreci öncesi ve sonrasında yaşadıkları mağduriyetler; caddelerde gezinen tanklar ve ikna odaları var.
İnsanlar hala 28 Şubat sürecinde yaşananların bir daha yaşanmayacağından emin değil.
Çünkü CHP bunun tekrar vuku bulmaması için gerçekçi bir söylemde bulunmuyor, bir umutta vadetmiyor…
***
Geriye ne kaldı peki?
Ekonomik sıkıntılar…
Onunda Türk halkının balık hafızalı olmasından kaynaklı; seçime yakın birkaç operasyonla doların yüksek oranda bir düşüş yaşatarak beraberinde vatandaşa beklentisinden yüksek oranda bir maaş zammı vaadi kadar bir canı var...
Sonrası mı?
Gelsin oylar kurulsun halaylar...
Malatya’dan fotoğraflara yansısın; elinde mendille “hurraaa…” diyerek raks eden halaycı amcalar…
Selam ve dua ile…
