Denge kurulmalı

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Memur-Sen Malatya İl Temsilcisi Kerem Yıldırım, 'Altını çizerek belirtmek istiyorum, önemli olan emek ve sermaye arasında denge kurulması, kaynakların bölüşülmesinde adil davranılmasıdır. Milli gelirin adaletli bir şekilde dağıtılmasıdır' dedi.

Denge kurulmalı

Memur-Sen Malatya İl Temsilcisi Kerem Yıldırım 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla sendika binasında bir basın toplantısı düzenledi. Memur-Sen olarak, hem masada hem alanlarda çok kazanımlar ürettiklerini söyleyen Yıldırım, “Altını çizerek belirtmek istiyorum, önemli olan emek ve sermaye arasında denge kurulması, kaynakların bölüşülmesinde adil davranılmasıdır. Milli gelirin adaletli bir şekilde dağıtılmasıdır. Kamu görevlileri ne kadar mutlu olursa devletin işleri o kadar verimli yürür. Kamu personel sistemi içerisinde kamu görevlisinin performansına yönelik değerlendirme ölçütlerine ilişkin bir çalışma hazırlığı var ise şimdiden buna son verilmesi uyarısında bulunuyoruz. Evden çalışma, yarı zamanlı çalışma gibi istihdam türlerinin, insan temalı kamu hizmet sunumu şeklinde, bize mahsus kurgular üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini de bir kez daha ifade ediyor, uygulamaların diğer statülerde istihdam edilenleri de kapsayacak şekilde düzenlemesini önemsiyoruz. Kurumsal bütünlüğü bozacak, mesleki motivasyonu düşürecek, çalışma barışını yok edecek, iş birliğini zedeleyecek olan performans değerlendirme sürecine karşıyız” şeklinde konuştu.

Memurun ezilmesine izin vermeyiz

Memura siyaset yasağının kaldırılması talebinin bir kez daha dile getiren Yıldırım, İş güvencemizin zedelenmesine, emeğin itibarsızlaştırılmasına, memurun ezilmesine izin vermeyiz. Emperyalist ve Siyonistlerin kan ve zulüm pazarına dönüştürdüğü bir dünyada yaşıyoruz. Daha çok sömürmek, daha çok öldürmek, daha çok ocak söndürmek için güne uyanan zalimlerin, vahşilerin hüküm sürdüğü bir dünya istemiyoruz. İnsan emeğini sömürerek, ekmeğimizi küçülterek, özgürlüklerimizi yok ederek, kendi insanına demokrasi ikram ederken, bizim coğrafyalarımıza darbe ve zulüm ihraç ederek, ayakta kalan küresel şebekelere, çetelere, baronlara itirazımız var, isyanımız var. Bu itirazımızı haykırıyoruz. Amerikan büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasına yönelik kirli planına küresel bir karşı duruş sergilemek zorundayız. Kudüs’ü koruma noktasında birlikte hareket etmeliyiz. Şiddeti daha da derinleştirerek kanlı iktidarlarını sürdürmek isteyen Siyonizm’in, Kudüs üzerinden yeni bir hamle yapmasına izin vermemeliyiz. Kudüs insanlığın ortak mirası, özgürlük Kudüs’ün hakkıdır. Memur-Sen olarak, gelir dağılımında adaletin sağlandığı, daha adil, daha insani, daha huzurlu ve barış içerisinde bir dünya için sorumluluk almaya devam edeceğiz. Dünyanın küreselleştiği ve iletişim imkanlarının arttığı bir ortamda insanca bir hayat hakkını sadece kendimiz için talep etmek “bireysel konfor” talebi olacaktır. Kim olduğu, neye inandığı, nasıl olduğu, nerede yaşadığı önemli değil; herkesin insan olarak değerli olduğu ve çalışma hayatında insanca bir hayata kavuştuğu bir dünya hepimizin ortak hedefi olmalıdır” diye konuştu.