Maden ocağı öldürüyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Malatya milletvekili Veli Ağbaba, Doğanşehir İlçesine bağlı Çığlık Mahallesinde yapılması planlanan maden ocağıyla ilgili olarak, Maden ocağında çıkarılacak demir ve feldspatın köy halkı başta olmak üzere, organik tarıma ve yaşam alanlarına büyük zarar getireceğini belirterek, bölge halkının maden ocağına karşı olduğunu, maden ocağının köyü, köylüyü, doğayı öldürdüğünü söyledi.

Maden ocağı öldürüyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, Malatya’nın Doğanşehir İlçesine bağlı Çığlık Mahallesinde yapılması planlanan maden ocağına ilgili bölgeye giderek açıklamalarda bulundu.

Maden ocakları bölgeye zarar veriyor

Ağbaba, bölge halkının maden ocağına karşı olduğunu ifade ederek, "Maden ocağı köyü, köylüyü, doğayı öldürüyor. Milletvekillerimizle birlikte köy halkının yanındayız! AK Parti iktidarı çevreyi talan etmeye devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanında doğayla savaşıyorlar. Malatya Doğanşehir Çığlık’ta yapılması planlanan maden ocağının da yaklaşık 10 yıl önce arama izni alınmış, 3 yıl önce de ÇED raporu verilmiş. Bu ÇED raporu nasıl alınmış bilen yok. Burada köylü maden ocağına karşı aylardır mücadele ediyor. Biz milletvekilleri olarak ÇED raporu toplantılarına katılıp itirazımı yapıyoruz, sonuç alıyoruz. Bunun örneğini daha önce Zonguldak’ta yaşadık. Ancak burada ÇED süreci bittiği için artık siyasetin devreye girmesi gerekiyor. Önce köydeki birliği sağlamak lazım, köyün hep beraber destek olması lazım. Maden ülkenin yeraltı zenginliğidir, mutlaka değerlendirilmelidir ama bu değerlendirme yapılırken orada yaşayan insanlara madenin faydası olmadığı gibi büyük ölçüde mağduriyete de neden oluyor. Maden bölgeye büyük ölçüde zarar veriyor. Hekimhan’ın Güvenç Köyünde bir maden ocağı var; köy artık ölüm noktasına, bitme noktasına gelmiş. Köylüler ‘ocağı yaptınız, bari öğütülmesini ileri teknolojiyle yapın, köyü öldürdünüz’ diyorlar. Yine Arapgir’de bir maden ocağı açılıyordu, bizim Çevre Komisyonu Başkanı Gülizar Biçer Karaca gelmişti. Onunla ve milletvekillerimizle ÇED toplantısında itirazlarımızı söyleyince raporu iptal etmişlerdi. Partimizde çeşitli komisyonlar var ama dönemin en büyük problemi çevre oldu. Benim partimizin 6 oklu amblemine 7. ok olarak ‘çevre oku’ önerim olmuştu. Biz CHP olarak çevre konusunda duyarlıyız ve bu konuda görüşümüz nettir. Partimizin geçen Temmuz ayında Kurultayında, İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nde bu hassasiyet var. Beyannamede yer alan 13 maddenin bir tanesi de çevre, dolayısıyla partimizle ilgili kuşkunuz olmasın. Ben milletvekiliniz olarak her zaman yanınızdayım. Milletvekillerimizle birlikte elimizden gelen mücadeleyi gösteririz"  dedi. 

Ruhsat hukuksuz verildi

CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere de maden ruhsatının hukuksuz verildiğini savunarak, " Türkiye’nin her tarafını madenciliği açtılar, ruhsat verilmemesi gereken her yere ruhsat verdiler. Genel Başkan Yardımcımız Veli Ağbaba da konuyu takip ediyor, artık burada yapılması gereken güç birliği yapıp bir araya gelmek ve hukuksal destek almaktır. Şimdi bu ÇED raporları verilmeden önce genellikle halk toplantıları yapılıyor; bu toplantıların bir çoğu masa başında kağıt üzerinde yapılıyor. Halka falan sormadan halkın onayını almadan varmış gibi gösterip bakanlığa gönderiyorlar. Bunların hepsi sahte evraklar, dolayısıyla şu an askıya çıkmış olsa da idari mahkemesine dava açılması gerekiyor, süre geçmiş olabilir ama şu an bir vatandaşımız da olsa bir kişi Bakanlığa başvuruda bulunabilir. Bakanlık bunu ret edecektir ama onun üzerinden yeni bir iptal davası yani ÇED raporunun iptali için dava açabiliriz. Peki, mahkemeler iptal davası verebilir mi? Elbette verebilir çünkü yapılan hiçbir işlem hukuka uygun değil. Bu ÇED raporu çevrenin doğasını, bitki örtüsünü ve yaşamlarını dikkate almadan yapılıyor. Köy halkının belirttiği gibi maden sahası 200 metre mesafedeyse burada ciddi zararlar verir. Sizlere hem hukuksal anlamda hem de dayanışma anlamında her türlü desteği vermeye hazırız" şeklinde konuştu.