Suçsuzluklarını anlatamadık

İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Malatya Şube Başkanı Kadir Yılmaz, 28 Şubat ve Sivas olaylarında insanların sebepsiz bir anlayışın tahakkümü nedeniyle mağdur edildiğini ifade ederek, 'Biz bu insanların yıllarca suçsuz yere yattığını iddia ettiğimiz halde devlete bir türlü anlatamadık. Son 10 yıldır da 28 Şubat ve Sivas mağdurlarının yeniden yargılanması talep ediyoruz' dedi.

Suçsuzluklarını anlatamadık

MAZLUMDER Malatya Şube Başkanı Kadir Yılmaz, yönetim kurulu üyeleri Mehmet Ay, Ömer Kılıç, Şaban Kocamaz, Mehmet Öksüzoğlu ile birlikte gazetemizi ziyaret etti. Ziyarette konuşan Yılmaz, son günlerde Suriyeli vatandaşlara karşı bir algı oluşturulduğuna dikkat çekerek, istatistiklere ve polis kayıtlarına göre Türkiye'de yaşayan halklarla Suriyelilerin hiç bir probleminin olmadığını söyledi.

Mültecilere sahip çıktık

Ülkeye gelen mültecilere sahip çıktıklarını vurgulayan Yılmaz, “Suriyeli mültecilerden önce Afganlı, ondan önce Iraklı mülteciler ülkemize geldiğinden bu yana gerek sığınmacı olarak gerek kanundaki adıyla mülteci denilen irtica etmiş bu bazen geçici bazen kalıcı olabilecek şekilde bu insanlar bu memlekete geldiğinden beri bizim camiamız MAZLUMDER ve bağlı kuruluşlar olsun bu insanlara gerçekten insan hakları ve ihtiyaçları konusunda epey bir aileye yardımda bulunduk. MAZLUMDER bir yardım kuruluşu değil ama oldum olası insan haklarıyla birlikte vicdanen Müslüman olmanın gereği biz bu insanlara kendi yönetimimiz içerisinde bunu yapıyoruz. Yıllardır ülkemizde bu insanların gerçekten çok büyük bir sıkıntıları olmadı. Yerel halkla herhangi bir sorunları olmadı" diye konuştu.

Bu ülkede sorunsuz yaşıyorlar

Yılmaz, son günlerde Suriyeli vatandaşlara karşı bir algı oluşturulduğuna dikkat çekerek, istatistiklere ve polis kayıtlarına göre Türkiye'de yaşayan halklarla Suriyelilerin hiç bir probleminin olmadığını söyledi. Yılmaz, “Polis kayıtlarında herhangi ciddi bir şeyin olmadığını sadece kendi içlerinde binde birlere girebilecek kadar ufak tefek olayların olduğunu söyleyebiliriz. Kendi hallerinde eğer bir can suyu verip omuz verene kadar bu ülkenin insanları destek olunca o insanlar ayakta durmaya çalışırlar. Sonrasında kendi yağlarında kavrulmaya başladılar. Ülkelerinde huzur ve barış olsa belki geri gideceklerini ülkelerine döneceklerini hepimizin bilmesi gerekir. Bunlar zaten bizden birileri 100 yıl önce cetvelle çizilen harita sonucu bizden ayrı kaldılar. Halbuki bu insanlar bizden biri kardeşimiz, amcamız, ümmetin bir parçaları. Bağrımıza bastık. Basmaya da devam edeceğiz. Peygamber Efendimizin anlattığı Ensar olmanın duygusunu hissetmemiz lazım. Bu insanlar bu ülkede sorunsuz yaşıyorlar. Herhangi bir sıkıntıları yok. Ama bazı çevreler bu insanlarla arada problem çıkarmaya çalışıyorlar. Biz dinimizde ki muhacirler ifadesini gerçekten ülkemize gelmiş insanlara yardım ve desteğimizi her konuda devam ettireceğiz. Bunlara yönelik bazı iddiaların olduğunu, bu iddiaların hiç birinin ispat edilemediğini, bu insanlar kendi yağlarında kavrulduklarını, üreterek yaşadıklarına bizzat şahit olmuşuz. İnsanlık adına ülkeye hiç bir zararları olmadığı gibi bizlerle kaynaşmış durumdalar. Ahlaki herhangi bir sıkıntıları yoktur. Biz muhacirlere insan hakları, maddi manevi her konuda desteğimizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

Bir türlü anlatamadık

28 Şubat'ta insanların sebepsiz bir anlayışın tahakkümü nedeniyle mağdur edildiği belirten Yılmaz, mağduriyetin yıllarca sürdüğünü ifade etti. Bu insanların suçsuz yere yattığını iddia ettikleri halde devlete bir türlü anlatamadıklarını söyleyen Yılmaz, “Son 10 yıldır 28 Şubat ve Sivas olayları mağdurlarının yeniden yargılanması talep ettik. Çünkü yeniden yargılandıklarında bu insanların suçsuz olduğu ortaya çıkacağını biliyorlardı. Bundan dolayı 28 Şubat'ın bir kısmının suçsuzluğu anlaşıldı. Halen parça parça bırakılıyorlar" dedi.

Bu insanların yeniden yargılanmasını istiyoruz

Yılmaz, yıllardır çözülemeyen iki sorunun olduğunu hatırlatarak, “Bir tanesi Sivas davasından yatan 35 kişinin ailesi dağılmış. Perme perişan olmuş, hayatları bitmiş. Bu insanlar geri getirilemeyecek kadar zarara uğratılmış insanlar. Halen içerde yatıyorlar. Biz bu insanların yeniden yargılanmasını istiyoruz. Başbağlar’da 35'e yakın insanın katledilip, bedenleri yakılarak, malları talan edilerek öldürüldüğü halde devlet halen oraya bir çözüm bulmamıştır. Katiller yakalanmamıştır. Son 17 yılda Ak Parti döneminde bir türlü huzura kavuşturamadığı en büyük meselelerden biride Başbağlar meselesidir. Sadece orada her yıl bir tören yapılarak bu işi kapatıyorlar. Başbağlar meselesi çözülmeye muhtaçtır. Devletten bunu bekliyoruz" açıklamalarında bulundu.