Çiftçi icralık

Türkiye'nin ayağa kalkmasının tek yolunun tarımın ayağa kalkması ile olacağını söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 'Ama neredeyse icralık olmayan çiftçi yok gibi. Kiminin traktörüne kiminin evine kiminin arazisine icra gelmiş durumda' dedi.

Çiftçi icralık

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, beraberinde İl Başkanı Enver Kiraz ile birlikte Yeşilyurt Ziraat Odası’nı ziyaret ederek oda başkanı Doğan Solmaz ve yöneticilerle bir süre görüştü. Ziyarette üreticilerin sorunlarını dile getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Malatya hala sulama problemi çekiyor. Çiftçi halen bu sulama problemi altında ezilip kalıyor. Biz muhalefet olarak sulama suyu sorununu yıllardır gündeme getiriyoruz. Sorunların çözümü, sorunların duyurulmasının tek yolu var. Seçimlerde sandık. Sağ olsun Malatyalılar bu kadar eziyete rağmen seçimlerde aynı partiye oy vermeye devam ediyorlar. Hala Malatya’nın birçok yerinde kanalizasyon suyuyla sulama yapan köylülerimiz var. Sulama birliklerinin Devlet Su İşlerine devredilmesiyle birlikte çok çeşitli sorunlar ortaya çıktı. Malatya’da çok sayıda çiftçi icralık durumda. Daha önce temsilciler olduğu için hem fiyatına hem diğer konulara müdahale edebiliyorlardı. Ama artık bu hakları da yok” dedi. Üreticilerin sorunları yetmezmiş gibi bir de üzerine sondaj kuyuları sorunu çıktı diyen Ağbaba, “Yasa teklifi meclise geldiğinde çok itiraz ettik. Sesimizi duyurmaya çalıştık ama sesimizi Malatyalı üreticiler de duymadı. Meclisten çıktı yasa, artık kendi paranla kendi emeğinle açtığın kuyudaki suya para ödüyorsun. Bahçene paranla açtığın kuyunun ruhsatı yoksa kullandığın su miktarına göre ödeme yapıyorsun. Yani ucube bir sistem biz buradan sesleniyoruz; ilk önce şimdiye kadar açılmış kuyulara ruhsat verin, ona göre üreticiden para isteyin. Ama Malatya gibi bir kentte bunun çözümsüz kalması gerçekten bir ülkeyi yönetenler Malatya’yı yönetenler için utanç verici bir durum” ifadelerini kullandı.

İnsan Allah’tan Korkar

İkinci Organize Sanayi Bölgesi’nin hala arıtması bitirilmiş durumda değil. Hala oradan sızan sular; Topsöğüt, Direk, Sütlüce gibi yerlere zehirli sular akmaya devam ediyor ve o zehirli sularla sulama yapılıyor. Kanalizasyon hala sulama suyuna karışıyor. Bu sorunların bir an önce çözülmesi gerekiyor. Devlet Su İşleri’nin rakamı dönüm başına 80 lira. Yani insan Allah’tan korkar. Bu kadar fahiş fiyat olmaz. Ayrıca Türkiye’de olduğu gibi Malatya’da da çiftçilerin elektrik faturası var. Neredeyse icra dairesine uğramayan icralık olmayan çiftçi yok gibi. Kiminin traktörüne kiminin evine kiminin arazisine icra gelmiş durumda. Elektrik dağıtım şirketlerine maalesef borcu olmayan çiftçi yok. Köylü devleti icra memuru olarak görüyor. Geldiğimiz nokta bu” dedi. Ağbaba üretici borçlarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “Devlet zaman zaman çiftçinin borcunu erteliyor mu? Erteliyor ama nasıl erteliyor faiziyle erteliyor. Faiziyle erteliyor, faiziyle erteliyor sonra ne oluyor çiftçinin bu borcu ödeme imkanı kalmıyor. Yapılacak şey basit. Bizim partimizin programımızda borçların silinmesi var. Bunu yapamıyorsan en azından faizleri sileceksin yapılandıracaksın. Buradan çağrı yapıyorum bu faizler silinmeli ve anaparaya da taksit yapılmalı” dedi.

Üretici borçları 17 yılda 64 kat arttı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba konuşmasının devamında; “Şimdi birkaç rakam vereceğim size; 2002’de 2.7 milyon çiftçinin bankalara olan borcu 2 buçuk milyar iken 2019 sonu itibari ile 160 bin liraya vurmuş. 17 yılda üreticinin borcu 64 kat artmış. Üreticilerin Ziraat Bankası’na Tarım Kredi Kooperatiflerine elektrik dağıtım şirketlerine olan borçlarının silinmesi lazım. Çiftçinin bu borçları kaldıracak gücü kalmadı” ifadelerini kullandı. İthalata bağlı bir dönem yaşandığını kaydeden Ağbaba, “17 yıl önce Kanada’ya mercimek satan ülke şimdi ne yapıyor Kanada’dan mercimek ithal ediyor. İthalata bağımlı bir ülke olduk bakın kimlerden ithal ediyoruz; Mısır, Etiyopya, Bangladeş, Çin, Brezilya, Yunanistan, Avusturya, Angola, Ukrayna, ABD’den ithalat yapıyoruz. Niye bizim çiftçimiz tembel mi? Bizim toprağımız yok mu? Var ama devlet çiftçiyi desteklemiyor. Devlet ne diyor; git asgari ücrete şehirlerde yaşa diyor. Türkiye'nin ayağa kalkmasının tek yolu var. Tarımın ayağa kalkması. Üretime dayalı ekonomi kuracaksın ve ranta dayalı ekonomiden vazgeçeceksin” dedi.