Ali Yiğit

YA YERELDEKİ BÜROKRASİ...

Ali Yiğit

Düşünün bir ülkenin Cumhurbaşkanı dahi ülkedeki bürokrasiden yakınıyorsa gerisini siz düşünün..

“Statükonun gardiyanlığını yapan bir bürokrasi ülkeye sadece patinaj yaptırır.. Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan..

Köşe başlarında, bürokrasi ve kırtasiyeden medet ve hayat uman çapsızların bütün idarelerden defedilmesinin; mutad işlerimize sade, anlaşılır, kanunların ve düzenlemelerin gelmesini beklemekteyiz.

Çıkan bir kanunun altbaşlık altında takriben bir düzineye kadar ( yönetmelik, genelge, yönerge, tebliğ vb... gibi ) mevzuat enflasyonunun olması işlerin ne durumda olduğunun ibretlik işaretleridir.

Bürokrasi ve kırtasiyenin girmediği resmi-özel daire, kurum ve kuruluş hemen hemen yok gibidir. Seçimle birlikte operasyonların esas amacı, bu ayak bağı, " hantal/işlemez/felç olmuş devlet " anlayışını, yargısını topyekün ortadan kaldırarak, hizmet, plan ve projelere sür'at kazandırmak, yeni sistemin öncelikli hedeflerinden olmalıdır.

24 Haziran seçimlerinden sonra uyum yasaları ile birlikte bürokrasinin de ortadan kaldırılması ümidini taşımaktayız..

Yavuz Bahadıroğlu'nun dün twitter paylaşımı belki günümüz bürokrasisine en güzel örnek diyebiliriz.

Hani bu daha bir tanesi..

Bu sabah PTT'ye işim düştü. Mesai içinde iki memurdan biri bir gitti, dönmedi. Diğer memura, "siz yapar mısınız" dedim, cevap dahi vermedi. Neden cevaba tenezzül buyurmadığını sorduğumda ise "Memura hakaret"ten tutuklatmakla tehdit etti. Bürokrasi eski Türkiye kavşağında nöbet tutuyor!

Bürokrasiden söz ettiğimizde şu akla gelmeliydi? Bürokratik örgütlerdeki memurların vatandaşın hizmetini seçilmişler adına üstlenmesinden ve görevini hızlı, akılcı biçimde yerine getirmesinden, yasal otoritenin temsilcisi olmaktan söz etmemiz gerekirdi.

Bürokrasi tanımı bizde çok farklı uygulandı/uygulanıyor..

 Bürokrasi, Türkiye'de rasyonel örgütlenme biçimi olmaktan çok hantallığın, yan gelip yatmanın, adam kayırmacılığın, torpilin, icraat yerine icraatı engellemenin adresi oldu. Bürokrasiye tıpkı modernlik uygulamalarında olduğu gibi taşıması gerektiğinden fazla rol yüklendi. Bürokrasi Türkiye'de bir oligarşiye dönüştü.

 Seçilmişin yasal otoritesinin ve sorumluluklarının kanunlar çerçevesinde vatandaşa ulaştırıldığı, bu otoritenin vatandaş nezdinde somutlaştığı yerler olması gereken bürokratik yapılar, giderek atanmışın ideolojik kaprislerinin, bu kaprisler uğruna hizmet vermeyi ya reddetmesinin ya yavaşlatmasının, devlet kibrinin adı oldu.

Oysa bürokrasiden bahsederken rasyonaliteden, bürokratik örgütlerdeki memurların vatandaşın hizmetini seçilmişler adına üstlenmesinden ve görevini hızlı, akılcı biçimde yerine getirmesinden, yasal otoritenin temsilcisi olmaktan söz etmemiz gerekirdi. Kişisel ögelerden arınmış, kurallara dayalı, rasyonel olarak işleyen bir model olması gerekirdi.

 Oysa Türkiye'de bürokrasi, hantallığın, tembelliğin, iş bilmezliğin adresi oldu.

 Bürokrasi hantallığı ve işi baştan savmaya yaşadığımı örneklendireyim.

Tecde Mahallesi Kayalık sokakta geçmekte olan Horata çayı  DSİ tarafından korkuluk ve ıslahı yapılıyor.. Ancak 2013 yılında imar değişikliği sebebi ile 200 metrelik kısmı yıkılarak tahrip ediliyor.. Belirtilen yer için 2014 yılında DSİ'ye dilekçe veriliyor. Haklı olarak DSİ buranın Büyükşehir belediyesi tarafından tahrip edildiği için Büyükşehirin yapması gerektiğini söylüyor cevaben. Daha sonra 2015 yılında Derme Sulama Birliğine dilekçe veriliyor.. Sulama Birliği ise çayın ıslahı çalışmaları 2010 yılında yasa ile büyükşehire devredildi cevabı veriliyor.. Büyükşehir tekrar topu DSİ'ye atıyor DSİ ise Sulama birliğine atıyor.. Anlayacağınız sorun hala çözülmediği gibi çayın ıslahı işini kimse üstlenmedi.. Şu anda belirtilen yer çöplük alanı olduğu  gibi korkuluk olmadığı için tehlike arz ediyor.. Sağlığı tehdit ediyor.. Çevreyi kirletiyor.. Temizliği yapılmıyor..

Ama bizim bürokrasi hala devam ediyor..

Daha bir çok örnek verebilirim  başka yazıda..

Yazarın Diğer Yazıları