Piyasaya uymuyor
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin tanzim satışlarda nohut, mercimeğin ve pirincin satışına başlanacağını açıklamasını değerlendiren Malatya Zahireciler Odası Başkanı Bülent Artun, 'Tanzim uygulaması vatandaş açısından güzel ama bizim piyasaya uymuyor' dedi.
Malatya Zahireciler Odası Başkanı Bülent Artun, tanzim satış noktalarında nohut, mercimeğin ve pirincin satılmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Artun, Tarım Bakanlığı'nın bakliyata yönelik yaptığı tanzim uygulaması vatandaş açısından güzel olduğunu vurgulayarak, piyasaya uymadığını söyledi. Artun, “Çünkü nohudu 5,5 liraya veriyor ama 3 liraya da nohut satılıyor ama vatandaş bunları almıyor. Bu nohutlar milimetrik olarak eleniyor ve boylandıktan sonra 3–4 kısma ayrılıyor piyasaya sürülüyor. Bizim elimizdeki nohut 8 lira 12 milim. Devletin sattığı 6,5–7 milim olan nohutlar ise piyasaya göre aynı fiyata satılıyor. Esnafın dükkan kirası, poşet parası, gideri, işçi parası da hesaba katılmıyor. Mercimekte 2 çeşit var piyasada, biri ithal biri yerli. İthal mercimek, yerliden biraz daha uygun. Ben organik mercimek satıyorum, fiyatı ise 4,5 lira. Organik üretim yapılan yerden alıyoruz sürekli. Fasulyede nohut gibi boy boy ayrılıyor ve o şekilde satılıyor. Diğer mamuller ise nerdeyse piyasa ile aynı durumda. Bulguru devlet kalkıp da 2,5 liraya veremez. Şuan en ucuz bulgur 2,60 liraya fabrika fiyatı. Biz de biraz daha uzun vadede çıkıyor, fabrika 500 kiloyu 15 dakikada çıkarıyor, biz değirmende yapıyoruz 7 saat sürüyor” dedi.
Üretim yok
Tanzim uygulamalarının büyükşehirlerde vatandaşlar için iyi olduğunu aktaran Artun, “İstanbul ve Ankara'da fahiş fiyata satılıyor ama burada pek bir fiyat değişikliği yok, devletle aynı oranda diyebiliriz. Marketlerde satılan 12 milimlik nohut 11 liraya satılıyor. Biz de ise 8 ile 8,5 liraya, toptan ise 7,5 liraya satılıyor. Malatya'da sürgü, Doğanşehir tütüne ağırlık verdiği için fasulye üretimi yok. Üretici devletten gerekli desteği de alıyor. Çoğu üretici bu desteklere rağmen üretim yapmıyorlar. Bunun canlı şahidiyim ve her türlü ispat da ederek. Köylü devletten mazot desteği alıyor, destekleme primi alıyor, gübre parası alıyor, yakıt parası alıyor ama yine de üretim yok. Üretenler de kısıtlı bir bütçeyle ürettikleri için fiyatlar bu şekilde yükseliyor. Üretici 100 ton yerine 15 ton üretiyor, haliyle fiyatlar bu şekilde oluyor. Buradan Antalya'ya mal gönderiyoruz. Değirmen bulguru 2,80 lira, mercimek 4,20 liraya mal gönderiyoruz. Orada kaça satıyorlar bilmiyorum ama İstanbul'da fahiş fiyata satılıyor. Buradan İstanbul'a mal gidiyor, nakliyesini veriyor, masrafı artıyor” dedi.
Üretici desteklensin
Devletin yereldeki üreticileri destekleyerek, üretimi yerinde yapmasının vatandaşın daha uygun fiyata ürüne kavuşacağını söyleyen Artun, “Buradan ürün köylüden alındığında çok pahalıya alınmıyor ama alan kişinin masrafları eklenince fiyatlar biraz yükseliyor. Sebze fiyatları gibi aracıların çok fazla bir kazandı yok. Ben 4 liraya aldığı ürünü 4,20'ye toptan veriyorum. Bir çuvalda 5 lira farkı var. Bunun içindeki işçi parası, kirası ve masrafları da var. Yerel desteklenen ürünlerin takip altına alınması gerekir. Tüm üreticileri bir çatı altında birleştirip devletin bunu denetlemesi ve üretimi kontrol etmesi gerekir. Muhakkak üretimin arttırılması gerekir, ürün artarsa fiyatlar istenilen kıvama gelir. Ankara'da tarım kredi kooperatif tanzim mağazasına gittik orada her şey var, fiyatları da uygun. Perakende fiyatlarda mercimeği 5 liraya veriyoruz, mısır 5 lira, fasulye 8 lira, nohutta 6-7-8 liraya var fiyat değişiyor, yeşil mercimek 6,5 lira, bulgurlar ise 3 liraya, pirinci ise 4-8 lira arası satıyoruz” şeklinde konuştu.