Ekonomik savaşı kazanalım

Cavlak, yüzyılın savaş yönteminin ekonomi üzerinden yapıldığını belirterek, “Türkiye’ye karşı ekonomik bir savaş açılmıştır. Savaşın kazananı bizler olmalıyız. Millet olmamızı sağlayan değerlerimizi gün yüzüne çıkarıp ekonomik savaşın zaferine ulaşmalıyız” dedi. Cavlak, “Bu günlerde Büyük Taarruz zaferinin 94. yılını kutluyoruz. Tarihimiz kutlamalara değecek kadar birçok zaferle, şanla, şerefle doludur. Hiç olmaz denilen anlarda milletimizin büyük bir cesaretle düşmana karşı koyarak elde ettiği başarılar sayesinde bu topraklarda 1071’de Sultan Alp Arslan’ın Malazgirt Zaferinden beridir varız. Ve inşallah ilelebet var olmaya devam edeceğiz. Savaş aletleri zaman ilerledikçe gelişmekte, geliştikçe yöntemler değişmektedir. Ülkemizin bugün savunma sanayisine harcadığı bütçeyi göz önünde bulundurursak, dünyada ilk 15 ülke içerisinde yer almaktadır. Ancak bunca harcamaya rağmen askeri harcamaların ülkemizi savunmak için yeterli olmadığını görmekteyiz. Son ABD-Türkiye krizi de göstermiştir ki en önemli savunma sanayisini artık ekonomik savunma sanayisi almıştır. Milletimizi topla, tüfekle, darbe girişimleri ile sindiremeyenler, ekonomik darbeyle hatta ekonomik savaşla diz çöktürmeye, işgal etmeye kalkışmaktadırlar” diye konuştu.

DİMDİK DURARAK KAZANACAĞIZ

Yeni yüzyılın savaş sanayisi ekonomi olduğunu vurgulayan Başkan Cavlak, “Ülkemize karşı yürütülen ekonomik savaşla, toplumsal bağlarımızı koparmak, ülkemiz kaynaklarını ve milletimizin sermayesini sömürmek, malvarlığımızı hiç etmek için yoğun bir savaş stratejisi geliştirilmiştir. Bu stratejinin kurbanı olmamak için devlet ve millet el ele vererek ülke ekonomimizi savunacak yöntemleri geliştirmek ve ardından tıpkı Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Büyük Taarruz gibi karşı taarruzlarla milletimize diz çöktürmeye çalışanları diz çöktürecek bir mücadelenin içine girmemiz gerekmektedir. Dışa bağımlı ekonomiden kurtulup, dışı bize bağımlı hale getirecek stratejilerin geliştirilmesi başta ülkemizi yönetenlerin ve millet olarak bizlerin boynunun borcudur. Bu vesileyle 1071’de Anadolu’nun kapılarını milletimize açan başta Sultan Alp Arslan olmak üzere, Büyük Taarruzu gerçekleştirerek topraklarımızdaki Yunan İşgalini sonlandıran Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki şanlı ordumuzu ve her ferdi ordunun bir neferi olan dedelerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum” ifadelerini kullandı.