Abdullah Ergün

Sağlık ve Spor

Abdullah Ergün

Spor yapma konusunda diğer ülkelerin gerisinde yer alıyoruz. Okulların tatile girmesiyle birlikte şehrin nüfusuna göre az sayıdaki yaz okullarında görevli antrenörler, yeterli sayıya ulaşamama konusundaki endişelerine sıkça şahit olan birisi olarak konuya paralel farklı projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor.

Özellikle uyuşturucu konusunda artan rakamlar toplumun bütün bireylerini tehtid ediyor.

Buna karşı en büyük silahların başında spor ve okuma alışkanlığı geliyor.

Bu iki konu başlığında maalesef beklentilerin gerisindeyiz.

Tüketim çılgınlığının artık her şeyin üstünde olduğu günümüzde özellikle spora daha çok zaman ayırmamız gerekiyor. Covid 19 belasının hayatımıza girmesinden sonra bağışıklık sisteminin ne kadar önemli olduğunu uzmanlar her defasında açıklamak zorunda kaldılar.

Peki, başta Covid olmak üzere diğer hastalıklara karşı vücudumuzu yeterince koruyabiliyor muyuz?  

Düzenli olarak spor yapanların yapmayanlara karşı daha dengeli ve daha sağlıklı olduğu gerçeği karşısında artık daha fazla düşünmenin gereği yok.

Uzmanlar, dengeli beslenme sorunlarının yanı sıra son yıllarda sıkça gündeme gelen hormonlu yiyeceklerin tüketilmesi sonrasında başta kanser olmak üzere diğer ölümcül hastalıkların önüne geçilmesi için her gün düzenli olarak spor yapmanın sağlıklı vücut için kalkan olduğu her platformda belirtiliyor.

Özellikle son yıllarda gençler arasında hızla yaygınlaşan “Fast Food” yemek kültürü sonrasında artık şişmanlığın ötesinde “ obezite” ile beraber yaşamaya başladılar.

Hareketsiz yaşam ve spor yapamamanın verdiği eksiklik ile iyice hantallaşan vücutlar genç-yaşlı demeden son yıllarda ortaya çıkan değişik hasta türleri sonrasında sıkıntılar yaşamaya başladılar.

Yıllar öncesi doğal gıdalarla yaşamlarına devam edenler şimdiki nesile göre daha sağlıklılardı. Doğal organik yiyeceklerle beslenmenin yanı sıra “çağımızın hastalığı” olarak lanse edilen “ stres” in olmadığı yıllarda sağlıklı yaşam ile yıllar geçiyordu.

Bizim kuşakta bu saydığımız grup içinde yer alıyordu. Spor yapma yönünde hiçbir sıkıntımız yoktu. Her mahallede bulunan boş araziler spor alanlarımız olmuştu.

Gençler ve çocuklar akşam namazına kadar süren futbol maçları sonrasında terli terli soğuk su içerek bugün “terli terli su içmeyin” uyarılarının çok uzağında sağlam vücutlara bir başka sağlamlık katıyorlardı.

O yıllarda bildiğimiz hastalıklar halk arasında “ ince hastalık” olarak bilinen Verem’in yanı sıra o yılların en çok konuşulan hastalıkları arasında olan Kolera ve Tifo üçlemesi ile hastalık sayısı hafızamıza kazılmıştı. Günümüzde her mevsim her sebzeye ve meyveye ulaşmak hiçte zor değil.

Uzmanlar, bununda insan vücuduna olumsuz katkı yaptığını her meyve ve sebzenin kendi mevsiminde tüketilmesinin doğru olduğunu belirtiyorlar.

Artan nüfusla beraber spor yapmayanların hareketsiz kalma gibi insan vücudunu tehlikeye karşı en büyük silah olan spor konusunda hangi yaş aralığında olursa olsun spor yapmaları halinde  “ keşke daha önce yapsaydım” pişmanlığını da ortaya çıkartacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları