Evdeyiz.. Aslan Kurt ve Tilki

Bu günlerde sağlığımız için en duyarlı sloganlarımız

Evde kal..

Evde Hayat Var..

Hayat Eve Sığar..

Evde Kal Türkiye..

Corona virüs salgını sebebiyle bu günlerde evin ve okumanın kıymetinin bilindiği kanısındayım..

Son günlerde internet üzerinden yapılan alışverişlerde  kitap siparişlerinde  % 22’lik bir artışın olduğu söyleniyor..

Okuduğum  kıssadan hisse çıkartılacak bazı hikayeleri bir kaç yazıdır paylaşıyorum..

Bu günlerde Mevlanın meşhur eseri Mesnevide  okuduğum bir hikayeyi sizinle paylaşmak istedim..

Hikayeden çıkarttığım ders salgın hastalık zengin fakir ayırt etmiyor..

Yıllardır pastanın adil dağıtılmadığını, pastanın büyük bölümünü yiyenleri de korkunun kuşattığını görüyorum..

Zengin ile fakir arasında tek fark zengin biraz daha fazla stok yapar.. Ama virüs bulaştı mı stoğun da işe yaramadığı anlaşılıyor..

Pastanın değil de korkunun paylaşılmasında virüs adil davranıyor zengin fakir, ağa paşa, kral kraliçe ayrımı yapmıyor..

Buradan da bana bir şey olmaz diyerek işi ciddiye almayanlara uyarım olacak.. 

Salgın hastalık ayırım yapmıyor..

Tedbiri elden bırakmayalım.. Kurallara uyalım..

Hikayemiz..

Bir gün, aslan kurt ve tilki avlanmak için dağa çıkarlar.

Bir yaban öküzü, bir dağ keçisi, bir de tavşan avlarlar.

Kurtla tilki ormanlar padişahının, bu avları adaletle paylaştırmasını beklerler.

Aslan kurda; “Şu avları adaletli bir şekilde paylaştır bakalım.” der.

Kurt, “İri ve büyük olan yaban öküzü size yakışır. Keçi, bana uygun düşer. En küçüğümüz tilki olduğuna göre, tavşan da onun hakkıdır” der.

Aslan bu paylaştırmayı beğenmez bir pençe vurarak kurdu parçalar.

Sonra tilkiye döner: ”Ey tilki! Şimdi bu avları adaletli bir şekilde sen paylaştır bakalım.” der.

”Tilki önce aslanın önünde saygıyla eğilir ve şöyle der;

“Bu yaban öküzü, sizin sabah yemeğiniz olsun. Şu keçi de öğle yemeğiniz için güzel bir yahni olur. Akşam yemeğiniz tavşan olsun” der.

Aslanın hoşuna gider; ”Ey tilki, hakça paylaştırdın. Söyle bakalım, bu taksimi kimden öğrendin?” deyince Tilki kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp kurnazca gülerek; ”Kurdun başına gelenlerden efendim” der.

13. yüzyılda yaşayan Mevlana meşhur Mesnevi adlı eserinde pastanın nasıl paylaşıldığını bu hikaye ile anlatmış.

Bu hikayenin yazılışından bu yana 800 yıl geçmiş.

Pastanın paylaşımında bir değişiklik var mı?