Güvenlik şart

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, Sınır güvenliği adına Meclis'te kabul edilen tezkerenin CHP ve HDP'nin oyları ile engellenmeye çalışıldığını belirterek, 'Güvenlik olmadığı zaman kaos, göç, açlık, sıkıntı olur. Bizim iç siyasette şöyle bir kanaat var, 'Ne işimiz var Suriye'de, Afrin'de.' Sınırlarımızda bir terör merkezi var, Türkiye'nin güvenliğini ciddi tehlikeye sokmakta. Bizde güvenliğimizi almak zorundayız' dedi.

Güvenlik şart

Bir dizi ziyaret için Malatya’ya gelen Milliyetçi Halk Partisi(MHP) Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, beraberindeki MHP Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu, MHP MYK Üyeleri Alper Erdem, Ömer Ekici, Eyüp Gönültaş, MHP İl Başkanı Mesut Samanlı ve partililerle birlikte kentteki basın mensupları ile bir araya geldi. 

Dünyada bir ekonomik sıkıntı var

Burada gündeme dair açıklamalarda bulunan Yıldırım, pandeminin 2 yıldır hayatımızı olumsuz etkilediğini söyledi. Pandeminin sağlığımızı, hayatımızı engellediğini bununla birlikte pandeminin ekonomiye getirdiği sıkıntıların olduğunu vurgulayan Yıldırım, "2 senedir zaman zaman sokağa çıkma yasakları oldu. Üretim, fabrikalar durdu, iş hayatı. Ekonomi durdu. Daha sonra o süreçte ekonomiyi canlandırmaya çalıştık, fabrikalarımızı açtık. Üretim, istihdam başladı amma dünyadaki sıkıntı Türkiye'de de baş gösterdi. Bir ekonomik sıkıntı var mı? Dünyada bir ekonomik sıkıntı var, küresel krizin içerisindeyiz, Türkiye'de küresel bir krizin içinde etkilenmemesi mümkün değil. Çarşıyı pazarı gezen birisiyim, gördüğümüz kadar elbette ki bir hayat pahalılığı, ekonomik sıkıntı, gıdaya erişimde bir sıkıntı var. Ama dünya yada baktığımız zaman otomotiv üretiminde bir sıkıntı var, enerjiye sıkıntı var, gıdaya erişimde sıkıntı var. Dünyada doğalgaz yüzde 400 zamlandı" dedi. 

Güvenlik olmadığında kaos, göç, açlık ve sıkıntı olur

Sınır güvenliği adına mecliste kabul edilen tezkerenin CHP ve HDP’nin oyları ile engellenmeye çalışıldığını ancak buna rağmen kabul edildiğini anımsatan Yıldırım, "Güvenlik olmadığı zaman kaos ortamı, göç, açlık, sıkıntı var. Güvenliğiniz varsa gün olur yağlı ekmek yersiniz, gün olur yavan ekmek yersiniz.  Ama güvenliğinizin olması önemlidir. Dünyada herkes güvenliğini sağlamaya çalışır. Amerika 12 bin kilometre ileriden kendi güvenliğini sağlamak üzere Suriye'ye gelmiştir. Biz bin kilometrelik sınırımızda tedbir aldığımız zaman iç siyasette tartışmaya neden oluyor. En son çıkan teskereyi hep beraber oyladık, CHP ve HDP'nin oylarıyla teskere engellenmeye çalışıldı ama teskere geçti. Sınırlarımızda bir terör tehlikesi var ve Türkiye'nin güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Bizde güvenliğimizi almak mecburiyetindeyiz. İç siyasette bir birimizle tartışırız, projeler beğenilir, beğenilmez, eleştireceğiz belirli ölçülerde bunlar olacak olması da gerekli. İstanbul kanalına, köprüye karşı çıkarsınız, 'hava alanı buraya olması şuraya olsun' dersiniz bunlar olur. Ama en önemlisi dışarı çıktığımız zaman siyasetçilerin hepsi ülkenin menfaatleri doğrultusunda hareket etmek zorundadır. En son teskereyle birlikte şimdiye kadar olmadığı şekilde CHP geldi teskereye 'hayır' dedi. Gerekçe olarak da teskere içerisinde geçen 'yabancı unsurların, askerlerin Türkiye'de' bulunması. Halbuki bu teskerenin aynı metni 2019'da 2020'de de TBMM'de oylandı ve CHP bu teskerelere 'evet' oyu verdi.  O günkü şartlarda yabancı asker yok muydu? Vardı. Bu teskereyle birlikte bir noktaya geldik. Teskereye CHP'nin hayır demesi, o cephedeki PKK unsurlarına bir moral verdi, oradaki Mehmetçiğin de moralini bozdu" diye konuştu. 

Şehit aileleri bizim varlığımızdır

Bir basın mensubunun İYİ Parti Gurup Başkan Vekili Lütfü Türkan’ın şehit ailesine ettiği küfür ile ilgili sorusunu da cevaplayan MHP’li Yıldırım, “Şehit aileleri bizim varlığımızdır. En fazla saygı duyduğumuz insanlardır. En fazla da bakmakla mükellef olduğumuz gruptur, gazilerimiz de öyledir. Şehit ailelerinin gösterdiği tepkiye dikkat çekmek gerekiyor.  Size tepki gösterirler, ama en önemlisi şu. Çünkü sen bir stratejinin ürünü olarak ortaya çıkıyorsun, diyorsun ki, ‘Milliyetçiyim MHP’den ayrıldım, bunlar bu işi yapmıyor’ sonrada PKK’nın partisi ile iş birliği yapıyorsun. Milliyetçi bir söylem ile siyasete yapıp sonrasında PKK ile kol kola girince bu durumun şehit ailelerini ve milliyetçi seçmeni rahatsız ediyor. Yazıktır, günahtır. O şehit ailesidir. Onun ocağına ateş düşmüştür, o size sövse de sövmese de, bir şey dese de demese de yapacağınız şey onu kucaklamaktır. Boyunduruk atıp boynunu sıkıp küfretmek değildir. Bu hiçbir milletvekiline bu kahraman gazi meclise yakışmamıştır. Bu İYİ Parti’nin gurup başkan vekiline hiç yakışmamıştır, biz yakıştıramadık. Ama şu da vardır, herkes kendine yakışanı yapmıştır. Demek o kendisine onu yakıştırıp onu yapmıştır. Bunu burada biz esefle kınıyoruz, telin ediyoruz. Şehit aileleri bizim ailemizdir" diye konuştu.

Adaletin aksayan yönleri var

Bir gazetecinin ‘Erken seçim var mı?’ sorusuna da cevap veren Yıldırım, erken seçimin söz konusu olmadığını seçimin tarihi 2023 Haziran olduğunu vurguladı.  'Türkiye'de adalet, hukuk var mı Emeklilikte yaşa takılanlar, 3600 Ek gösterge sorularına cevap veren Yıldırım; "EYT ile ilgili cumhurbaşkanımızın talimatıyla çalışma bakanlığımızın bir talimatı var. 3600 ek gösterge ile ilgilide bir çalışma var inşallah 2022'nin sonuna kadar problem çözülecektir. Diğer taratan güvenlik yoksa adalet yoktur. Türkiye'de benim ömrüm mahkemede geçti. 6 sene hapis yattım. Adalet önemlidir bunda bir sıkıntı yok ama bu adaleti sağlayacak güvenliktir. İçeride uygulamada adaletsizlikler var mı? Elbette ki insanız, insanın olduğu yerde her şey olur. Türkiye'de adalet var, aksayan yönü var mı elbette ki aksayan yönü var. Ama güvenlikte vardır. Adalette vardır " ifadelerinde bulundu.