Ali Yiğit

KADİM ŞEHİR MALATYA

Ali Yiğit

Malatya için Malatyalı gençler  iyi amaçlı olarak bir heşdek oluşturmuşlar  twitter hesaplarında..

Memleket emektir. Doğunun Paris’i Malatya diyerek..

Belediyelerimiz, milletvekillerimiz, AK Parti Gençlik kolları, Kadın kolları vs..

Bu heşdek üzerinden paylaşımlar yapıldı..

Gece yarılarına kadar bu heşdek üzerinden  cevaplar vermeye çalıştım..

Malatya Doğunun Paris’i değildir..

Biz neden şehrimizi Paris’e benzetiyoruz ki?

Kendi şehrine güvenen bir başkasına benzetmez onu..

Bir; kentler de insanlar gibidir, hepsinin kendine göre bir karakteri vardır. Birini öteki üzerinden açıklamak doğru değildir; çünkü bu yaklaşım kucaklayıcı olmaktan çok indirgeyicidir. İki; bir şehri tanımlarken onun kültürel gelişmişliğinden ya da bir sanat merkezi olmasından söz edeceksek eğer, o kenti kendisiyle açıklamak daha doğru olur. Aksi takdirde içselleştirilmiş oryantalizmin tuzağına düşülmüş olur ki bu da çok acıklıdır.

İnsanlar gibi her şehrin kimliği vardır..

Şimdi soruyorum acaba Paris'in hangi kimliğini örnek alıyoruz..

Bu bir kültür emperyalizmidir ve bizler kendi elimizle onların reklamını yapıyoruz.. Doğunun Paris’i Malatya heşdek'ini kullananlara cevap verirken.. Bir kullanıcı şahsıma şu yanıtı veriyor.

''Ali bey amaç burada Paris’e özenmek yada Paris’i güçlü, güzel ve örnek bir şehir olarak göstermek değil.. Amacımız kalıplaşmış olan tüm dünyaca bilinen "ismi olan" bir şehir olarak kullanmak. #Malatyamızın şanını duyurmak adına dikkat çekici bir heşdek oluşturmak. Ve bunu başardık..

Bu yorumcuya sormak lazım neyi başardınız?

Paris'e özenmek değilse neden Paris’i örnek veriyorsunuz?

Şehre örnek verilecekse  şehirlerin anası Medine örnek verilebilir..

Paris denilince  benim aklıma her türlü haramın işlendiği insanları köleleştiren moda aklıma geliyor..

Paris denilince aklıma Medeniyetleri yok eden, kendini dünyanın efendisi görme yolunda giden, Müslümanlara hayat hakkı tanımayan, Ülkemizde binlerce insanın katili Abdullah Öcalan'ın boy boy resimlerinin asılmasına müsade eden, PKK'nın faaliyetlerine göz yuman, Fransız ajansının Diyarbakır da hendek kazan teröristleri parlatan yayınlarının yapıldığı bir şehrin yani PARİS'in şehrim ismiyle özdeşleştirilmesini şahsen ben şehrime yakıştıramıyorum. Malatya için neden medeniyetlere beşiklik eden, medeniyetleri buluşturan medeniyet şehri demiyoruz ki.. Malatya Doğunun Parisi değil.. Malatya kadim Medeniyetlere beşiklik etmiş, Sadettin Konevi'lerin, Niyazi Mısrilerin, Seyyid Battalgazilerin ilim ve fikir adamlarının yetiştiği kadim bir şehirdir..

Malatya Doğunun Paris’i değildir. Çünkü Paris denilen yer özellikle son 300 yılda kendi düşünce adamlarının değimi ile insanlık tarihi boyunca inşa edilmiş 26 medeniyetin 16’sını fiilen yok etmiş 9'unu fosilleştiren yani işlevsiz hale getiren canavar bir şehirdir Paris. Farklılıkları ile bir arada yaşama tecrübesi geliştiremeyen, hakikati teslim alma çabası ile hareket eden tekebbüre büyüklenmeye boğulmuş bir topluluğun şehirlerinden birinin adıdır Paris. Malatya Doğu'nun Parisi değildir. Çünkü bu kadim şehir insanlık tarihinin farklı kültür ve medeniyetler ile bir arada yaşama ve yaşatma tecrübesi geliştirebilen tek medeniyeti İslam olan medeniyetinin önemli şehirlerinden birisidir ve bu tecrübesini insanlığa hadim olma ferasetiyle besleyen ve hakikate teslim olup tefekküre ermeyi murad eden bir medeniyetin önemli bir merkezidir. -Coğrafya kaderdir- der İbn_i Haldun. Bazı coğrafyalar insanların hayatını kolaylaştırır, bazıları da zorlaştırır. Ne mutlu ki bizler şanslı bir coğrafyanın evlatlarıyız. Çünkü Malatya'mız her dönem sanatın, ilimin ve fikrin üretildiği bir aksiyon şehri olmuştur. Şehrimizin bu güzel kaderini yeniden canlandırmamız gerekiyor. Malatya ilim irfan ve hikmet medeniyetinin 1000 yıllık ev sahibidir. Batıya mahkum olan kendi değerlerinden mahrum yaşar gerçeğini unutmamalıyız. Şehrimizi Batının kokan kültürünü saygın hale getirme gayretine son vermeliyiz. Malatya Medeniyetlere ev sahipliği yapan, medeniyetleri buluşturan Anadolu’nun buluşma noktasıdır. Anadolu’nun geçiş noktasıdır.

Yazarın Diğer Yazıları