Arazimiz her meyveye uygun

Yeşilyurt Ziraat Odası Başkanı Doğan Solmaz, ilçenin kıraç araziden sulak araziye, dağlık araziden ova arazisine kadar her türlü tarım alanına sahip olduğunu ilçe sınırları içinde her türlü meyve ve sebzenin yetişme imkânı olduğunu ifade etti.

Arazimiz her meyveye uygun

Doğan Solmaz gazetemize yaptığı açıklamada, Yeşilyurt ilçesinin coğrafi konumu dolaysıyla diğer ilçelere göre farklılık gösterdiğini söyledi. Bunlarla birlikte hayvancılık anlamında da büyükbaş, küçükbaş, kanatlı kanatsız her türlü hayvanın, hatta balık yetiştiriciliğinin de yapılacak alanların olduğunu vurgulayan Solmaz, “İlçemizde üretmediğimiz hiçbir şey yok” diyerek sorularımızı cevapladı. Tarım kesiminin en büyük sıkıntısının sulama sıkıntısı olduğunu dile getiren Solmaz, iyi bir saka yönetimi ile suyu herkes eşit kullanabilmeli diye öneride bulundu.

Nethaber: Ziraat Odası olarak çalışmalarınızı özetler misiniz?

Doğan Solmaz: Yeşilyurt Ziraat Odası’nın kurucu başkanıyım. 4 dönemdir başkanlık yapıyorum. Odamızı ilk kurduğumuz andan itibaren çiftçi eğitimine büyük önem verdik. Bu amaçla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile istişare ederek iş birliği içerisinde çiftçilerimize yönelik bir toplum eğitim çalışmaları düzenledik. Şuanda bizim bölgemizdeki çiftçiler bir ziraat mühendisi kadar budama tekniklerini dahi biliyorlar. Aşılama tekniğini biliyorlar.

Nethaber: Bu eğitimleri kimlerle birlikte veriyorsunuz. Eğitimlerden örnek veririmsiniz?

Doğan Solmaz: Bu eğitimleri Tarım ve Orman İl ve İlçe Müdürlülerimiz ile koordine ederek birlikte planlıyoruz. Oradaki görevli mühendis arkadaşlarımızın desteğiyle bu işleri yürütüyoruz. Bu yıl en son olarak Malatya'da yaygın olan Akdeniz meyve sineği için çeşitli dönemlerde 4 defa çiftçimize yönelik kurs düzenledik. Düzenlediğimiz bu kursta Akdeniz sineği ile mücadele yöntemleri ile korunma yolunu anlattık. Muhtarlarımızla da görüşerek ihtiyaç duyulduğu takdirde köylerinde de yapmaya başladık. En son Kuyulu köyünde eğitimli gerçekleştirdik. Çiftçimizin bilinçli olması üretim maliyetini de düşürüyor. Nerede ne zaman nasıl ilaç kullanacağını bilmezsen, gübreyi, rastgele kullanmaması da zararlıdır. Çiftçi bir işi iyi bilirse her konuda da faydalı olur.

Yeşilyurt bölgesinde yetişiyor

Nethaber: Yeşilyurt tarım alanında neler yetişiyor?

Doğan Solmaz: Bizim burada kiraz öncelikle yetiştiriliyor. Arazinin küçük ve dağlık olduğu için Kiraz yetiştirmeye elverişli. Diğer mahallelerin de kayısı ağırlıkta. Bunun yanında bütün meyveler Yeşilyurt bölgesinde yetişiyor. Son zamanlarda Görgü dediğimiz mahallemizden siyah üzüm özellikle çok tutulmaya başladı. Bunlarla birlikte arazilerimizde Buğday başta olmak üzere hububat üretimi de yapılmaktadır. Çiftçilerimiz bir yandan hayvancılık yaparken diğer yandan, bölgede yetişecek her türlü ürünü arazisinin yapısında göre yetiştiriyor. Kıraç alanlara Arpa buğday ekerken, sulanabilir alanlara da ihtiyacına göre ekim yapıyor. Arazisi engebeli olan çiftçilerimiz ise bölgenin durumuna, toprak yapısına göre de meyve ve sebze üretimi de yapılıyor.

Nethaber: Karşılaştığınız zorluklar nelerdir?

Doğan Solmaz: En büyük sıkıntımız Önümüzdeki en büyük sıkıntı sulama sorunu sulama sıkıntısı. Barajlarımız şu an dolu belki sezon sonuna kadar daha da barajlarını dolmuş olacak. Suyumuz da bu sene önceki senelere göre biraz daha sıkıntısız olacak gibi görünüyor. Temelde yatan en büyük sıkıntın suyu nasıl kullanacağımızdır. Sahada suyu nasıl sahip çıkacağız ona bakmamız lazım. Su olduğu zaman suyu hoyratça kullanıyoruz hoyratça kullanınca bir sonraki yıla atların kalmıyor. Rezerv bitince sıkıntı başlıyor.

Suyu bilinçli kullanmamız gerekiyor

Nethaber: Neler yapılmalı?

Doğan Solmaz: Bu konuda ciddi bir su yönetimi olması gerekiyor? İnşallah DSİ bunun gözönünde bulundurarak yönetimin idaresini ciddi bir şekilde ele alarak sakalların ciddi bir şekilde eğitim ile sahada çalışmalarını sağlaması lazım. Artık küresel ısınma dediğimiz olay olduğu için nerede ne zaman su sıkıntısı çekileceğiz bilinmiyor. Yağışların normal alınma düzenleri bozuldu ne zaman yağış alacağımızı kimse kestiremiyorum. Bu kış iyi geçti ama baharda ne kadar yanımıza alacağımız bilinmiyor. Bunun içinde suyun çok iyi idare edilmesi ve bilinçli kullanılması lazım.

Nethaber: Önceki yıllarda meydana gelen sulama sıkıntılarının sebepleri nelerdir?

Doğan Solmaz: Birliklerimiz döneminde eksik ‘Saka’ ile su idare edilmeye çalışıldı. Bundan dolayı suyun kaynağına yakın olanlar 5-6 defa fazla su alırken sondaki Çiftçiler senede 1 defa sulamak zorunda kaldı. Bu da sakalların yetersiz olmasından kaynaklandı. Bu konuyu Tarım Orman Bakanımız geldiğinde kendisine arz etmiştim. Öznur Hanım’da(AK Parti Milletvekili Öznur Çalık) bu konuyla yakından ilgilendi ve genel müdürümüz de anlattık ve konuyu sulama konusu temelden çözmeye çalışacaklarını söz verdiler ama bu yıl İnşallah bunun çözülmesini bekliyoruz.

Eksiklikler tespit edildi

Nethaber: Önerileriniz nelerdir?

Doğan Solmaz:  Burada bizim önerimiz kanaldaki çatlak ve tamirlerini bir an önce yapılarak su kaybının önlenmesi gerekiyor. Bizim burada bir eski kanalımız var Tahtacık kanalı dediğimiz bir kanalımız var. Kanalları beraber gezdik kanaldaki eksiklikleri yerinde tespit edildi ve fotoğraflandı bu konuda bir etüt çalışmasına başladı. 1 milyon 600 bin lira bir maliyet çıkarıldı. Eğer kapalı boru sistemi olursa 8 milyon liralık bir yatırım öngörülüyor. Konu şuanda valiliğimizin inisiyatifinde çalışılıyor.

Nethaber: Talep ve teklifleriniz nelerdir?

Doğan Solmaz: Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği çiftçiden gecikme zammı alınmaması,  yanında sulama birliklerine yüzde 50 ile yüzde 100 arasında zamları yapıldı. Bunlar da üreticiyi zor duruma soktu.  Şu anda sulama birliklerinde ki yapılan aşırı harcamaların zararları çiftçilerimizden çıkarılmaya çalışılıyor. Bu da tabii çiftçilerin hem tepkisini çekiyor.

Nethaber: Üretici açısından önümüzdeki yıldaki beklentileriniz nelerdir?

Doğan Solmaz: 4 bine yakın aktif üyemiz, 10 bine yakın pasif üyemiz var. Bu yıl yeterince güz dönemi ve kış döneminde yeterince yağış aldığımızda düşünüyoruz ama yarın ne olacağını bilemiyoruz. Milli bir afetin olup olmayacağını bilemiyoruz. Çiftçimiz Devleti'nin kendi yanında olacağını çoluğunu mağdur olmayacağını bilerek tarlaya girerse üretimin devamını sağlanmış olur.