Suriyelilere haksızlık yapılıyor

Türkiye'deki Suriyeliler üzerinde oluşturulmak istenen algı operasyonlarına dikkat çeken Malat Ya Şam Derneği Başkanı Hüseyin Polat, 'Suriyelilerin karşı karşıya bulundukları savaş şartları, yurtlarından sürülme ve bunların sonucunda yüz yüze kaldıkları fakirlik dolayısıyla onlara yapılmış bir haksızlık' dedi.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Suriyelilere haksızlık yapılıyor

Suriyeli vatandaşlar üzerinde oluşan yanlış algıları yok etmek amacı ile gerçekleştiren basın açıklamasına Malat Ya Şam Derneği Başkanı Hüseyin Polat, Malat Ya Şam Derneği yönetim kurulu üyesi Muhammed Nur, Kazım Kayan, derneğin hukuki işlerini yürüten Avukat Tuğba Bayhan Karabey katıldı.

Biz kardeşiz

Dernek binasında açıklamalarda bulunan Polat, sosyal medya ve bazı basın yayın organlarında Suriyeli mültecilere yönelik çıkan haberlere değindi. Polat, son günlerde Türkiye'deki özellikle de İstanbul'daki Suriyelilerle ilgili bazı haberlerin yoğun olduğunu belirterek, “Suriyelilerin İstanbul'dan başka şehirlere gönderilmesinden tutun da suça bulaşma ve kayıt dışı olma gibi durumlara bağlı olarak yurt dışına sürülmeye kadar varan birçok haber ve dedikodular yayıldı. Kimileri, bunun Suriyelilerle ilgili haklı düzenlemeler olduğunu, kimileri ise, özellikle Suriyelilerin karşı karşıya bulundukları savaş şartları, yurtlarından sürülme ve bunların sonucunda yüz yüze kaldıkları fakirlik dolayısıyla onlara yapılmış bir haksızlık şeklinde değerlendirdi. Bu hususta Malatya-Şam Derneği olarak, sizlerin aracılığınızla toplum kesimleri arasında yanlış anlaşılmalara mahal vermemek, asılsız haberlerin yayılmasını engellemek ve Suriyeli kardeşlerimizin dostluk ve kardeşlik mesajlarını farklı aracıları devre dışı bırakarak birinci elden ve doğru bir şekilde yedi yıldır kardeşlerini bağrına basan, misafirperver Türk toplumuna iletmek için Türkiye'deki ilgili tüm resmi ve sivil kurum ve kuruluşlarından biriside biziz. İletişim halinde olmaya davet ediyoruz. Biz, bu şekilde, ortak değerlerimizle alakası olmayan birtakım çevrelerin bu iki kardeş toplum arasında çıkarmaya çalıştığı sıkıntıyı suhuletle aşabiliriz. Öncelikle biz, kardeşiz ve komşu iki toplumuz. Biz bazılarının iddia etmeye çalıştıkları gibi birbirinden çok farklı, yabancı toplumlar değiliz. Biz, yakın bir tarihe kadar aynı sınırlar içinde yaşayan, aynı devlete bağlı bir toplumuz” diye konuştu.

Onlara sahip çıkmaya çalıştık

Malat Ya Şam Derneğin kuruluş amacı ve faaliyetleri hakkında konuşan Polat, “Malatya-Şam Derneği olarak, kurulduğu 2015 yılından beri yaptığı gıda, giyim, sağlık, ısınma, eğitim, kültürel ve sosyal yardım, koruma ve yerleştirme alanlarında sunduğu katkılardan hareketle, son günlerde yaşanan olumsuzlukların toplumumuzda telafisi mümkün olmayan olumsuz sonuçlara neden olmaması ve yanlış anlaşılmaların da giderilerek durumun düzeltilmesi için resmi ve sivil tüm ilgili kurumlarla yardımlaşmak suretiyle hem Malatya'da hem de Malatya'nın dışındaki şehirlerimizde olumlu bir rol almaya hazır olduğumuzu burada ifade etmek istiyoruz. Uzun yıllar insaf ve merhamet yoksunu Esed ailesinin uyguladığı zulmün pençesinde inledikten sonra, acımasız, uluslararası vekâlet savaşının kıskacına düşüp ülkemize sığınan bu mağdur kardeşlerimizi geldikleri günden beri Devlet ve millet olarak bağrımıza bastık, onlara sahip çıkmaya çalıştık. Sahip çıkmamız da gerekiyordu. Çünkü Rabbimiz bizi kardeş kılmıştı. Kardeşliğin, Ensar olmanın gereği, hatta insan olmanın gereği buydu. İşte biz bunun için Malatya'da bazı kanaat önderlerinin de işaret ve telkinleriyle Malatya-Şam derneğini kurduk. Bu sayede yardım çalışmalarımız daha kapsamlı, aktif ve organize oldu. Misafirlerimizin çocuklarının eğitimden mahrum kalıp yanlış yollara sapmamaları için özellikle eğitime ağırlık vermeye çalıştık. Malatya'da Milli Eğitim Müdürlüğümüzle iş birliği içerisinde, büyük ölçüde Birleşmiş Milletlerin ve Avrupa Birliğinin farklı fonlarından faydalanarak üç ayrı semtte üç tane geçici eğitim merkezi kurduk. Tamamen o imkânlarla öğrencilere servis imkânı sağladık, öğretmenlerin maaşlarını verdik. Hayır, sahiplerinin katkılarıyla, gıda, giyim, sağlık, iaşe ve ibate imkânları sağlamaya çalıştık” şeklinde konuştu.

Aynı ümmetin mensuplarıyız

Suriyeli gönüllü Abdurrahman Adan ise, Türkiye ve Türklere kendilerine kucak açtıkları için teşekkür etti.  Adan, Türkiye’de oldukları için Türkiye'deki şartlara, yasalara uygun hareket etme durumunda olduklarını belirterek, “Kendi toplumumuzu en iyi şekilde temsil etmemiz gerekiyor. Suriyelilerle ilgili bir takım yanlış kanaatlerin oluşmasına kesinlikle müsaade etmememiz lazım. Buna mahal verecek, buna sebep olacak hareket ve davranışlardan Suriyelilerin kaçınması gerekiyor. Bizim Malatyalılar ve Türkiyelilerden istediğimiz bize gerçek kardeşlerimiz gibi sahip çıkmaları. Gerçekten ensar olmalarıdır. Zira dinimiz bir, peygamberimiz bir. Biz aynı ümmetin mensuplarıyız ve dolayısıyla biz kardeşiz. Biraz daha bize katlanmalarını istiyoruz. Bizim aramızda kendisini bilmeyen bazı insanlar tarafından yapılmış olan hatalardan dolayı, tamamımızı suçlu görmemelerini rica ediyoruz” açıklamasında bulundu.