Kemik ve kas ağrıları insanı hırpalıyor
Malatya'da yakalandığı yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenerek görevine dönen Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, hastalık sürecinde kas ve kemik ağrılarının kendisini çok hırpaladığını, hayatının film şeridi gibi gözünün önünden geçtiğini söyledi.
Güder, Kovid-19 salgınına karşı maske ve sosyal mesafeye dikkat ettiğini ancak görevi gereği belediye hizmetlerinin aksamaması için vatandaşlarla sürekli görüştüğünü, bu nedenle hastalığa yakalanma riskinin arttığını belirtti. Kendisini halsiz hissettiği bir gün grip olduğunu düşündüğünü ancak çevresindekiler için Kovid-19 testi yaptırmaya karar verdiğini anlatan Güder, şöyle konuştu: "İlk etapta antikor testi yaptırdım. Sağlıkçı olmama rağmen Kovid-19'u kendime konduramadım çünkü tedbirleri almıştım. Maske kullanıyordum, sosyal mesafeye riayet, hijyene dikkat ediyordum. Kırgınlık hissedince hastaneye başvurdum, antikor testi yapıldı, daha önce hastalığa yakalanmadığım testte ortaya çıktı. Kırgınlık devam edince PCR testi yaptırdım. Birkaç saat sonra telefonla arayarak, testimin pozitif çıktığı söylendi. O andan itibaren bu hastalığı nasıl atlatabilirim düşüncesiyle arayışa girdim."
Hastalığa yakalandıktan sonra pişman oldum
Evde kendisini bir odada izole ettiğini, 10 günlük karantina sürecini burada tamamladığını, hastalık sürecinde psikolojik ve fizyolojik olarak etkilendiğini dile getiren Güder, şöyle devam etti: "Aşırı kas ve kemik ağrılarım vardı, bu ağrılar yaşantımı etkiledi. Öksürüğüm hafif seyretti. Kovid-19'un bulaşıcı olduğu kadar öldürücü etkisi de var. Hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Kemik ve kas ağrıları insanı hırpalıyor. Doktorların verdiği ilaçların yanında vücut direncini yükseltmesi enerji vermesi için Malatya kayısısı ve pekmezi çok tükettim. Hastalığa yakalandıktan sonra pişman oldum. Acaba şu tedbirleri biraz daha sıkı şekilde alsa mıydım veya ben hangi tedbirde biraz daha gevşek davrandım da hastalığa yakalandım diye düşündüm. Kovid-19'a yakalandıktan sonra bunları düşünmeniz artık çok bir anlam ifade etmiyor. Hastalığa yakalandıktan sonra evin içinde başka birinin hasta olmaması için çaba serf ediyorsunuz. Tabii evdekiler o kadar hassas davranamıyorlar, hani derler ya 'ateş düştüğü yeri yakıyor.' Hastalığı geçirdikten sonra tedbirleri üst düzeyde uygulamam gerektiğini düşündüm. İnsanların böyle bir hastalıkla karşı karşıya kalmaması için tüm tedbirleri uygulaması gerekiyor."