Ali Yiğit

Malatya İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Hatice Özdemir

Ali Yiğit

Öncelikle ilimize hoş geldiniz..

Başarılarınızın devamı temennilerimi iletirim..

Sekülerizmin revaçta olduğu,  her kesim tarafından içselleştirildiği ve istendiği bir çağın yaşandığı zaman diliminde  okulların  başarı ölçüsü öğrencilerin almış olduğu puanlardan hareket edilerek değerlendirildiğinin farkındayız..

Her okul idarecisi ve öğretmenin arzusu  başarılı öğrenciler yetiştirmektir..
Her velide  evladının başarılı okullarda okumasını ister..

Başarıdaki kıstas sadece matematiksel ölçümlerle değerlendirildiğinde '' Milli ve Manevi değerlerden yoksun bir nesil gerçeği ile karşı karşıya kalırız..

Malum bir kaç gün önce Antalya Serik ilçesinde  bir okulda kutsal kitabımız  Kur'an-ı Kerim'i top gibi kullanan öğrenci hareketi milletimizi derinden üzdü..

Bütün gençliği ve öğrencileri bu olay üzerinden Z kuşağı diye değerlendirip eleştiri yağmuruna tutmayacağız..

Özümüzde olan Milli ve Manevi değerlerimizi öğrenci ve gençlerimize anlatacağız..

Elbette ki sadece öğretmen ve idareci ile sınırlı olmayan bir eğitim diyebiliriz..

Eğitimin ailede başladığı okullarda pekiştiği gerçeğini unutmuyoruz..

Okul kariyerini matematiksel puanlama ile birlikte değerler eğitiminin de öncelikler arasına alınması kaçınılmaz bir gerçektir..

Bu konuda Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer 2022-2023 eğitim öğretim yılından itibaren ''kültür okur yazarlığı''  eğitimi verileceğini açıkladı..

Kültür denilince aklımıza soyut ve somut kültürler gelmektedir..

Somut  kültürler yapılardan ibaret olup geçmiş yıllarda yaşanılan olaylara tanıklık eder ve verdiği mesajlar vardır..

Soyut kültürler ise  yaşantımızı huzur ve sevgi içerisinde sürdürmemizi sağlar.
Moderniteyle birlikte unuttuğumuz yaşatılması için büyük emeklerin verilmesine ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde okullarda fizik, matematik, yabancı dil eğitiminin yanı sıra soyut kültürel varlıklarımızın değerler eğitimi kapsamında verilmesi müfredat olarak derslere konması sevindiricidir..

Dilimizde pelesenk haline gelen ''Bizi Biz Yapan Değerler'' deyimini her platformda kullanırız.. Ancak icra konusunda atılan adımların yetersiz kaldığına şahitlik ediyoruz..
Bizi biz yapan değerlerin yaşatılma kaynağı çekirdek ailedir.. Aileyi koruyamaz isek kaynağı kurutmuş oluruz..

Zihnen işgal edilmiş ruh köklerini besleyecek değerlerin unutturulmaya çalışıldığı ve başarılı olduğu eşikteyiz..

Geleceğini sanal alemde arayan bir neslin varlığı bizleri korkutmalı ve dönüşü olmayan kültürel yozlaşmanın önüne geçmek için hep birlikte adımlar atılmalı..

Eğitimin küçük yaşta başladığı ''Ağaç yaşken eğilir''   Ata sözümüzden hareketle  aileden okula değerler eğitimin okullarda kıstas olarak alınması genç nesle verilecek başarının anahtarıdır diyebiliriz..

Her ne kadar zor olduğunu söylesek te bunu başarmak zorundayız..

“Bizi biz yapan değerler” günümüzde, ülkemizde, insanımız arasında ne kadar yer tutuyor, ne kadar etkili, ne kadar var, hangisi yaşıyor, hangisinden vazgeçilmiş? Maziden hale, halden istikbale bakarken; ülkemiz ve insanımız için bir ufuk bir vizyon ararken ilk yapacağımız iş “Bizi biz yapan değerler”in varlığını, gücünü, etkisini, kabul görüp görmediğini anlamak değil midir?

Öyleyse bizi bir arada tutacak mazisini atiye taşıyacak nesli görmek istiyorsak herkes elini taşın altına koyacak..

Bizi biz yapan, bir arada tutan, bir ve beraberliğimizi sağlayan, saygının sevginin kalmadığı, toplumsal duyarlılığın neredeyse sıfıra indiği şehir yaşamında birliğimizi daim kılacak, şehri bir arada yaşanır kılacak tek formül soyut kültürel  dediğimiz milli ve manevi değerlerimizi yeniden yaşatmaktır..

Milli ve manevi değerlerimizden yüzlercesini bir kalemde sayabiliriz..

Allah sevgisi, Peygamber sevdalısı,  vatan, bayrak, devlet, şehit, gazi, aile, komşu, mesuliyet, ahde vefa, inşallah, ar-namus-iffet, dürüstlük, hak, adalet, merhamet, şefkat, hizmet-hürmet, emanet, güven, gönül, sadakat, emek, şükür-sabır, kanaat, misafir, İstiklâl Marşı, cömertlik, bayram, akraba, edep, hicap, ikram, infak, Mevlid, muhabbet, nezaket-zarafet, kul hakkı, mahremiyet, sadaka, tevazu, ezan, dua, tevekkül, tövbe, Kâbe, selâm, maşallah, Yasin, kurban, töre, dayanışma, hürriyet, düşene yardım, tabiat, hayvan hakları, temizlik, doğallık, tarih boyunca çeşitli sahalarda temayüz eden büyüklerimiz, toprak-su-hava, ekmek, kalp, haya, ana-baba-saygı-sevgi, sadaka, mezar, türbe, alın teri-göz nuru, kitap, Besmele,  Bizi bir arada tutacak imar ettiğimiz şehri yaşanır kılacak bu değerlerin yaşatılması olmazsa olmazlarımızdan olmalıdır..

Yazarın Diğer Yazıları