Devlet sahip çıksın

İYİ Parti İl ve İlçe yönetim değerlendirme toplantısı öncesi basın mensuplarıan gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özdal  Türkiye'de çok büyük bir ekonomik kriz olduğunu belirterek, ekonomik krizin doğal uzantısı olarak da çok büyük bir işsizlik oranın olduğunu söyledi.

İş imkanı yaratmalıyız

Özdal, Türkiye'de çok büyük bir işsizlik sıkıntısı olduğuna dikkat çekerek,  “Malatya'daki işsizliğin önlenebilmesi için yeni projelerin olması lazım. Hiçbir şey yok ortada Malatya'da bir girişim yok, işsizlik verileri Malatya'da devletin iş ve işçi bulma kurumunun resmi işsizlik rakamları ben size tam rakamı hiç sallamadan söyleyeyim;  51930 resmi rakam kayıtlı olan, iş arayan. Ama ben bundan eminim resmi olan şu rakam haricinde onun en az 2-3 katı gerçek işsizimiz var, biz bunlara iş imkanı yaratmalıyız. Malatya’ da bir sanayi oluşturmalıyız.  Malatya’mızda çok güzel bir üniversite var ikiye böldük, bu üniversitelerde okuyan öğrencilerin yüzde altmışı Malatyalı çocuklar, dışarıdan gelenler de var ve bu çocuklar mezun oldukları zaman tıp fakültesi, diş hekimliği fakültesi, hukuk fakültesini kenara koyuyorum geri kalan bölümlerden mezun olan arkadaşlarımızın Malatya'da iş bulma imkanı sade ve sadece Kanalboyu kafelerde garsonluk veya alışveriş merkezinde mağazalarda tezgahtarlık bu. Organize sanayide bunlara iş vallahi vermiyorlar çünkü ağzına kadar Suriyeli dolu, yerli vatandaşımıza iş yok" diye konuştu. 

Çiftçi kayısıya bir muhatap bulamıyor

Özdal, Kayısı Birliğin, devlet ile koordineli çalışması gerektiğini aktararak, “Kayısı Birlik, ürünün taban fiyatını belirler ve çiftçiyi ezdirmez. Malatya'da hiç taban fiyat uygulaması duyduk mu bugüne kadar. Devletin bu işi öncelik haline getirip çiftçiyi mutlu edecek, çiftçiyi üretmeye yöneltecek bir girişimde bulunmalı.  Kayısı üç beş tane tüccarın tekeline teslim edilmemesi gereken bir ürün. Dünyada üretilen kayısının yüzde 78'i Malatya'da üretiliyor. Siz bu ürünün fiyatında belirleyici olmanız gerekirken fiyatının belirleyicilerini bırakın benim çiftçim artık kayısıya bir muhatap bulamadığı için kayısı bahçelerinin söküyor daha rant olarak gördükleri badem, cevize dönüş yapıyor. Bu devletin, Malatya’yı yönetenlerin, Malatya siyasetine yön verenlerin kayısı olayına bir an önce ciddi olarak eğilmeleri gerekmektedir ve kayısı üzerine ciddi çalışmaların yapılması gerekiyor. Üniversitelerde kayısı endüstrileri var daha ciddiye alınmalı bir tarım yönünden üretim yönünden kayısının daha ıslah edilip üretimin daha fazla artacağı ürünler çıkarılması gerekiyor, yok" şeklinde konuştu.

Şehir planlaması bu kadar kötü olabilir mi

Beylerderesi Viyadüğü ile ilgili konuşan Özdal, “Bakın Beylerderesi Viyadüğüne, böyle bir  yönetim olabilir mi, şehir planlaması bu kadar kötü olabilir mi? Bu şehir Türkiye'nin en stratejik yerindedir, konumundadır doğu ve batıyı bağlayan bir kavşak noktası Beylerderesi’nden kıvrıla kıvrıla Ankara'ya, Antep'e, Samsun'a giderdik. Bir tane viyadüğümüz vardı. Turgut Özal döneminde ben temelinin atıldığını hatırlıyorum. 15 sene o temel orada kaldı sonra bir tanesi çıktı şuraya bir viyadük yapalım şundan kurtulalım Allah razı olsun, yaptık. Bir baktık oraya bir gölet yaptılar ama burada bir sıkıntı vardı, bizim temellerde kayma vardı. O yoldan giden her bir arkadaşımın ağzı yüreğine gelirdi, dalgalı bir alanda yürürmüşsünüz gibi ve her sene bilmem kaç santim çöker, sonra asfaltla düzeltirler ama düzeltemiyorlar. Çünkü alternatif yol yok, gölet yaparken Beylerderesi’nden geçen yolu da suyun altında bıraktılar. Yani gidip de feribotu getirmeniz gerekiyor ki karşıdan karşıya insanları geçirebilesiniz.  Şimdi bunu nasıl aşarız ciddi ciddi düşünmeye başladılar. Havaalanından mı geçirelim diye yolu uzatacaklar. Şehir planları yapılırken bir şeyler yapılırken çok derinlemesine düşünülmesi gerektiğine inanıyorum. Konunun bütün uzmanlarının bir araya gelip fikir beyan etmesi ortak bir noktada anlaşması gerekmektedir ama maalesef Türkiye'de öyle değil" dedi.

Geleceğimiz ipotek altında

Özdal, ülkede yaşayan vatandaşların çoğunun bankalara kredi borcu, olduğuna dikkat çekerek, “Geleceğimiz ipotek altında. Bizim makro olarak önce Türkiye'de çok ciddi bir sanayileşme hamlesine girişmemiz gerekiyor. Böyle taşıma suyla, gündelik kararlarla bu ülke büyümez, aklıselim davranması lazım insanların. Bu ülkenin bütün ekonomik verilerini bilen ekonominin nasıl planlanması gerektiğini düşünen bir zamanlar Devlet Planlama Teşkilatı vardı. Devletin 10 yılını planlayanlar vardı şimdi öyle değil planlama teşkilatı falan yok. Bu böyle olmaz, bu yüzden biz parti olarak diyoruz ki, Türkiye'nin bir an önce aklıselimle düşünen uzlaşmalarla karar alınan ve alınan her kararın meclisi ve ülkede temsil edilen bütün partilerin bir konsensüs oluşturacağı uzlaşı yolunu arayacağı güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçmemiz gerekiyor ve biz İYİ Parti olarak bu sözümüzün her daim arkasında olacağız” ifadelerine kullandı.