Cafer Çelik

Eğitim

Cafer Çelik

Eğitim, karakter teşekkülü, kişilik oluşturma, kişi davranışlarını daha iyiye, doğruya değiştirme, bilgilendirme süreci olup; bireyi toplumla, tabiatla etkileşim içine sokar. Davranışlar, yalnız bulunulan toplum ve coğrafyadan değil, tarih den, diğer dünya toplumlarından farklı açılardan etkilenir. O nedenle eğitim biriken beşer kültürünü yeni nesillere aktarma, doğuştan getirdiklerini geliştirme faaliyetidir. Eğitim, şahsiyeti, kültür değerleri koruyarak meslek edindirmek, geleceğe hazırlama sürecidir. Kısaca eğitim, öğrenilenlerin benimsenip yaşanmasıdır. Eğitim, insanı mutluluğa, zararlılardan kurtuluşa götürmelidir.

Eğitimimizde çok güzel, yararlı, iyi şeyler amaçlanmış, şunca yıldır uğraşımız değil amaçları gerçekleştirme, çoğu hallerde amaçlardan uzaklaştırmıştır. Gerçekleştirme uygulamalarında noksanlıklar, yanlışlıklar vardır. Saygı, sevgi, adalet, edep, yardımlaşma, birlik-beraberlik artmamış, eksilmiştir. Uygulamamızda yanlışlıklar, noksanlıklar vardır. İlköğretimde gerçekleşmesini amaçladıklarımız yüksek öğretimimizde dahi geçekleşmemektedir. Görünüş bu iken bu durumlar değerlenmemekte, sebepler, çareler araştırılmamaktadır. Sadece önce geçen insanlarımızın çok durumlarının övülmesi, yetişen mevcut kimselerde görülen yanlış durumlar dedi-kodu edilmektedir. Millet, memleket sevgisi çoğu kimseler tarafından dilde söylenen, halde fazla görülmeyen hasletlerdir.

Yenilik eskinin faydalılarını, yeni faydalılarla artırmayı gerektirirken, eskiyi silmek ve kötülemekle, halkın tasvibi, tavsiyesini almadan zoraki yapılmaya çalışarak halkla, yönetimin birbirinden uzaklaşmasına sebep olmuştur. Çoğu dış güçlerin emir ve tavsiyesiyle yapılan yeniliklerle halkın şekli, fikri değiştirilmeye çalışılmış, mutluluğunu artırıcı şeylere fazla yer verilememiştir. Bir kısım kimseler, yeni yöneticilere yaranıp, yararlanmak için her yapılanı alkışlamış, halkın gizli tepkisini yetkililere duyurmaktan çekinmişlerdir. Memleket, millet yararı, zararı düşünmeyen, şahsi makam peşinde koşan bir gurup oluşmuş, bu grup halkla yöneticiler arasında setler olmuştur. Bu grubun devamı olan, kendilerini yenilikçi sanan, halkı küçümseyen, halktan kopuk, milli, dini değerlerden yoksun, zararlı, olduğunu düşünmeden dış güçlerin emrinde, bilerek, bilmeyerek hareket eden, yapılan hizmetleri görmemezlikten gelip inkar eden, yalan söylemekten, yaygara çıkarmaktan çekinmeyen, hizmet edenleri hıyanet edenler olarak tanıtmaya çalışan, en hassas dönemimizde birlik oluşmaya engel olan, memleket-millet zararına olacak beyanlarda bulunan, böyle beyanları tasvip edip yaygınlaştırmaya çalışan, kendi gruplarının yaptığı hata, yanlış, suç olan hallerde sessiz kalan, karşısında olanların kusur sanılan bir durumu olursa halkı ayağa kaldırıp yaygara çıkarmak için ellerinden geleni yapmaktan çekinmeyen, düşünemeyenleri yanlarına çekmek için kandıran bir topluluk mevcuttur. Söyleneler, yanlış, yalan, zararlı maksatlar için uydurulmuş sözler, söylentiler olabilir, düşünmeli, araştırılmalıdır. Gerçek, adil değerlendirme şunca yapılanlara uygun olmalıdır. Söylenenler doğru olmayabilir, yapılanlar gerçektir.                

Dış güçler;   karşılarında zulüm yapmalarına göz yummayan, sömürmelerine, adaletsizliklerine, kargaşa çıkarmalarına karşı çıkacak güçlerin parçalanması, oluşmaması için çalışmışlar,  çalışmaktadırlar. Çalışmalarına yararlı olabilecek gruplara destek olurlar, oluşumlar lehine olabilecek hal ve hareketler için her şey yaparlar. Memleket-millet yararı, zararı düşünenler dış güçlerin bu milletin zararına olacağına destek olduklarını bilmeli, karşısında yer almalıdır. 

Eğitimimizde temel amaç, milletimizin geçmişte çok sayıda dil, din, soy farkı olan milletleri asırlarca ayırım yapmadan adil olarak, şu geniş  coğrafyada yönettiğini, yaratılanları yaratandan ötürü sevdiğini, yararlı olmanın karşılığının mükafat, zararlı olmanın karşılığının ceza, dünyanın geçici, ahretin ebedi olduğuna inandığını bilmeleri, inanmaları, gereğini yapmaları, yaşamaları olmalı. GÜÇLÜ KENDİNDEN GÜÇLÜ BİR VARLIĞA İNANMAZSA, ADİL DAVRANMAZ. ZEVKİNE, KEYFİNE, NEFSİNE UYGUN HAREKET EDER. Bu hallerin isteği sınırsızdır, ne yapsa doymaz, kendinden başkasına hak tanımaz.
 

Yazarın Diğer Yazıları