Türkiye'nin ortak değeriyiz

Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, 'Türkiye'nin zor dönemlerde diri ve iri durmasını da sağlayan emin olun Horasan harcı gibi Memur-Sen harcıdır. Yani sizin teşkilatlanmış, örgütlenmiş olmanızdır. Memur-Sen de bu ülkenin Horasan harcıdır' dedi.

Türkiye'nin ortak değeriyiz

Çakırcı, Malatya öğretmenevi konferans salonunda düzenlenen Eğitim Bir-Sen Malatya 1 ve 2 Nolu Şubeleri Genişletilmiş Divan Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, sendikalarının Türkiye'nin ortak değeri olduğunu belirtti. Ramazan Çakırcı, “Yola ilk çıkıldığında ilk düğme iliklendiğinde öncülerimiz hakikaten zorlu bir yol olduğunu biliyorlardı Bunu bilerek yola çıkmışlardı. Çünkü şunu çok iyi görüyorlardı ki biz bugün yola çıkarsak Malatya'da salonlar bizi almaz. Bunu o zaman bile hayal etmişlerdi ve hamdolsun bu hayalleri gerçek oldu. Buraya hiç Gelmesem olmaz Hele Kernek Meydanı'na hiç değinmesem olmaz. Biz biliyoruz ki Malatya deyince Türkiye'nin sigortasıdır. Benim şahsen Malatya deyince Türkiye'nin sigortası aklıma geliyor. Tarihi ve coğrafi yer anlamında bulunduğu yer olarak söylemiyorum insanı da böyle. Malatya insanla tanışmak istedim benim farklı bir muhabbetim var. Bunun için 2008 yılında Biz birileri millet iradesine darbe vurmak isterken biz ilk mitingimizi Malatya'da yapmalıyız demiştik. Neden çünkü Türkiye'nin sigortası atmıştı da ondan. Allah razı olsun bugünleri çok iyi hatırlıyorum o dönem buraya gelmiştik birlikte miting organize etmiştik. Türkiye'ye bir söz vermiştik. Ardından Samsun'da ve Bursa'daki mitinglerle biz haddini bilmeyen millet iradesine ipotek koymaya çalışanlara karşı buradan bir ses vermiştik sizlerle birlikte. Rabbime şükrediyorum o dönemler zorlu dönemlerdi. Bizim de aslında varlık sebebimiz buydu. Biz biliyoruz ki bir ülkede milli iradeye darbe vurulduğu zaman bunun bedelini ilk ödeyecek olan kamu çalışanlarıdır. İlk ödeyecek olan eğitimcilerdir sizlersiniz. Biz bunu çok iyi biliyoruz. 28 Şubat sürecinde hatırlayın. Post modern darbe sürecini ve devamında olan krizi iyi hatırlayın bunun faturası kime çıkmıştı önce biz kamu çalışanlarına çıkmıştı.  Ama o dönem Memur-Sen gibi Eğitim Bir-Sen gibi güçlü teşkilatlanmalar yoktu. Güçlü örgütler yoktu ama hamdolsun şimdi sizler varsınız” dedi.

YENİ BİR SOLUKLA DEVAM EDECEĞİZ

Memur-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Hüseyin Söylemez, “Malatya'da 3 ay önce gerekli istişareleri bitirdikten sonra sendikamıza hizmet etmek adına yeni bir soluk olması adına bir tatlı rekabete girdik.  Bu tatlı rekabette alanda bir takım söylemlerimiz vardı. Bunların birkaç tanesini hatırlatmak istiyorum. Kurumsal kültürün hakim olmasını istemiştik. Kurumlarında bu noktada kültürünü açıkladıktan sonra doğrularına destek yanlışlarına sendikal tavır koyacağımızı belirtmiştik. Bu sözümüzün arkasındayız. Bizler kurumlarla sadece isimleri üzerinde açarsak olursak ne kendi kurum kültürümüzü oluşturabiliriz ne de muhatap olduğumuz kurumların kurum kültürüne katkıda bulunabiliriz. İlkeler ve birtakım kurallar üzerinden işleri yürüdüğü zaman mutlaka kurumlarımızda sendikamız daha kişisel olarak bizler de yapmayacağız. Bu konuda emin olun bundan sonra da bunların takipçisi olacağız” diye konuştu. Söylemez, “Üyelerini ötekileştirmeyen kuşatıcı bir sendikacılık, yapacağız demiştik. Bir yol haritamız olacak demiştik. Eğer biz bu çizgimizden kayar isek emin olun bu sendikaya da, Akif İnan’a da haksızlık etmiş oluruz. İstişarenin hakim olduğu bir sendikacılık demiştik. O yüzden hiçbir zaman hiçbir yerde istişareyi inşallah kesmeyeceğiz. Sözümüzün farkında olarak alanda arkadaşlarımızın bizi beklediğini biliyoruz. Bu nedenle ilçe ziyaretlerine başladık okul ziyaretleri kurum ziyaretlerine devam ediyoruz. Bu kapsamda haftalık yoğun eğitim programları düzenliyoruz. Mayıs ayına kadar ve ondan sonra dokunmadığınız hiçbir kurumumuz, bir mezradaki okulumuzdaki kalmayacağını planlamış durumdayız” ifadelerinde bulundu.

GÜÇLÜ BİR SENDİKAYIZ

Eğitim-Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Yaşar Sakar ise, “Üniversitelerde teşkilatlanma üniversitelerde teşkilatçılık yapma dik durmak çok kolay değil. Her rektör kendi alanında sanki oranın tüm yetkilisi ve amiridir bir bakan gibidir. Ama biz Malatya olarak gerçekten şanslıyız. Geçmiş dönemde 2002 yılında biz yola çıktığımızda 30-40 kadar çok değerli dava arkadaşımız vardı. Bugün hamdolsun yaklaşık 750 üyeye ulaştık. 250 akademisyen 350'den fazla idari kadro 100’den KYK çalışanlarımız ile beraber 750’ye yakın üyemiz var güçlü bir sendikayız. Türkiye genelinde ses getiren diğer üniversitelere göre çok başarılı olduk” dedi.