Şehre yazık oluyor

Malatya Ticaret Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü dolayısıyla kentteki, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Programda konuşan Sadıkoğlu, gazetecilerin yeri geldiğinde ailelerini ihmal etmek ve özel hayatlarını hiçe sayarak Malatya'nın bilgi akışını sağlamak için mücadele ettiklerini, gazetecilerin sadece 10 Ocak’ta değil her zaman hatırlanması gerektiğini söyledi. Gazetecilerin şehrin gelişmesinde önemli etken olduğunu altını çizen Sadıkoğlu, “Gazetecilerin yaptığı iş bir şehirden önem arz etmek suretiyle şehrin gelişimini ya da geri gitmesini bariz bir şekilde etkilemekte. Çünkü bir şehirde ciddi işler gerçekleşiyorsa bunu onure edilmesi lazım. Bu ciddi işleri gerçekleştiren bürokrat, dairedeki çalışan personeller, kurum amirleri, siyasetçi, sivil toplum örgütündeki insanlar sizin söylemlerinizle onure edilmeli, desteklenmeli, örnek gösterilmeli. Bir ilin dinamizmine iş yapmamak suretiyle o ilin geliştirmemek, katkı sağlamamak suretiyle sadece kurumları işgal etmek, sivil toplum örgütünde, bürokraside, siyasette şehrin sadece rutin şekilde gitmesini sağlamak, ileri bir şekilde gitmesi için çaba göstermemek o şehre en büyük ihanettir. Onu da sizlerin ifşa etmesi lazım ve sizlerin bu noktada çalışmayanların da iş yapmaya sevk etmeniz lazım ve bunu da yapıyorsunuz. Bu anlamda da şehrin gelişmesinde önemli etken olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Kısır çekişmeden uzaklaşmalıyız

Sadıkoğlu, Ticaret ve Sanayi Odası olarak, iyi şeyler yapıldığında takdir edilmesinden motive olduklarını ve eksiklikleri olduğu takdirde basın tarafından uyarıldığı zaman doğru işler yapılabildiğini vurguladı. Ticaret Sanayi Odası'nın bir ilin ekonomisini ciddi bir boyutta değiştirebileceğine dikkat çeken, Sadıkoğlu, "Özellikle şunu ifade etmek istiyorum; Bugün Gaziantep'te bir araya gelmek suretiyle, ilin dinamizmini sağlayan siyasetçiler, ekonomisiyle uğraşan STK'lar, gazeteciler bürokratlar ve bakanlardan, gayretli çalışmalarını ifade etmek suretiyle ile istedikleri yardımı çok rahat alabiliyorlar. Bugün biz ilimizde, kısır çekişmelerle, bazı noktalarda protokol kavgası yaparken, onlar dağları deldirip, İskenderun Limanının Gaziantep'e 20 dakikaya düşürüp,  ihracat rakamlarını daha fazla nasıl büyütebilir diye bir yapıya geldiler. Türkiye'deki en büyük ihracat konumundaki il Gaziantep, bizlerin bunu örnek alması gereken konumdayız. İstiyoruz ki sivil toplum örgütleriyle, siyasetçisiyle, bürokratlarla kısır çekişmeden uzak, nefsi ve şahsi iltifata tabi tutulmamız yerine ilimizin ön plana çıkması, birlikte hareket etme kültürü, haksızlık yapmama kültürü, bürokrasi ve sivil toplum örgütlerinde yalan söylememe kültürü oluşsun ilin gelişimi için gayret gösteren insanlar, sizler tarafından bu noktada doğru yapıyorsa takdir edilsin. Eksik ya da abartı, şov yapıyorsa da bu noktada ifşa edilip şehrin geri gittiğini bu şekilde insanlara duyurmanız kutsal ve önemli" dedi.

Şehri geliştirerek var olmalıyız

Sadıkoğlu, ekonomisi iyi olan, sosyal dinamiği oturan, siyasetin barışık olduğu bir şehrin, gelişiminin herkese katkı sunacağını anlattı. Marka Şehir Malatya sloganının hemen hemen herkes tarafından kullandığını ifade eden Sadıkoğlu, "Marka şehir Malatya, bunun içerisini doldurmadığımız sürece marka olma şansımızı oluşturmuş olmayız. Bir marka şehir olabilmek için ekonomisi güçlü, birliktelik kültürünün oluşması lazım. Şehirdeki bazı şeylerin burada olup başka şehirde olmaması lazım. Bu konuda çaba gösteren siyasetçi, sivil toplum örgütünün samimi olması lazım. Şehri geliştirerek var olmalıyız" dedi.

Çelme takılan dönemleri görüyoruz

TSO'yu evrak veren bir oda değil insanları yönlendiren bir oda olması için gayret ettiklerinin altını çizen Sadıkoğlu, "Gündem belirleyen bir TSO olsun istiyoruz. Gündemin içinde değil, gündeme katkı sunan bir TSO olsun istiyoruz. Bununla beraber bir çok proje geliştirip, gençlerimize umut olup, bugün istihdam yaratılmamış, diploması olduğu halde iş yapamayan gençlerimizi personel arayan sanayiciyle buluşturup, onları yetiştirmek için projeler oluşturuyoruz. Çünkü işsizliğin önüne geçtiğimizde terörün, suç oranlarının ve aile içi sıkıntıların biteceğinin farkındayız. Bunun için gayret gösteriyoruz. TSO'nun kapısı herkese açık. Burada hizmet üretmeye, laf üretmemeye, şov yapmamaya, protokol kavgası ile değil, icraatla gündeme gelmeye çaba gösteriyoruz. Bununla beraber çelme takılan dönemleri görüyoruz. Biz burada bu mücadeleyi devam ettirirken, kimsenin çelme takmalarından gücenmeyeceğiz. Bu şehir bizim, bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çıtamızı daha da yükselteceğiz" yorumunda bulundu.