TÖTM'de bir ilk daha

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde ilk kez pankreas nakli yapıldı. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Turgut Özal Tıp Merkezinde yapılan organ nakillerin içerisine pankreas naklini de dahil ettiklerini belirterek, 'Başarı bundan sonra pankreas nakli ile devam edecek' dedi.

TÖTM'de bir ilk daha

Malatya’da daha önce böbrek nakli olan ve 2 yıldır da pankreas nakli bekleyen 26 yaşındaki Damla Türker, Şanlıurfa'da trafik kazası sonucu yaşamını yitiren kişinin organıyla hayata döndü. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, pankreas nakli olan Damla Türker’i odasında ziyaret etti. Kızılay burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Pankreas nakli için daha önce ruhsat alındığını hatırlatarak, uygun bir kadavra çıkmasını beklediklerini söyledi. Kızılay, “Hastalar da sıraya konulmuştu. Uygun bir kadavra da 26 Nisan’da Şanlıurfa’da çıktı. Vefat eden bir hastanın organlarını ailesi bağışladı. O vefat eden hastanın organları hastanemizde, hem karaciğer, hem böbrek, hem pankreas nakli aynı gün yapıldı. Karaciğer naklinde bir dünya merkezi burası, Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük merkezi burası fakat Pankreas nakli 26 Nisan’da ilk kez yapıldı. Pankreas naklini Prof. Dr. Sait Murat Doğan hocamız, Prof. Dr. Turgut Pişkin hocamız ve ekibi gerçekleştirdi. Fakat bu hastanın öncesi de var. 2016 yılında Aralık ayında bu hasta yine merkezimizde hocalarımız tarafından böbrek nakli yapıldı. Bu tabi şunu gösteriyor. Artık merkezimizde organ nakillerimizin içerisine pankreas naklini de dâhil ettik. Başarı bundan sonra pankreas nakli ile devam edecek” diye konuştu. Kızılay, Pankreas naklinin 2019 yılında Türkiye’de sadece Turgut Özal Tıp Merkezinde yapıldığına dikkat çekerek, “Sağlık Bakanlığı’nın organ nakli koordinasyon merkezinin verilerinde sadece 2019 yılında burada yapılmış. Daha öncesinde Türkiye’de farklı 8 merkezlerde ruhsat alınarak nakiller yapılmış durumda. Ama 2019 yılında burası ilk pankreas nakli yapılmış oldu. Ülkemizde Pankreas nakli başarıyla yapılıyor. Bunun en güzel örneğini de nakli yapılan hastamızda gördük” dedi.

Yeniden doğmuş gibiyim

Pankreas nakli yapılan 26 yaşındaki Damla Türker ise, 6 yaşından beri tıbbi diyabet hastası olduğunu ifade ederek, Yaklaşık 2000 yılından beride Turgut Özal tıp merkezinin hastasıyım. Burada takip edildim. Şekerim iyiydi ama şu son 10 yıla kadar artık beni etkilemeye başladı. Gözlerime ilk etki yaptı. Göz tedavisi görürken tansiyonum olduğunu söylediler. Bu durum böbrekten kaynaklandı. Ben Erzincan üniversitesinden iktisat okuyordum. Üniversiteye 2. Sınıfta bırakıp gelip tedavi görmeye başladım. Yaklaşık bir 3 yıl oldu bırakalı. Devam etseydim geçen sene mezun olacaktım. Böbreklerim etkiledi diyabetten. Daha sonra babam bana böbreklerini verdi. Hocalarım beni nâkile hazırladı yaklaşık 1 ay içinde nâkile hazırlayıp böbrek nakli yaptı 2016 yılının aralık ayında. Nakille birlikte pankreas nakli olabileceğimde söylediler. Daha hastanede henüz yapılmamıştı beni sıraya aldılar. Benim şekerim böbrek naklinden sonra daha çok dengesizleşmeye başladı. İlk böbrek nakli oldum. Şuanda daha sonra pankreas nakli oldum. 4 ay kadar diyalize girdim. Ondan sonra babam bana böbreğini vermeyi kabul etti.  2016 yılından böbrek şuanda pankreas nakli oldum. Bu günde doğum günüm ona denk geldi. Yeniden doğmuş gibiyim. Böbrek nakli ameliyatım da pankreas nakli ameliyatımda da hiç tereddüt etmeden kendimi onlara teslim ettim. Hepsi çok güler yüzlü çok anlayışlı doktorlarından hemşirelerine temizlik görevlilerine kadar hepsi, ayrı ayrı ilgili insanlar. Hepsinden Allah razı olsun” şeklinde konuştu

Böbreğini verirken hiç tereddüt etmedim

Damla Türker’in babası Ali Türker ise, evladına böbreğini verirken hiç tereddüt etmediğini söyleyerek, “Böbreğinizi verirken tereddüt edilmez. Bir babanın görevi evlatları içindir. Damlayı her diyalize götürdüğümde sanki o iğneler bana batıyormuş gibi hissediyordum dayanamıyordum. Tabi dört ay gibi bir süre geçti ama dört ay geçmesinin sebebi biz çiftçiydik zor zamanlarda oldu. Hiçbir baba istemez kızının diyaliz cihazına girmesini. Şu anda hem sevinç hem de hüzün var. Sevinç kızımı bu şekilde görmek hastası olan herkese nasip olsun. Hüzün tarafı ise, bağış yapan tarafın Allah rahmet eylesin onların acıları da büyük. Bütün insanların organ bağışını yapmasını istiyorum. Ben bir böbreğimi verdim bir tanesi gayet yetiyor” dedi.

2 yıldır pankreas nakli için listede bekliyordu

Doç. Dr. Sait Murat Doğan ise, hastanın 6 yaşından beri diyabet hastası olduğunu kaydederek, “Daha sonra hastada böbrek yetmezliği gelişiyor. 2016 yılında burada babasından böbrek alarak böbrek nakli gerçekleştirdik. 2 yıldır da pankreas nakli için listede bekliyor. Biz aslında 2 yıl önce ruhsat almıştık ama uygun organ bulamadığımız için şuana kadar yapmadık. İnşallah bağışların sayısı artarsa listede bekleyen diğer hastalarımıza da nakil yapacağız. Böbrek nakli olmuş, pankreas nakli için hastaların burada olması gerekmiyor, başka yerde böbrek nakli olmuş hastaların da organ nakli için burada kaydedebiliriz” ifadesinde bulundu.

Tek eksiğimiz organ bulmak

Organ bağışının artması için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Turgut Pişkin ise, “Merkezimizde böbrek ve karaciğer naklini beraber yaptığımız var ama bu ilk oldu. Bu konuda toplumsal bir bilinç oluşturmak zorundayız. 2 yıldır ruhsatımızı aldık, bu konuda biriken hastalarımız var. Böbrek nakli yapıp pankreas nakli için bekleyen hastalarımız da var ama organ yok. Organ bağışı konusunda ülke olarak, bölge olarak kötü durumdayız. Organ bağışının artması için mutlaka herkes elinden geleni yapmalı. Hastamız Damla’nın dediği gibi onların da bu duruma düşebileceklerinin farkında olmalılar, hepimiz farkında olmalıyız. Eğer bu bağışlar artarsa biz buradayız. Ekibimiz bu işi yapabilecek kapasitede ve bu hizmeti bekleyen çok sayıda hastanın kayıtlı olduğu bir merkeziz. Bunu yapabilecek ekipman ve donanıma da sahibiz. Bu konudaki tek eksiğimiz organ bulmak. Bunun da yolu organ bağışından geçiyor. Lütfen bu konuda herkes duyarlı olsun” dedi.

Pankreas nakli yaşam kalitesini artırmakta

Prof. Dr. Hülya Taşkapan ise, 10 yıldan fazla insülin kullanan diyabet hastalarında organ hasarlarının oluştuğuna dikkat çekerek, “Pankreas nakli yapılması hastaların hem yaşam süresini uzatmakta hem de yaşam kalitesini artırmaktadır. Bu yüzden biz kendi bölgemizde takipte olan hastalarımızı bekleme listesine alıyoruz. Ama bizim takibimizde olmayıp, nakil hastası olan böbrek nakli olan hastaları da mutlaka bize gelmeleri istiyoruz. Takip sistemine girmelerini istiyoruz. Çünkü gerçekten yaşam kaliteleri artıran ve yaşam süresini uzatan bir işlemdir. Arkadaşlarımızı başarılı bir operasyon yaptıkları için tebrik ediyorum” sözlerine yer verdi.